Uzaydan fotoğraf almak için internete gerek yok, bir telsiz yeterli: Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan gelen ses sinyalleri fotoğrafa dönüşüyor
- Uzaydan doğrudan gelen bir ses sinyalini, internet bağlantısına ihtiyaç duymadan görsele dönüştürebileceğinizi biliyor muydunuz?
- Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) kurulu amatör radyo istasyonu aracılığıyla belirli dönemlerde gerçekleştirilen SSTV (Slow Scan Television) yayınları sayesinde, astronotların gönderdiği görseller radyo sinyallerine kodlanarak Dünya’ya iletiliyor.
- Bu sinyaller, amatör telsizciler tarafından basit bir el telsizi ve bir telefon uygulamasıyla çözülerek gerçek uzay fotoğraflarına dönüştürülebiliyor.
- İstanbul’da yaşayan amatör telsizci ve radyo teknisyeni Yuşa Acar Reisli, ISS’in Türkiye üzerinden geçtiği sırada telsiziyle SSTV sinyallerini yakalayarak istasyondan görsel almayı başardı.
- Mars on Earth Project'in kurucu ortağı Ruha Uslu’ya göre SSTV, 'uzayın kilidini açan kartlardan biri' ve bilimle ilgili farkındalık oluşturmak için önemli bir araç.

ABD'li astrofizikçi, gezegen bilimci ve bilim iletişimcisi Carl Sagan’ın aynı adlı romanından uyarlanan, 1997 yapımı kült bilimkurgu filmi Contact'te Dr. Ellie Arroway, yıllarını dev radyo teleskoplarla uzayı dinlemeye adar ve sonunda bir gün evrenden gelen o 'ilk sinyali' yakalar.
O sahne her ne kadar bilimkurgu sinemasının bir parçası olsa da, benzeri bugün gerçek dünyada da mümkün. Elbette, henüz dünya dışı varlıklardan geldiği doğrulanmış bir sinyal alınabilmiş değil.
Ancak, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) kurulu amatör radyo istasyonu NA1SS sayesinde astronotların doğrudan radyo sinyalleri gönderdiğini ve bu ses sinyallerini sıradan bir telsiz ve telefon uygulamasıyla gerçek bir fotoğrafa dönüştürülebildiğimizi deneyimleyerek öğrendik.
Bu teknolojinin adı SSTV, yani Slow Scan Television (Yavaş Taramalı Televizyon). Tıpkı eski tip faks makineleri gibi çalışan sistemde, astronotlar belirli zamanlarda görselleri ses sinyallerine çevirerek Dünya’ya iletiyor. Bu sinyaller, internete gerek duymadan, amatör telsizciler tarafından doğru frekansta alındığında, birkaç dakikalık bir işlemle tekrar fotoğrafa dönüştürülebiliyor.
Yayınlar, ARISS (Amateur Radio on the International Space Station) adlı uluslararası bir eğitim programı kapsamında gerçekleştiriliyor. NASA, ESA ve çeşitli amatör telsiz topluluklarının ortaklaşa yürüttüğü program sayesinde, öğrenciler ve amatör radyo operatörleri uzaydaki astronotlarla doğrudan iletişim kurma şansı yakalayabiliyor. Eğer mürettebat, görev yoğunluğu nedeniyle doğrudan konuşamıyorsa, bu temas SSTV görüntüleriyle sağlanıyor.
Gönderilen görseller çoğunlukla astronot portreleri, görev logoları, bilimsel çizimler veya çocuklara yönelik hazırlanan özel tasarımlardan oluşuyor. Her biri, uzaydan gelen 'insan yapımı ama oldukça anlamlı' mesajlar niteliğinde.
Bazen bir okulun spor salonunda toplanan öğrenciler, astronotlara telsizle “Uzayda uyumak zor mu?” gibi sorular yöneltebiliyor; ancak mürettebat görev yoğunluğu nedeniyle doğrudan iletişim kuramadığında, bu etkileşim SSTV yayınları aracılığıyla görsellerle sağlanıyor.
ISS’in belirli zamanlarda yaptığı SSTV yayınları hakkında CNBC-e’ye konuşan Mars on Earth Project’in (MoEP) kurucu ortağı Ruha Uslu’nun da dediği gibi, “Bu sistem uzayın kilidini açan kartlardan biri olabilir”.
