Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı: Türkiye taklit ve sahte üründe dünyada ilk sırada

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel ile Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, üretim ve satışlardaki sorunları konuşmak için İstanbul'da bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantının ana gündemi artan girdi maliyetleri, iç ve dış pazarlarda satışlardaki hızlı düşüş ile sahte ve kaçak ürünlerle mücadele oldu. Üç derneğin başkanı da sektörlerindeki mevcut durumu "endişe verici" olarak tanımladı. Toplantıda kötü gidişata ‘dur’ demek ve ibreyi yeniden yukarıya çevirmek için ham madde ve yarı mamul ithalatında uygulanan ek vergi oranlarının acilen düşürülmesi istendi. Talepler arasında yan sanayinin desteklenmesi öne çıktı. Ayrıca bölgesel asgari ücret, düşük faizli kredi, özel kur uygulaması, ithalatta korumanın kalkması ve SGK yüklerinin azaltılması gibi konularda destekler yinelendi.

Toplantıya katılan dernek başkanları kapasite kullanım oranların çok hızlı düştüğünü, çoğu fabrikanın üretimi durdurduğunu ve işçi çıkardığını söyledi.

Sinan Öncel: Mağazalarda adet bazında satışlar yüzde 58 azaldı

Toplantıda ilk sözü BMD Başkanı Sinan Öncel aldı. Öncel, "BMD olarak bünyemizde 514 marka, 211 üye 465 bin çalışan var, Türkiye'de 61 bin satış noktasındayız. Üyelerimizden gelen rakamları değerlendirdiğimizde endişe verici bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Temmuz 2024 satış rakamlarına baktığımızda adet olarak aylık bazda yüzde 66, yıllık bazda ise yüzde 58 bir daralma olduğunu görüyoruz. Bu oranlar ayakkabıda sırasıyla yüzde 85 ve yüzde 72 hazır giyimde ise sırasıyla yüzde 67 ve yüzde 63 azalma şeklinde gerçekleşti" dedi.

Hazirandan temmuza geçişte her üç firmadan ikisinin adet satışında, birinin de cirosunda daralma yaşandığını belirten Sinan Öncel, "Markaların ciroları giderlerini karşılayamıyor. Girdi maliyetlerinin artış hızı ile mücadele edemiyoruz. Ayrıca kiralarda da yüzde 400'ü aşan zam talepleri ile karşılaşan mağazalarımız var. Kira konusunda devletin yeni bir bakış açısı getirmesi gerekiyor" diye konuştu.

Sinan Öncel: Sahil kesimlerinde dünyaca ünlü mağazaların taklitlerini yapmaya başladılar

Aynı zamanda kaçak, sahte ve taklit ürünlerin de Türkiye'deki yerli üreticileri vurduğunu anlatan Sinan Öncel, "Türkiye, sahte ve taklit üründe dünyada ilk sıraya geldi diyebiliriz. Çin'de bile artık bu kadarı yok. Türkiye'nin tüm turizm noktaları sahte ürün satan yerlerle dolu. Hatta çok önemli turizm merkezlerinde artık sahte ürünleri bir kenara bırakın dünyaca ünlü markaların kopya mağazaları var. Mağazalar tasarımdan ışıklandırmaya kadar o markanın gerçeği gibi. Bu kaçak ve sahte ürünler yerli üreticilere çok büyük zarar veriyor. Devletin hızla bu alanda mücadele başlatması lazım" ifadelerini kullandı.

Berke İçten: Türkiye'de yılda 200 milyon çift sahte ayakkabı üretiliyor

Kaçak ve sahte ürünlerin özellikle ayakkabı sektöründe büyük bir tahribat yarattığını anlatan Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, Türkiye'de yılda 200 milyon çift sahte ayakkabı üretildiğini açıkladı.

Sahte ve taklit ürünlerin kendi pazarlarından ciddi anlamda pay aldığını ifade eden İçten, "17-18 yaşındaki çocuklar bizim ürünlerimizi almak yerine doğal olarak dünyaca ünlü markaların sahtesini almayı tercih ediyor. Turistik bölgelerde ciddi anlamda sahte ürünler tüm dükkanlarda satılıyor. Biz ise yerli üreticiler olarak tüm vergi yüklerinin altında eziliyoruz. Bunun üzerine sürekli artan girdi maliyetleri de gelince mücadele etme şansımız kalmıyor" dedi.

Berke İçten: Ek gümrük vergileri üretimi sıkıştırıyor

Ayakkabı üretiminde 5 bin dolarlık bir hammadde ithalatı için 12 bin 500 dolar gibi bir maliyetle karşılaştıklarını dile getiren Berke İçten, "Bir çift spor ayakkabı için kullanılacak malzemeyi hesapladığımızda Çin ile Türkiye arasında 3,9 dolarlık fiyat farkı var. Ayakkabı sektörünün yıllık 70-80 milyon dolarlık ham madde ve yan sanayi ithalatı mevcut. 6 milyar dolarlık ticaret hacminin olduğu sektörde bu miktarın normal. Yan sanayicilerin ithalat vergilerin artırılması yönündeki taleplerine katılmıyoruz. Yan sanayiye getirilecek ek vergilerin bitmiş ürün fiyatını artırmaktan başka bir işe yaramayacağını değerlendiriyoruz. Bu yüksek vergiler makul düzeylere inerse, bitmiş üründe yüzde 25 fiyat düşüşü sağlayacak" ifadelerini kullandı.

İçten, ek vergilerin makul seviyeye indirilmesi gerektiğini söyledi.

TGSD Başkanı Ramazan Kaya: Ciro kayıpları işletmeleri kapanmaya zorluyor

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya ise düşen kârlılıklara dikkat çekti. Avrupa'daki talepsizliğin sektörü derinden etkilediğini anlatan Ramazan Kaya, "Enflasyon, kur ve vergiler üretimi zorluyor. Türkiye pazar bulmakta zorlanıyor. İşsizlik artmaya başladı. Ciro kayıpları işletmeleri kapanmaya zorluyor" dedi.

TGSD Başkanı Ramazan Kaya: Krizden öncekiler kadar kolay çıkamayacağız

Yaşanan durumu "dip dalga" olarak niteleyen Ramazan Kaya, "Artık daha fazla işçi çıkarılacağını düşünmüyoruz. Yılın son çeyreği biraz daha iyi geçebilir. Yılı ciroların yaklaşık yüzde 10 daralması ile tamamlayacağımızı düşünüyoruz. Hem maliyet, hem anti damping ve koruma önleminin oluştuğu noktada sermaye yetersiz kalıyor. Son 2 yılda 25 yıldır yaşamadığımız maliyet artışları ile karşılaştık. Enflasyon ile kur dengeli gitmiyor. Bu da bizi pahalı değil çok pahalı bir ülke halilene getirdi. Ancak mevcut ekonomik şartlarda krizden çıkmak daha öncekiler kadar kolay olmayacaktır. Zira şu an herkes öz sermayesine sarılmış durumda. Bu faizlerle finansmana erişim çok zor. Hazır giyimde son 2 yılda 200 bine yakın istihdam kaybı yaşandı" şeklinde konuştu.