Gümüş fiyatları için kritik analiz: Fırsat da büyük risk de

Merkez bankalarının bu yıl faiz indirimine gideceği beklentisi ve jeopolitik riskler nedeniyle emtia fiyatlarında artışlar sürüyor. Özellikle altın yatırımcısına en fazla kazandıran yatırım araçlarının başında geliyor. Altına rakip olabilecek diğer bir emtia ise gümüş. Son yıllarda zaman zaman altın fiyatlarını geriden bırakan gümüş, yıl başından bu yana yüzde 32 değer kazanımı sağladı. Altın fiyatlarındaki değer kazanımı ise yüzde 27 olarak gerçekleşti. Geçen hafta ABD Merkez Bankası’nın da 4 yılın aradan sonra faiz indirimine gitmesi sonrası gözler emtia fiyatlarına çevrildi. Gümüş yükselişini sürdürebilecek mi, altın fiyatlarını geride bırakır mı? Altın ve Para Piyasaları Uzmanları Şirin Sarı ve Mehmet Ali Yıldırımtürk cnbce.com’a değerlendirdi.

Gümüş fiyatlarının global merkez bankalarının faiz indirimlerinden pozitif etkileneceğine işaret eden Sarı, gümüşün değerli metal olmasının getirdiği hikayenin yanı sıra bundan sonra kendi hikayesini yazacağını söyledi, “Ülkelerin yeşil enerji ve yenilenebilir enerjiye ayırdığı kaynak ve yatırımlar artıkça gümüş parlayan yıldız olacak” dedi. Hem Fed’in faiz indirimlerinin hem de enerji teknolojisinin gelişiminin gümüş fiyatlarına boyut atlatacağının altını çizen Sarı, önemli bir parantez de açtı. Gümüş fiyatlarındaki hızlı yükselişin birçok riski de beraberinde getireceğini hatırlattı.

Yıldırımtürk ise “Yılbaşından bu yana altının gümüşe olan rasyosu 76’dan 92’ye kadar değişti. Şuan 84-85 seviyelerinde, gümüş altınla beraber yükseliyor ancak gerilerken altından daha fazla değer kaybediyor” ifadelerini kullandı. Gümüş fiyatlarının seyrini endüstriyel metal fiyatlarının belirleyeceğine dikkat çeken Yıldırımtürk, güneş enerjisi ve elektrikli araç yatırımlarının artacağı beklentisiyle gümüş fiyatlarının yükseldiğini ancak resesyon endişeleri nedeniyle Çin’in beklentinin altında üretim gerçekleştirdiğini, bu durumun da gümüş fiyatlarını baskılayacağını belirtti.

“Altın gümüş karşısında daha güçlü”

Özellikle jeopolitik riskler nedeniyle 2025’in dünya ekonomileri açısından parlak geçmeyeceğine dikkat çeken Yıldırımtürk, ABD’de Trump’ın kazanması durumunda küreselleşmenin azalacağını, durum böyle olunca da üretimin azalacağını ve gümüşün endüstriyel metal tarafından alacağı desteğin düşeceğini söyledi. Altın fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak gümüşün de 33 dolara kadar çıkabileceğine işaret eden Yıldırımtürk, Fed’in faiz indiriminin yanı sıra jeopolitik gerilimlerin tırmanmasının altının ons tarafını desteklediğini belirtti. Enflasyona karşı parasını korumak isteyen yatırımcıların tüm dünyada altına talebi artırdığını hatırlatan Yıldırımtürk, iç piyasada da yatırımcıların tercihinin altın olduğunun altını çizdi. Altının gümüş karşısında daha güçlü olduğunu ifade eden Yıldırımtürk, 3 yıl önce gümüşte hızlı yükselişler yaşandığını hatırlattı. Gümüşün 3 yıl önceki performansından uzak olduğunu ve riskler taşıdığının altını çizen Yıldırımtürk, gümüşte alım-satım makasının çok geniş olduğunu, bu nedenle TL cinsinden alım satım yapmanın çok pahalı olduğunu belirtti.

Altın ve gümüşte kritik seviyeleri açıkladı

Değerli metalleri etkileyen her pozitif gelişme ile gümüş ve altın fiyatlarının belirli oranda yükseleceğini belirten Sarı, gümüşün altın fiyatlarına göre daha oynak seyredeceğine işaret etti. Gümüşün altına göre daha yüksek bir performans sergileyeceğinin, bu durumun da hem hızlı yükselişler hem de hızlı düşüşler anlamına geldiğinin altını çizdi. Sarı, “Son yıllarda savaşlar, siber saldırılar, merkez bankalarının rezervlerinde altın oranını yükseltmesi gibi etkiler altını daha çok desteklese de, ekonomi üzerindeki toz bulutu kalktığında gümüş performansı altını geçecektir” ifadelerini kullandı.

Teknik olarak altın ve gümüşün yükseliş trendinde olduğunu, ons altında yıl sonunda 2 bin 750-2 bin 800 dolar bandında gerçekleşmesinin beklendiğini belirten Sarı, “Dünya ekonomisinin resesyona girmesi beklentileri var. 2025 bu nedenle daha zorlu geçecek. Yeniden enflasyonun yükselişi ve bu kez faizleri yükseltmek için yeterli alanın olmaması altına yarayabilir. Uzun vadede hedef 4 bin 500-5 bin dolar bandı olsa da kısa vade için 2 bin dolar seviyesi destek, direnç olarak 2 bin 750-2 bin 800 dolar bandını izliyoruz. Orta vadede 3 bin-3 bin 200 dolar hedefte diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Gümüşün teknik anlamda en önemli sınavı olan 30 doların üzerinde kalıcı olup, olmamasının kritik olduğuna dikkat çeken Sarı, en önemli destek bölgesinin 29.50-30 dolar bandı olduğunu söyledi. Sarı, “Yıl ortalaması 36 dolar olması yönünde, bu beklenti 35 dolar ve üzerinde fiyatlamaları görebileceğimiz anlamına geliyor. İlk direnç bölgesi 33.50-35 bandı. 35 doların üzerinde 38 dolar direnç olarak takip edecek” dedi.

Gümüş yatırımcısına önemli tavsiye

“Fiziki olarak şuan için 1 kg altın 85 bin dolar, 1 kg gümüş ise 1000 dolar. Altın için ayırmamız gereken hacmin 85 katı gümüş için ayırmamız gerekecek. Farklı yatırım araçları ile almak da mümkün olsa da gümüşün taşıma maliyeti altına göre daha külfetli. Bu nedenle fiziki altın yatırımı daha fazla” diyen Sarı, portföylerde altının yanı sıra gümüşe de bir miktar yer verilebileceği tavsiyesinde bulundu. Sarı, gümüşün altına göre kısa vadede daha hızlı ve büyük kazançlar sağlayabileceğinin ancak aynı zamanda daha büyük riskler içerdiğinin altını çizdi.

Sarı, “Dolayısıyla, eğer piyasalarda olumlu bir hava oluşursa ve endüstriyel talep artarsa, gümüş fiyatlarının altından daha fazla değer kazanması mümkündür. Ancak, bu durum tersine döndüğünde, gümüş fiyatlarının altından daha hızlı düşebileceğini de unutmamak gerekir” uyarısında bulundu.