Dünyanın her yerinden amatör telsizciler, uzaydan gelen görüntüleri bir SDR (Software-Defined Radio - Yazılım Tanımlı Radyo) alıcı, uygun frekansa ayarlanmış bir anten ve ücretsiz bir yazılımla kaydedip çözümleyebiliyor.
Bu sistemle çalışan amatör telsizcilerden biri de İstanbul’da yaşayan radyo teknisyeni Yuşa Acar Reisli. 11-16 Nisan tarihlerinde ‘Expedition 72 - ARISS Series 26 Humans in Space’ etkinliği sırasında ISS’in Türkiye üzerinden geçtiği sırada telsizini belirtilen frekansa ayarlayan Reisli, gönderilen SSTV sinyallerini kaydedip telefonuna aktardı. Sonuç? Uzaydan gelen altı ayrı görseli başarıyla çözümleyerek dijital bir arşive dönüştürdü.
ISS, bölgemizden geçerken 145.800 MHz frekansına ayarladığım telsizimle sinyalleri aldım. Gelen sesi telefonumun mikrofonuyla Robot36 uygulamasına aktardım ve görseller ortaya çıktı.
Reisli, kaydettiği görselleri tarih, saat, konum ve sinyal seviyesi bilgileriyle birlikte ARISS SSTV Galerisi’ne yükleyerek resmi başarı sertifikası da aldı.
- Amatör telsizci Reisli'nin telsiziyle alabildiği 12 Nisan 1961’de Yuri Gagarin’in tarihi uçuşunu selamlayan SSTV görüntüsü | 'Поехали! – Hadi gidelim!' sözleriyle başlayan insanlığın uzay serüveni bu görselde yeniden canlanıyor. Gagarin'in yörüngeye çıkan ilk insan olarak Vostok-1 ile gerçekleştirdiği görev, 'Humans in Space' serisinin temel taşlarından biri:
SSTV: Uzayın faks makinesi
SSTV sistemi, NASA (National Aeronautics and Space Administration – ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi), ESA (European Space Agency – Avrupa Uzay Ajansı), JAXA (Japan Aerospace Exploration Agency – Japonya Uzay Araştırma Ajansı), CSA (Canadian Space Agency – Kanada Uzay Ajansı), Roscosmos (Russian Federal Space Agency – Rusya Federal Uzay Ajansı) ve amatör telsizcilik topluluklarının ortaklaşa yürüttüğü çok uluslu bir eğitim programı.
Başlangıçta yüksek frekans (High Frequency-HF) bantlarında kullanılan SSTV, dar bant genişliklerinde görsel iletimi mümkün kılmak için geliştirildi. Daha sonra ISS’e entegre edilerek astronotların Dünya’ya görsel göndermesine olanak sağladı.
MoEP’ten Uslu, görüntüleri ses sinyallerine dönüştürerek radyo dalgalarıyla ileten bir teknoloji olan SSTV’yi şöyle açıkladı: “Eskiden faks makineleri vardı. Görseller taranır, elektromanyetik dalgalara çevrilir ve karşı tarafta yeniden oluşturulurdu. SSTV de aynı mantıkla çalışıyor.”
‘Bu sistemler ana iletişim sistemi değil, amaç sadece farkındalık yaratmak’
Amatör telsizciliğe özel olarak kullanılan SSTV’nin amacı eğitim ve farkındalık yaratmak. Uslu, "Bu sistemler NASA’nın ana iletişim sistemleri değil. Sadece amatörleri özendirmek ve öğrencileri bu alana çekmek amacıyla kullanılıyor" diyerek sistemin ana misyonunu vurguladı.
