Dünyanın ilk Yapay Zeka Yasası
- Avrupa Parlamentosu, 13 Mart 2023’te Yapay Zeka Yasası’nı onayladı.
- Avrupa Birliği’nin ilk Yapay Zeka Yasası, parlamentodan 523 “Evet” oyu alırken, “Hayır” oylarının sayısı 46’da kaldı.
- Yeni yasa, yapay zekanın hem etik hem de güvenli şekilde kullanılmasını teşvik etmei amaçlıyor. Teknolojinin toplumsal fayda için kullanımını artırmak istiyor.
2022 yılının sonlarında doğru yapay zekanın ayak seslerini duymaya başlamıştık. Kasım 2022’de OpenAI, ChatGPT’yi kullanıma sundu.
Aslında uzun zamandır adını duyduğumuz yapay zekanın en büyük benimsenmesi de o zamanlar yaşanmaya başladı. 2023 yılına geldiğimizde ise yapay zeka artık her gün konuşulan bir konu haline geldi. Öğrencilerden iş dünyasına, son kullanıcı birçok konuda soluğu yapay zeka platformlarında alıyordu.
ChatGPT’yi pazarda çok uzun süre yalnız bırakmak istemeyen Google, Ocak 2024’te Bard (Sonradan Gemini) isimli yapay zeka platformunu tanıttı. İşler iyiden iyiye kızıştı, yapay zeka kullanımı her geçen gün daha geniş bir tabana yayılıyordu.
Öğrenciler sınavlarında yapay zekayı kullanmaya, sosyal medya kullanıcıları bazı ses ve görüntü yapay zeka platformlarıyla sahte videolar ve sesler yayınlamaya başladı. İşte tam da böyle bir dönemde Avrupa Parlamentosu, 13 Mart 2023’te Yapay Zeka Yasası’nı onayladı.
2021 yılından beri masada olan yasa ile birlikte ChatGPT ve Gemini’nin (Önceden Bard) başı çektiği yapay zeka platformlarına yeni düzenlemeler getiriliyor. Avrupa Birliği’nin ilk Yapay Zeka Yasası, parlamentodan 523 “Evet” oyu alırken, “Hayır” oylarının sayısı 46’da kaldı. Yeni yasayla birlikte artık yapay zeka platformlarının özellikle temel haklara saygı göstermesi gerekecek.
AB'nin amacı
Yapay zeka teknolojisinin gelişmesiyle bazı etik ve güvenlik kaygıları ortaya çıktı. AB, yeni yasayla bu kaygıları ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Söz konusu teknolojinin temek özgürlüklere saygı göstermesini hedefleyen AB, özellikle riskli alanlarda, yapay zeka kullanımını denetleyecek. Şeffaflık ve hesap verebilirlik mekanizmalarını geliştirecek.
Avrupa Birliği Yapay Zeka Yasası neleri önleyecek?
Yapay Zeka Yasası’nın yapay zeka konusunda Avrupa’yı küresel bir lider olarak konumlandırmaya yardımcı olması bekleniyor. Yasa, yapay zeka geliştiricilerine ve uygulayıcılarına yapay zekanın kullanımlarına ilişkin net gereksinimler ve yükümlülükler sağlayacak. Aynı zamanda işletmeler üzerindeki idari ve mali yükleri azaltacak.
Yasanın dünya çapında yapay zeka ile ilgili ilk kapsamlı yasal çerçeve olması da dikkat çekici. Yeni kurallar artık yapay zeka sistemlerinin temel haklara, güvenliğe ve etik ilkelere saygı duymasını sağlayarak, aynı zamanda güçlü yapay zeka modellerinin risklerini ele alarak, ‘güvenilir’ bir yapay zekayı teşvik ediyor.
AB, bu yasaya neden ihtiyaç olduğunu şu sözlerle açıklıyor:
“Yapay Zeka Yasası, Avrupalıların yapay zekanın sunduğu şeylere güvenebilmesini sağlıyor. Çoğu yapay zeka sistemi hiçbir risk taşımamakla sınırlı olsa ve birçok toplumsal zorluğun çözümüne katkıda bulunabilse de bazı yapay zeka sistemleri, istenmeyen sonuçlardan kaçınmak için ele almamız gereken riskler yaratıyor.”
Parlamento’da kabul edilen yasa ile birlikte yapay zeka sistemlerinin topluma zarar verme ihtimali önemli bir konu olacak. Bu ihtimale göre risk temelli bir biçimde düzenleme yapılacak. Hatta bazı kullanımlarda ‘Risk kabul edilemez’ olarak işaretlenecek ve bu tip sistemlerin kullanımı yasaklanacak. Bu kullanımlara, yüz görüntülerinin alınması, iş yerinde ya da okulda duygu tanıma, sosyal puanlama, cinsel yönelim ve dini inançlar örnek gösterilebilir.
Risk temelli sınıflandırma şöyle sıralanıyor:
Yüksek risk,
sSnırlı risk,
Minimum risk,
Risk yok
Yapay zeka sistemlerinin bazıları insan davranışlarını manipüle edebiliyor. Yeni yasa ile birlikte bu da yasaklanmış olacak.
