Piyasalar Trump'ın ilk yılından neler bekliyor?

İdil Ertürk
PAYLAŞ
  • CNBC-e'nin 21 ekonomistin katılımıyla gerçekleştirdiği 'Trump döneminde beklentiler' anketi sonuçlandı.
  • Ankette; ABD-Türkiye ilişkilerinin eskisinden iyi olacağı görüşü ağırlık kazanırken Fed'den iki faiz indirimi daha geleceği tahmin edildi.
Piyasalar Trump'ın ilk yılından neler bekliyor?

2025 yılının daha en başından küresel piyasalarda ekonomik ve politik belirsizlikler gündemin merkezine oturmuş durumda. ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci dönemine başlarken ekonomi politikalarının yönü, ticaret savaşları ve uluslararası ilişkiler üzerindeki etkisi piyasa aktörleri tarafından dikkatle izleniyor. Önceki yönetim döneminde uygulanan korumacı ticaret politikaları ve genişleyici mali önlemler, dünya ekonomisi üzerinde önemli izler bırakmıştı. Ancak bu kez, değişen küresel koşullar ve yeni risk unsurları Trump yönetiminin daha karmaşık bir ekonomik denge ile karşı karşıya kalabileceğine işaret ediyor. Bu ortamda, finansal piyasalarda güçlü dalgalanmalar yaşanması kaçınılmaz görünürken, yatırımcılar ekonomik büyüme, para politikaları ve jeopolitik gelişmelere dair net sinyallere ihtiyaç duyuyor. Bu bağlamda, 21 ekonomiste Trump’ın ilk yılında piyasalardan neler beklediklerini sorduk.

Piyasalar Trump'ın ilk yılından neler bekliyor? - Resim : 1“Euro/Dolar paritesi 1,04, S&P 500 endeksi 6 bin 500”

19 katılımcı, ABD Başkanı’nın ilk yılının sonunda Euro/Dolar paritesinin medyanda 1,035 seviyesinde olmasını bekliyor. Tahminler 0,9 ile 1,06 aralığında değişiklik gösteriyor.

S&P 500’ün 2025 sonu seviyesine dair paylaşılan 11 beklenti, 6 bin ile 7 bin arasında değişiklik gösteriyor, medyan beklenti 6 bin 500 seviyesi. Tüm katılımcılar yukarı yönlü eğilim konusunda hemfikirken, bir katılımcı tüm yükselişlerin geri çekilmesiyle bugünkü seviyesine benzer bir noktada kapatacağını düşünüyor. Bilanço kârlılıkları da eklendiğinde, yıl boyunca hisselerde de sıklıkla alım fırsatı bekleniyor.

Belirsizlikleri ön plana çıkaran farklı senaryolar da paylaşılıyor. Ticaret savaşları sınırlı düzeyde kalır ve büyük merkez bankaları faiz indirimlerine devam ederse risk iştahı olumlu etkilenir; parite 1,17’ye S&P 500 7 bin 300’e yükselir. Sert ticaret savaşları ve faiz indirimlerine ara verildiği en negatif senaryoda ise dolar ve ABD tahvil faizleri yüksek kalabilir, sanayi emtiası negatif etkilenir ve güvenli liman varlıklar ön plana çıkar. Bu da pariteyi 0,92 seviyesine, S&P 500’ü 4 bin 500’lere kadar geri çekebilir.

“Fed'den iki faiz indirimi bekleniyor"

Fed’in faiz indirim patikasına dair beklenti ise 2025 yılında iki faiz indirimine işaret ediyor, 19 katılımcının medyan beklentisi de indirimin devamlılığı yönünde. Hiç faiz indirimi beklemediğini belirten iki ekonomist var. Enflasyonda büyük bir sürpriz yaşanmadığı müddetçe faiz indirimi yapılacağı görüşü devam ediyor. Trump ve Fed terazisi de önümüzdeki dönemde belirsizlik olarak atfedilen konu başlıklarından biri olacak.

“ABD-Türkiye ilişkileri eskisinden daha iyi olacak”

"ABD-Türkiye ilişkileri ne yönde gelişir?" sorusuna yanıt veren 21 katılımcının 16’sı “Eskisinden iyi olur” görüşünde, dört adet “Değişmez”, bir adet “Eskisinden daha kötü olur” tahmini var. İkili diyalogun ticaret savaşlarında Türkiye’nin doğrudan bir hedef olmaması ve Trump’ın Türkiye’ye ilişkin piyasalarca pozitif okunan söylemleri doğrultusunda ilerlemesi bekleniyor. Elbette bu görüş, Trump’ın ikinci döneminde görece sağduyulu davranacağı ve ekonomi odaklı hareket edeceği görüşüyle de destekleniyor.

Piyasalar 2025’te belirsizliği fiyatlayacak

Küresel tarafta S&P 500’ün yıl sonu seviyesine dair yükseliş öngörüsü yüzde 5 ile 15 aralığında, 6 bin 400 ile 7 bini aşan seviyelerde değişiyor. Fed’den 25’er baz puanlık iki faiz indirimi bekleniyor. Euro/dolar paritesinin yıl boyunca 0,9’lara kadar gerileyebileceği konusu küresel piyasalarda da sıkça gündeme gelirken, yılı 1 ila 1,5 arasında kapatması olası görünüyor. Ticaret politikalarındaki değişimler, faiz indirim patikaları ve jeopolitik gelişmeler, yıl boyunca yatırım kararlarında temel belirleyici faktörler olacak. “2025’te ekonomiyi mi yoksa siyaseti mi konuşacağız?” terazisinin yıl biterken hala belirgin bir tarafa doğru ağırlaşmamış olması muhtemel.