- Amatör telsizci ve radyo teknisyeni Yuşa Acar Reisli'nin telsiziyle alabildiği Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan gelen SSTV görüntüsü | 12 Nisan Kosmonot Günü kutlaması; Görselde Sovyet kozmonotlarının öncülüğü ve uzay temalı afişlerle birlikte Yuri Gagarin yer alıyor. Cosmonautics Day, Gagarin’in uçuşunun yıldönümünde kutlanan ve uzay araştırmalarının simgesi haline gelen önemli bir gün:
Türkiye'de astronotlarla ilk telsiz iletişimi amatör telsizci eski Bakan Pakdemirli ve bir grup öğrenciyle 2020'de kuruldu
Türkiye, ARISS programı kapsamında ilk doğrudan sesli görüşmesini 9 Aralık 2020 tarihinde gerçekleştirdi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün teknik altyapısıyla ve TAMSAT (Türkiye Amatör Uydu Teknolojileri Derneği) desteğiyle kurulan bağlantıda, dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile bir grup öğrenci, NASA astronotu Victor Glover’a canlı yayında sorular yöneltti. Bu görüşme, ISS ile Türkiye arasındaki ilk resmi telsiz teması olarak kayıtlara geçti.
Planlı görüşmeler için yaklaşık bir yıl öncesinden NASA’ya başvuru yapılması gerektiğini belirten Ruha Uslu, "Astronotlarla konuşmak istiyorsanız, tüm teknik detayları veriyorsunuz. NASA size tarih ve saat veriyor. O gün, yaklaşık 8–10 dakika süren geçişte çocuklar sırayla 20 kadar soru sorabiliyor" dedi.
‘Mars’tan bir 'alo' 44 dakika sürer’
Derin uzay iletişiminde zaman farkı büyük bir engel. Uslu, bu durumu şöyle anlattı:
"Ben Dünya’da, arkadaşım Mars’ta. Ben ‘Alo’ dediğimde 22 dakika sonra duyacak. O cevap verdiğinde bana yine 22 dakika sonra gelecek. Toplam 44 dakika. Bir telefon açıyorsun, masaya bırakıyorsun ve 22 dakika bekliyorsun."
- Amatör telsizci ve radyo teknisyeni Yuşa Acar Reisli'nin telsiziyle alabildiği Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan gelen SSTV görüntüsü | 2006’da dış uzaya bırakılan bir uzay giysisine yerleştirilmiş telsiz vericiyle gerçekleştirilen SuitSat-1 görevinin 20. yılına özel olan görsel, Radioskaf-1 olarak da bilinen bu yenilikçi projenin yıldönümüne ithafen gönderildi. Amatör telsizcilik tarihine geçen bu deney, uzaydan Dünya’ya doğrudan sinyal iletimi açısından büyük bir adım olarak kabul ediliyor.
Bu kadar uzun iletişim süresi, veri aktarımını da doğrudan etkiliyor.
Fotoğraflar çok düşük hızlarda, parça parça, küçük veri paketleri şeklinde gönderilir. Bu paketler Dünya’da birleştirilerek tek kare haline getirilir. Hayranlıkla baktığınız Mars veya başka gezegen fotoğrafları işte böyle, uzun sürede alınmış, satır satır toplanmış görsellerdir.
Öte yandan lisanslı bir amatör telsizci olarak astronotlarla iletişim kurabilir ve siz de ISS’e fotoğraf yollayabilirsiniz. Ancak astronotların uzay görevlerinin yoğunluğu ve önümüzdeki sene kademeli olarak parçalanacak olmasından dolayı bu uzak bir ihtimal gibi duruyor.
Astronotlarla konuşmak için en uygun zamanlar
- Molalar
- Uyku öncesi serbest zamanlar. Özellikle uyandıktan bir saat sonra ve uyumadan bir saat önce bağlantı şansı artıyor
- Yemeklerden önce ve sonra
- Hafta sonları, astronotların kişisel zamanlarının daha fazla olması nedeniyle iletişim kurma ihtimali daha yüksek
ISS mürettebatının günlük uyku düzeni genellikle UTC 07.30 – 19.30 saatleri arasında aktif olacak şekilde planlanıyor. Yani Türkiye saatiyle bu periyot 10.30 – 22.30 aralığına denk geliyor (yaz/kış saatine göre değişebilir).
Amatör telsizciliğin ötesinde: Krizlerde bir can simidi
Uslu, amatör telsizciliğin sadece bir hobi olmadığını, afet durumlarında kritik bir rol oynadığına dikkat çekti.
Uluslararası geçerli çağrı işaretinizle dünyanın her yerindeki amatörlerle iletişim kurabilirsiniz. Afetlerde bu sistem, iletişim boşluğunu doldurur.