Google hisseleri, yeni kuantum bilişim çipini tanıtmasıyla yükseldi
- Google, Willow çipiyle kuantum bilişimdeki qubit hata oranlarını azaltarak bu teknolojiyi pratik kullanım için bir adım daha ileri taşıdığını açıkladı.
- Kuantum bilgisayarlar, ilaç keşfi, enerji çözümleri ve siber güvenlik gibi birçok alanda devrim yaratabilecek potansiyel taşıyor. Google hisseleri yüzde 5'ten fazla yükseldi.
- ABD ve Çin, kuantum bilişim araştırmalarına milyarlarca dolar yatırım yaparak bu alandaki rekabeti kızıştırıyor.
Google, kuantum bilişimde çığır açtığını iddia ettiği yeni çipi Willow’u tanıttı. Şirket, bu gelişme sayesinde klasik süper bilgisayarların milyarlarca yıl sürecek işlemleri dakikalar içinde çözebilen bir kuantum bilgisayar oluşturduğunu duyurdu. Bu duyurunun ardından Google hisseleri %5’in üzerinde değer kazandı.
Willow çipiyle hata oranları azalıyor
Google, kuantum bilgisayarların temel birimi olan qubitlerin daha verimli kullanılmasını sağlayarak sektördeki önemli bir darboğazı çözdüğünü belirtti. Qubitler, aynı anda hem 1 hem de 0 olabilen kuantum mekaniğine dayalı birimlerdir ve bu özellikleri sayesinde geleneksel bilgisayarlara kıyasla çok daha karmaşık işlemleri gerçekleştirebilir. Ancak qubitlerin kırılgan yapısı ve hata üretme eğilimleri, kuantum bilgisayarların pratik kullanımını zorlaştırıyordu. Google, Willow çipiyle qubit sayısını artırırken hata oranlarını önemli ölçüde azalttığını açıkladı.
Google Autos’un küresel başkanı Fan Jin, “Bu donanım yenilikleri, kuantum sistemlerdeki hataları azaltarak pratik kullanıma bir adım daha yaklaştırıyor,” dedi.
Kuantum bilişimde rekabet artıyor
Google, IBM, Intel, Amazon, Microsoft ve Honeywell gibi teknoloji devleri, kuantum bilişimde liderlik için yarışıyor. IBM, 1980’lerden bu yana araştırmalarını sürdürürken, diğer şirketler de bu gelişen pazarda etkin rol alıyor. Ancak Google, Willow çipinin kuantum bilişimdeki mevcut zorluklara karşı önemli bir çözüm sunduğunu iddia ediyor.
Kuantumun potansiyeli geniş
Google’a göre kuantum bilişim, yeni ilaç keşiflerinden enerji alternatiflerindeki gelişmelere ve siber güvenliğe kadar birçok alanda devrim yaratabilecek bir teknoloji. Ancak bu uygulamaların yaygınlaşması için hâlâ zamana ihtiyaç var.
2024’te yapılan bir McKinsey anketine göre, teknoloji uzmanlarının %72’si “tamamen hata toleranslı” kuantum bilgisayarların 2035’ten önce kullanıma hazır hale gelmeyeceğini düşünüyor. Ancak Google ve diğer şirketler, bu süreci hızlandırmak için çalışmalarını sürdürüyor.
ABD ve Çin'den büyük yatırımlar
ABD hükümeti, kuantum bilişim araştırmalarına desteğini artırıyor. 2018 yılında Ulusal Kuantum Girişimi Yasası ile bu alana 1,2 milyar dolar ayrılırken, Biden yönetimi CHIPS ve Bilim Yasası ile ek fonlar sağladı. En son olarak, 3 Aralık’ta iki partili bir senatör grubu, 2018 yasasını yeniden yetkilendirerek 2,7 milyar dolarlık yeni bir bütçe önerdi. Çin ise bu alana 15 milyar dolardan fazla yatırım yaparak rekabette geri kalmıyor.
Geleceği şekillendiren bir teknoloji
Kuantum bilişim uzmanı Markus Pflitsch, “Yapay zekanın atılımı büyük ölçüde yazılım inovasyonlarına dayanıyordu, ancak kuantum bilişimde donanım yenilikleri çok daha belirleyici olacak,” dedi. Pflitsch, Willow çipinin hata oranlarını azaltarak kuantum teknolojisini pratik kullanıma daha da yaklaştırdığını vurguladı.
Bazı şirketler, kuantum bilişim devriminin daha erken gerçekleşeceğine inanıyor. Örneğin Apple, bu yıl iMessage için geliştirilmiş bir güvenlik protokolü sunarak, gelecekteki kuantum tabanlı siber saldırılara karşı hazırlıklı olduğunu gösterdi. Kuantum teknolojisinin tam potansiyeline ulaşması zaman alacak olsa da, bu yeniliklerin yaşamlarımızı kökten değiştireceği öngörülüyor.