Wall Street 2025'in büyük anlaşmalar yılı olmasını bekliyor: Trump'la satın alma ve birleşme geri dönecek

PAYLAŞ
  • Yeni yönetimle azalan düzenleyici baskıların, vergi indirimlerinin ve gevşeyen politikaların birleşerek şirket birleşme ve satın almalarını canlandıracağı ve Wall Street’i hareketlendireceği öngörülüyor.
  • Özel sermaye fonları, düşen faiz oranlarıyla yeniden canlanarak elde tuttukları büyük sermayeyi yeni anlaşmalara yönlendirecek, böylece geniş kapsamlı yatırım fırsatları doğuracak.
  • Yabancı alıcıların ABD’li yüksek büyüme potansiyeline sahip şirketlere ilgisi artarken, CFIUS gibi denetimler sermaye akışını büyük ölçüde engellemeyecek, böylece küresel işlem hacmi güçlenecek.
Wall Street 2025'in büyük anlaşmalar yılı olmasını bekliyor: Trump'la satın alma ve birleşme geri dönecek

Wall Street’in üst düzey CEO’ları ve anlaşma yapıcıları, Trump yönetiminin göreve gelmesiyle birlikte daha büyük çaplı birleşme ve satın alma işlemlerinde (M&A) artış yaşanmasını bekliyor. Bu yıl, sıkı düzenleyici ortam nedeniyle bu tür devasa anlaşmaların neredeyse tamamen durması, yeni dönemde daha ılımlı bir yaklaşımın sinyalini veriyor.

Trump, salı günü Lina Khan’ın yerine Federal Ticaret Komisyonu’nun (FTC) başkanlığına Andrew Ferguson’ı atadı. Ferguson, kurumun halihazırdaki Cumhuriyetçi üyelerinden biri olarak, büyük çaplı birleşmeleri denetleme konusundaki baskıyı hafifletme sözü vermişti.

New York’taki Reuters NEXT konferansındaki bir panelde konuşan Morgan Stanley küresel M&A eş başkanı Tom Miles “2024’te 40 milyar doların üzerinde tek bir anlaşma bile olmadı ve geçmişe baktığınızda genellikle bu seviyeyi aşan birkaç işlem olur. Büyük anlaşmaların dönemi kesinlikle bitmedi ve 2025’te bu tip işlemleri yeniden görmeyi bekleriz.” dedi.

Wall Street yöneticileri şimdiden iş dostu düzenlemelerin geri dönüş ihtimaline seviniyor ve Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünün, Biden yönetimi döneminde anlaşma yapıcılar üzerinde hissedilen bazı düzenleyici baskıları önemli ölçüde hafifleteceğine inanıyor. Salı günü Goldman Sachs CEO’su David Solomon, hisse senedi ve M&A işlemlerinin önümüzdeki yıl 10 yıllık ortalamaların üzerine çıkabileceğini ifade etti. “Bu yönetimin çok, çok büyüme odaklı bir gündem yürüteceğine oldukça iyimser bakıyorum.” diyen Solomon, yeni döneme yönelik beklentileri destekledi.

Duyurular şimdiden başladı

Pazartesi günü ABD’de 40 milyar doların üzerinde M&A işlemi duyuruldu. Bunlar arasında Madison Avenue reklam devleri Omnicom ve InterPublic Group arasındaki 13 milyar dolarlık birleşme de yer aldı.

Mizuho’nun Amerika yatırım ve kurumsal bankacılık başkanı Michal Katz, “Trump’ın belki de 1980’lerdeki Reagan dönemini takip ederek öncelikle vergileri düşüreceği, bunun da kurumsal kazançlara destek olacağı beklentisi var. Sonraki adımlar gümrük vergileri, göçmenlik politikası ve düzenlemelerin gevşetilmesi etrafında şekillenebilir. Bu adımlar, zaten çok güçlü olan bir ekonomiye ek rüzgâr sağlayacaktır.” diye konuştu.

Yatırım bankacıları ve anlaşma avukatları, kısa vadede M&A faaliyetlerinde belirgin bir iyileşme öngörse de Trump döneminde politika belirsizliği, korumacılık ve enflasyonist baskıların kurumsal anlaşma yapma işinde engel oluşturabileceğine dikkat çekiyor.

Paul, Weiss, Rifkind, Wharton & Garrison hukuk firmasının M&A ortağı Jim Langston, “Verilere baktığınızda Trump’ın ilk döneminde ikinci taleplerin ve itiraz edilen anlaşmaların sayısı Biden dönemine yakın seviyede. Ancak ileriye dönük olarak durum daha iyi olacak, çünkü Biden dönemi FTC ve Adalet Bakanlığı antitröst sürecini önceki işleyişin tamamen dışına çıkardı.” dedi.

Özel sermaye için destek bekleniyor

ABD’de faiz oranlarında beklenen ek indirimler, son iki yıldır yükselen finansman maliyetleri nedeniyle büyük anlaşmaları sonuçlandırmakta zorlanan satın alma (LBO) işlemlerini destekleyerek özel sermaye şirketlerinin yararına olacak. Özel sermaye sektörü henüz kullanılmamış yaklaşık 4 trilyon dolarlık sermayeye sahip ve anlaşma yapıcılar, gelecek yıl satın alma hacimlerinde artış öngörüyor.

Katz, “Yılın ikinci yarısında özel sermaye işlemlerinin geri dönüşüne tanık olduk. Üçüncü çeyrek, 2022’nin ikinci çeyreğinden bu yana özel sermaye destekli en yüksek işlem hacmine sahipti.” şeklinde konuştu.

Veri sağlayıcısı Dealogic’e göre, küresel M&A hacmi 2024’ün ilk 11 ayında 3,2 trilyon dolara ulaşarak geçen yılın aynı dönemindeki 2,76 trilyon doların üzerine çıktı.

Yabancı alıcıların yüksek büyüme hızına sahip ABD şirketlerine yönelik ilgisi, yakın vadede anlaşma faaliyetini daha da canlandırabilir. Miles, “Gelen yabancı ilginin mantığı ve stratejik önemi, bazı ülkelere karşı CFIUS’un (Yabancı Yatırım Komitesi) kullanılmasından çok daha güçlü bir itici güç. Genel olarak bakıldığında, CFIUS meselesinin yabancı sermayenin ABD’ye girme arzusunu yavaşlatacağını düşünmüyorum.” diye ekledi.

Kaynak: cnbce.com