AA'nın haberine göre, azı kullanımlar risk "kabul edilemez" olarak değerlendirilecek ve AB'de yasaklanacak.
Yasa ile birlikte artık bazı sistemler yüksek risk kategorisinde yer alacak. Eğitim, istihdam, kamu hizmetleri, göç ve sınır yönetimi ve seçim gibi süreçler burada yüksek risk içeren kategoriye alınacak. Bu sistemlerde hem kullanım kayıtları tutulacak hem de insan gözetimi sağlanacak. Şeffaflık da yine bu sistemlerin temel yapı taşı olacak.
Kolluk kuvvetlerine yapay zeka kullanımı konusunda bazı izinler verilebilecek. Bunlar da durumlara bağlı olacak. Örneğin bir terör saldırısının önlenmesi, kayıp kişilerin tespiti gibi konularda yapay zeka kullanımına izin verilecek.
Özellikle sosyal medyada son zamanlarda en popüler olan konulardan biri de yapay zeka ile kişileri başka dilde konuşturmak, başkasının sesiyle ya da görüntüsüyle hiç söylemediği ya da yapmadığı şeyleri yaptırmak. AB’nin yeni yasası bu konuya da özel kurallar getiriyor. Bu hizmetleri sunan yapay zeka sistemlerinin piyasaya sürülmeden önce bazı şeffaflık kriterlerine uyması gerekecek. Aynı zamanda eğer bir içerik, değiştirilmiş ses ya ad görüntüyle paylaşılmışsa bunun net bir şekilde anlatıldığı etiketlere sahip olması şart.
Yasaya herkes uyacak
Yapay zeka platformu dediğimiz aklımıza ilk olarak Google’ın Gemini’si ya da OpenAI’ın ChatGPT’si geliyor olsa da son zamanlarda dünyanın hemen her yerinde, ChatGPT'yi de temel alan, farklı hizmetler sunan sistemler ortaya çıktı. Eğer bu platformlar Avrupa’da da hizmet veriyorsa, söz konusu yasaya uymaları gerekecek.
Avrupa Birliği Yapay Zeka Yasası, Türkiye için geçerli mi?
Avrupa Parlamento’su tarafından onaylanan Yapay Zeka Yasası, Avrupa’da faaliyet gösteren tüm şirketleri kapsıyor. Avrupa’da kurulmuş ve faaliyetlerine devam eden tüm şirketlerin bu yasaya uyması şart.
Aynı zamanda AB üyesi olmayan bir ülkede yerleşik ancak ürünü/hizmeti AB’de satılan/kullanılan bir yapay zeka sistemi varsa bu platform da AB’nin yasalarıyla uyumlu olmak zorunda. Yani Yapay Zeka Yasası, Türkiye sınırları içinde kurulmuş ama AB’de de kullanılan platformlar için de geçerli olacak.
Yapay Zeka Yasası’nın yankıları
Dünyada hemen her konuda olduğu gibi Yapay Zeka Yasası’nda da ikiye ayrılmalar yaşandı. Bir taraf yasanın yeterli olmadığını savunurken, diğer taraf kısıtlamaların şirketlere vereceği zararlar nedeniyle endişeli.
13 Mart 2024’te yasanın kabul edilmesinden tam bir gün sonra Avrupa Komisyonu, ayrı yasalar kapsamında X, YouTube, Facebook, Google ve TikTok gibi platformlardan, yapay zekanın risklerini nasıl azalttıklarına ilişkin ayrıntılı bir açıklama istedi.
Özellikle teknoloji camiası bu konuyla çalkalanıyor.
Yasa ile ilgili tereddütlerden biri kamu yetkilileri için var olan boşluklar oldu. İddiaya göre, bu tarafta nispeten zayıf düzenlemeler var. Öte yandan teknoloji tekelleri de tereddüt sebepleri arasında. Yapay zeka, birçok teknoloji şirketinin gücünü artırma ve yerini sağlamlaştırmada önemli bir role sahip. Yani bir tekel durumu söz konusu. İddialar, yeni yasaların bu sorunu çözmediğine de dikkat çekiyor.
Tekel konusunda bir örnek vermek gerekirse,
Fransa’nın önemli girişimlerinden biri olan Mistral AI, daha önce Microsoft ile ortaklık kurmuştu. Fransa, Mistral gibi açık kaynaklı şirketler için yasadan imtiyazlar talep etmesiyle eleştiri oklarının hedefi oldu. Bu talep şok etkisi yaratmasının yanında tekelleşme hedefiyle atılmış önemli bir adım olarak görüldü.
Diğer yandan yasadan memnuniyet duyan girişimler de yok değil.
Bazı şirketler getirilen ek kısıtlamalar ve kuralların, kontrollü ve dengeli bir şekilde uygulanabileceğine inanıyor. Ayrıca risk sınıflandırma temelli bir sistemin iyi bir başlangıç noktası olduğu görüşünde hemfikir olanlar da var.
Şimdi yasanın Avrupa Birliği Konseyi tarafından onaylanması gerekiyor. Bunun ardından AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanacak. 2 yıl sonra ise yürürlüğe girecek.