Waverton Portföy Yöneticisi Carter: Trump geçmişte olduğu gibi rotasını değiştirebilir, tarifeler pazarlık aracı olabilir

PAYLAŞ
  • Carter, Trump’ın daha önce olduğu gibi bu stratejiden geri adım atarak zafer ilan edebileceğini belirterek, tarifeleri kısa vadeli bir pazarlık aracı olarak kullanabileceğini dile getirdi.
Waverton Portföy Yöneticisi Carter: Trump geçmişte olduğu gibi rotasını değiştirebilir, tarifeler pazarlık aracı olabilir

CNBC-e’de yayınlanan Küresel Görünüm programında Londra Temsilcisi Berfu Güven’in sorularını yanıtlayan Waverton Portföy Yöneticisi James Carter, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden gündeme getirdiği tarifelerin, küresel ekonomi ve piyasalar üzerindeki olası etkilerini değerlendirdi.

Carter, ticaret savaşlarının çoktan başladığını, etkilerinin ise ekonomistlerin tahmininden daha şiddetli olduğunu vurguladı. “Trump’ın deyimiyle Kurtuluş Günü, çoğu ekonomistin tahmin ettiğinden daha kötü oldu. Tarifeler 1930'lardan bu yana görmediğimiz bir seviyeye geri döndü” diyen Carter, belirsizliğin yatırım kararlarını da felç ettiğini ifade etti.

‘Trump yönünü değiştirip hayali bir zafer ilan edebilir’

Carter, Trump’ın daha önce olduğu gibi bu stratejiden geri adım atarak zafer ilan edebileceğini belirterek, “Eğer piyasalar ve ekonomik veriler zarar görmeye devam ederse, geçmişte yaptığı gibi yönünü değiştirip hayali bir zafer ilan edecek mi?” dedi.

ABD Başkanı’nın tarifeleri kısa vadeli bir pazarlık aracı olarak kullanabileceğini dile getiren Carter, yatırımcıların bu olasılığı da göz önünde bulundurması gerektiğine dikkat çekti.

‘Piyasalar tarifelerin etkisini hafife alıyor’

Piyasalarda tarife hamlelerinin etkisinin hâlâ tam anlamıyla fiyatlanmadığını belirten Carter, “Eğer durum buysa, piyasalar bu tarifelerin olumsuz sonuçlarını hafife alıyor, satışlar daha da sürebilir” ifadelerini kullandı.

Carter’a göre bu politikalar yalnızca kısa vadeli değil, aynı zamanda yapısal dönüşümlere de yol açabilir. Özellikle üretimin tekrar ABD’ye kaydırılması durumunda verimlilik kayıpları yaşanabilir.

ABD ucuz üretim için uygun değil. Ekonomik büyüme yavaşlayacak, resesyon olasılığı gündemde. ABD, üretim yapmak için ucuz bir yer değil. Kaynaklar verimsiz alanlara aktarılacak.

Carter, Trump’ın ithalatı sınırlama politikalarının ABD’nin ekonomik yapısına uygun olmadığını savundu. Buna göre, sanayileşme stratejisi savunma açısından mantıklı görünse de ekonomik verimliliği düşürerek büyümeyi baskılayabilir. “Resesyon kesin değil ama tekrar gündemde” diyen Carter, şirketlerin ve tüketicilerin kararlarını ertelemeye başladığını da belirtti.

'Trump, tarifeleri vergi indirimlerinin bedeli olarak görüyor'

Trump, vergi indirimlerini karşılamak için tarifeleri kalıcı bir gelir kaynağı haline getirmek istiyor.

Ancak Carter’a göre bu yaklaşımın ekonomik karşılığı oldukça sınırlı. ABD’nin bütçesini dengelemek için trilyonlarca dolara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Carter, tarifelerden elde edilecek gelirlerin yetersiz kalacağını ifade etti.

Tahviller güvenli liman olmaya devam edecek mi?

ABD hazine tahvillerinin hâlen güvenli liman olarak görüldüğünü belirten Carter, son günlerde altın fiyatlarındaki yükselişi bu gelişmelere bağladı. Ancak orta ve uzun vadede bu statünün tehdit altında olduğunu ifade etti:

“Orta vadede enflasyon, uzun vadede ise borç sürdürülebilirliği riskleri tahvillerin güvenli liman rolünü zora sokabilir. Bu alışılmış bir ekonomi politikası değil. Tarifelerin iyi yanlarını görmek için kafa yoruyorum ve biraz daha olumlu bir tablo çizmeye çalışıyorum. Hiç alışılmış bir ekonomi anlayışı değil bu.”

Carter, ABD’nin sanayi altyapısını güçlendirme niyetinin savunma açısından anlaşılabilir olduğunu belirtti. Ancak Çin gibi ülkelerle kıyaslandığında ABD'nin üretim kapasitesi yetersiz kalıyor. “Bir Çin tersanesi ABD’nin tüm tersanelerinden fazla üretim yapıyor” ifadesiyle bu dengesizliğe dikkat çekti.

Avrupa ve Birleşik Krallık etkileniyor mu?

Carter’a göre Avrupa ülkeleri bu gelişmelerden eşit şekilde etkilenmiyor: “Birleşik Krallık Gilt'leri fayda sağladı. Getiriler her yerde düştü.”

Özellikle Almanya gibi sanayi devi ülkeler daha fazla risk altında. Buna karşın bazı sektörlerde defansif hisselerin öne çıktığını belirten Carter, güvenli liman olarak görülen şirket hisselerinin bu süreçte daha iyi performans gösterdiğini söyledi.

Yatırım Stratejisi: Ne aldığınız değil, ne tuttuğunuz önemli

Bugünlerde önemli bir karar almıyoruz, küresel ve sektörel anlamda çeşitlendirilmiş bir portföy mantıklı.

Carter, Waverton olarak hisse senedi tarafında defansif pozisyonda olduklarını ve serbest nakit akışını artırabilecek şirketlere odaklandıklarını belirtti; “Stratejik karar vermek zor, çünkü birkaç gün içinde bile gülünç duruma düşebilirsiniz” dedi.

Önemli olan ne kadar hisseniz olduğu değil, hangi hisseleri tuttuğunuz.

Portföy önerisi: Altın, Gilt ve kaliteli hisseler

“Uzun vadeli kaliteli hisseler, sabit getirili tahviller ve altın gibi defansif varlıklar şu an mantıklı görünüyor" diyen Carter, portföylerinde uzun vadeli tahvillere ve altına yer verdiklerini belirtti. Birleşik Krallık Gilt’lerinin cazip olduğunu, gelişmekte olan piyasalarda daha yüksek getiri arayışının da sürdüğünü dile getirdi.