Yeni Papa kim olacak?
Katolik dünyası, Papa Francis'in hastalıklarla geçen çalkantılı papalığının sona yaklaşmasıyla birlikte yeni bir döneme hazırlanıyor. Dünyadaki 1,4 milyar Katolik’in ruhani liderini belirleyecek olan seçim, Vatikan’da düzenlenecek gizli konklavla gerçekleştirilecek. Yaklaşık 135 kardinalin katılacağı bu toplantıda, şu an için en az 24 ismin “papabile” yani papa adayı olarak görüldüğü belirtiliyor. Bu adaylar, Katolik Kilisesi’nin gelecekte izleyeceği yön konusunda ciddi fikir ayrılıklarının merkezinde yer alıyor.
Kilise içinde Francis’in daha kapsayıcı, sosyal adalet odaklı ve göçmen dostu çizgisinin devam etmesi gerektiğini düşünenlerle, geleneksel Katolik doktrinlere dönüşü savunanlar arasında belirgin bir ayrışma yaşanıyor. Crux isimli Katolik medya kuruluşunun editörü John Allen Jr., “Kardinallerin oluşturduğu kurulda, [Francis gibi] aynı yönde devam etmemiz gerektiğini savunanlarla, köklü bir rota değişikliği gerektiğini düşünenler arasında güçlü bir bölünme var” sözleriyle bu ikiliğin altını çizdi. Bu durum, yeni papanın sadece dini bir lider değil, aynı zamanda ideolojik kutuplar arasında denge kurması beklenen bir figür olacağını gösteriyor. Gelecek dönemde Papa'nın kim olacağına ilişkin beklenti ve olası adayları ise Financial Times yazarı Amy Kazmin değerlendirdi.
Öne çıkan Papa adayları
Listenin başında yer alan isimlerden biri, Vatikan Devlet Sekreteri Kardinal Pietro Parolin. Francis’in en yakınındaki isimlerden biri olarak görev yapan Parolin, yönetimsel deneyimi ve dış ilişkilerdeki rolüyle dikkat çekiyor. Ancak mali reformlardaki başarısızlığı ve Çin ile olan ilişkilerde Vatikan’ın taviz verdiği yönündeki eleştiriler, adaylığını gölgeliyor.
Diğer dikkat çeken isim ise Bologna Başpiskoposu Kardinal Matteo Zuppi. Francis’in politikalarına en yakın isimlerden biri olarak gösterilen Zuppi, hem eşcinsellere ve boşanmışlara yönelik kapsayıcı tutumuyla hem de Mozambik’teki barış sürecine katkısıyla tanınıyor. Ukrayna’daki savaşta özel elçi olarak görev alması, uluslararası bir arabulucu rolünü de üstlenebileceğine işaret ediyor.
Kudüs Latin Patriği Kardinal Pierbattista Pizzaballa, genç yaşı ve Ortadoğu’daki hassas diplomatik görevleriyle listeye “joker” olarak giriyor. Hamas saldırısından sonra İsrailli rehineler karşılığında kendisini takas etmeye hazır olduğunu açıklaması, onun cesaretini ve inançlar arası diyalogdaki samimiyetini vurguluyor.
Afrika’dan gelen güçlü bir muhafazakâr ses ise Kinşasa Başpiskoposu Kardinal Fridolin Ambongo Besungu. Sosyal adalet savunuculuğu ile tanınmasına rağmen, eşcinsel çiftlere yönelik sert tutumu ve Afrika kültürüne aykırı olarak değerlendirdiği Batı merkezli kilise politikalarına muhalefeti, onu muhafazakâr kanadın önde gelen isimlerinden biri yapıyor.
Asya’yı temsil eden en güçlü aday ise Filipinli Kardinal Luis Tagle. Vatikan'da Evangelizasyon Dikasteryumu’nda görev yapan Tagle, “Asyalı Francis” olarak anılıyor. Sosyal adalet konularındaki duyarlılığı, medya kullanımı ve ılımlı reformist duruşuyla geniş bir tabana hitap ediyor.
Fransa’dan Kardinal Jean-Marc Aveline de göçmenlerin durumuna duyarlılığı ve dinler arası diyaloğa verdiği önemle dikkat çekiyor. Marsilya gibi çok kültürlü bir şehirde görev yapması, onu birleştirici bir figür haline getiriyor.
Macaristan’dan Kardinal Péter Erdő ise geleneksel Katolik öğretinin en güçlü savunucularından biri olarak öne çıkıyor. Akademik geçmişi ve Avrupa piskoposluk toplantılarındaki liderliğiyle biliniyor. Francis döneminde öne çıkan sosyal konulardan ziyade, bireyin Tanrı ile ilişkisini merkeze alan bir yaklaşımı benimsiyor.
Amerikalı Kardinal Robert Francis Prevost ise daha çok bir “uzlaşma adayı” olarak görülüyor. Peru’daki uzun görev süresi ve 2023’ten beri Vatikan’daki piskopos atamalarından sorumlu oluşu, onu yönetimsel tecrübesiyle öne çıkarıyor. Hem liberal hem de muhafazakâr kardinallerin kabul edebileceği bir isim olarak değerlendirilmekte.
Emekli olmasına rağmen geleneksel Katolik çevrelerde hâlâ geniş bir etkiye sahip olan Gine doğumlu Kardinal Robert Sarah, Francis’in politikalarına en sert muhalefeti yapan isimlerden biri. Rahip bekârlığına ilişkin sert savunuları, eşcinsel çiftlerin kutsanmasına karşı çıkışı ve geleneksel ayin düzenine bağlılığıyla tanınan Sarah, Katolik dünyasında güçlü ama kutuplaştırıcı bir figür olarak kalmaya devam ediyor.
