İş dünyası temsilcileri faiz indirimi için ne dedi?

PAYLAŞ
  • İş dünyası temsilcileri Merkez Bankası'nın 250 baz puanlık faiz indirim kararını değerlendirdi.
  • TİM Başkanı Mustafa Gültepe "Bu adımları memnuniyetle karşılıyoruz ancak rekabetçiliğimize büyük zarar veren girdi maliyetleriyle kur arasındaki makasın bir şekilde daraltılması gerekiyor" dedi.
  • İTO Başkanı Şekib Avdagiç "Söz konusu indirimlerin 'bire bir oranda' ve 'hızla' ticari kredi faizlerine yansıtılması temel beklentimiz" açıklaması yaptı.
İş dünyası temsilcileri faiz indirimi için ne dedi?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 45'e çektiğini açıklamasının ardından iş dünyası temsilcileri bu kararı ve etkilerini değerlendirdi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, kararın aralıkta başlayan faiz indirimi döngüsünün devam ettiğini gösterdiğine işaret ederek, şunları ifade etti:

"İhracatçının uygun maliyetlerle finansmana erişimi için faiz indirimleri önemli. Politika faizinde her indirim reeskont kredisine de indirim olarak yansıyacağı için bu adımları memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak 2024’te rekabetçiliğimize büyük zarar veren girdi maliyetleriyle kur arasındaki makasın bir şekilde daraltılması gerekiyor. Enflasyonla kur arasındaki korelasyonun da kurulması gerekiyor. Ekonomi yönetimimizden enflasyonla kur arasındaki korelasyonu kurmasını bekliyoruz."

"İndirimlerin hızla ticari kredi faizlerine yansıtılması temel beklentimiz"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de "Reel sektörün finansman maliyetlerinin enflasyondaki düşüş trendine zarar vermeyecek biçimde, kademeli şekilde indirildiğini görüyoruz. Söz konusu indirimlerin 'bire bir oranda' ve 'hızla' ticari kredi faizlerine yansıtılması temel beklentimiz" değerlendirmesinde bulundu.

Yılın başında Türk lirası KOBİ kredilerinde büyüme sınırının artırıldığını belirten Avdagiç, "2025 yılının iş dünyasının ihtiyaç duyduğu kararlarla başlamasını önemli buluyoruz. Aynı zamanda kur tarafında rekabetçiliğimizi artıracağımız bir yıl olmasını diliyoruz." ifadesini kullandı.

"2024'ün olumsuz etkileri 2025 yılında kademeli şekilde azalacaktır"

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı da özellikle geçen yılın ikinci yarısından itibaren finansmana erişimin zorlaşması ve iç talebin belirgin bir şekilde yavaşlamasının, reel sektör için olumsuz göstergeler olarak öne çıktığını hatırlattı.

Asmalı, yılın son ayında gelen faiz indiriminin, iş dünyası adına 2025 yılına dair ciddi bir motivasyon kaynağı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu bağlamda Merkez Bankasının, faiz indirimi sürecine devam ederek politika faizini yüzde 45'e çekmesi, iş dünyasının motivasyonunu daha da artırmıştır. Yatırımların olumsuz etkilendiği ve reel bazda ciro rakamlarının gerilediği 2024’ün olumsuz etkileri, para politikasında normalleşmenin süreceğine inandığımız 2025 yılında, kademeli bir şekilde azalacaktır. Sıklıkla ifade ettiğimiz gibi, sıkı para politikası enflasyonla mücadele için gerekli bir koşuldur fakat tek başına yeterli değildir. Para ve maliye politikalarındaki eş güdümün sürmesinin yanı sıra yapısal reform politikaların etkin bir şekilde hayata geçirilmesi de elzemdir. Böylece bir taraftan enflasyonu yeniden tek hanelere indirirken diğer taraftan üretim, yatırım ve istihdamı istikrarlı biçimde artırabileceğimize yürekten inanıyoruz."

"Enflasyon tarafında güzel haberler geldikçe, faizler de düşecektir"

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikası, dolayısıyla yüksek enflasyonla karşı karşıya bulunulduğunu anımsattı.

Bu mücadeleye bağlı olarak enflasyon tarafında güzel haberler geldikçe, Merkez Bankasının faizleri düşürmeye devam eden adımları atmaya devam edeceğine işaret eden Aydın, açıklanan faiz kararının da bu verilerin bir tezahürü olduğunu belirtti.

Vatandaşlar gibi işverenlerin de ekonomi tarafında birçok kalemi tetiklediği için enflasyonla mücadeleye odaklandıklarını bildiren Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu nedenle sıkı para politikası ile birlikte yüksek faiz ile karşı karşıyayız. Mevcut koşullarda bir zorunluluk halinde olduğumuz bu durum enflasyon tarafında düşüşe bağlı güzel haberler geldikçe faizlerde de düşüş yaşanacağını göstermektedir. 15 aydır düşüş eğiliminde olan, yurt içi talepte dengelenme, Türk liramızda reel değerlenme, rezerv yeterliliğini uluslararası standartlara ulaşması, dış finansmana erişim sorununun ortadan kalkması gibi arzulanan veriler elde edilmektedir. Mevcut yürütülen politikaların gereği elde edilen bu sonucun ekonomiye olan güveni, istihdam ve yatırım ortamının gelişmesi açısından bir yansıması olması gerekiyordu. Merkez Bankası da gelinen bu güzel veriler doğrultusunda 250 baz puanlık bir düşüşle enflasyonu yüzde 45’e çekerek gereğini yapmıştır. Hiç şüphesiz, veriler bu şekilde çıktıkça, ekonomi tarafında güzel haberler geldikçe indirimler de devam edecektir. Bu kapsamda veriler bu şekilde geldikçe yıl sonunda faizin yüzde 30-35'lere kadar düşebileceğini öngörmekteyiz."

"Finansman modellerini de devreye almalıyız"

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, "TCMB’nin faiz indirimlerinin, küresel ve ulusal ekonomik koşullar da göz önünde bulundurularak ölçülü ve tedrici bir anlayışla sürdüğünü görüyoruz." ifadesini kullandı.

Para Politikası Kurulu'nun, bir önceki toplantıda enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı bir yaklaşımla faiz indirimine gidebileceğinin sinyalini verdiğini hatırlatan Kopuz, "Bu nedenle, 250 baz puanlık faiz indirimini üretim, yatırım ve enflasyon üçgenindeki hassas denge çerçevesinde makul ve yerinde bir karar olarak değerlendiriyorum. Bununla birlikte, her ne kadar enflasyonun genel görünümünde görece iyileşme gözlense de henüz bu baskıdan kurtulabilmiş değiliz" değerlendirmesinde bulundu.

Kopuz, bir sonraki Para Politikası toplantısının mart ayında yapılmasının beklendiğini anımsatarak, şu bilgileri verdi:

"Bu kararda, ocak-şubat enflasyon görünümü önemli olacaktır. Enflasyonda mücadelede en kritik unsuların başında beklenti yönetimi ve yürütülen ekonomi politikalarına duyulan güven geliyor. Nitekim, dün Ticaret Bakanımız Ömer Bolat'ın ev sahipliğinde, Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek ve Tarım ve Orman Bakanımız İbrahim Yumaklı ile gerçekleştirdiğimiz Gıda Komitesi toplantısında, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit ettik. Halihazırda sürdürülen para ve maliye politikası çerçevesinde kalarak, fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmayacak şekilde ekonominin büyüme potansiyelini desteklemeli, eş zamanlı olarak da KOBİ’lerimizin finansmana erişimini kolaylaştırmak için finansman modellerini de devreye almalıyız."