Wall Street bankaları, Trump'ın ticaret politikalarının yaratığı dalgalanmalardan 37 milyar dolar kazanç sağladı

Financial Times'a göre Wall Street’in önde gelen bankaları, Donald Trump’ın başkanlık yarışındaki yükselişi ve bu süreçte yeniden gündeme gelen ticaret politikalarının finansal piyasalarda yarattığı oynaklıktan büyük kazanç elde etti. JPMorgan Chase, Goldman Sachs, Morgan Stanley, Bank of America (BofA) ve Citigroup, yılın ilk çeyreğinde toplam 37 milyar dolara yaklaşan işlem geliriyle son on yılın en güçlü performansına imza attı.
Beş büyük bankanın ortak işlem performansı, küresel finansal kriz sonrası uzun yıllar boyunca zayıf seyreden kazançlara kıyasla dikkate değer bir geri dönüşe işaret etti. 2020’ye dek hâlâ kriz öncesi gücünü yeniden kazanmakta zorlanan sektör, yılın ilk çeyreğinde eski dinamizmini hatırlatan bir tablo sergiledi.
Trump’ın ticaret politikalarına dair açıklamaları ve ikinci başkanlık dönemi beklentisi, piyasalarda ciddi belirsizlik yarattı. Özellikle gümrük tarifeleri üzerine yoğunlaşan söylemler, küresel ticarette yeni bir dönem algısına yol açtı. Bu ortamda yatırımcılar, piyasa oynaklığını fırsata çevirerek bankaların işlem gelirlerini yukarı taşıdı.
Hisse senedi işlemleri, bankaların yılın ilk çeyreğinde en çok kazanç sağladığı kalem oldu. Bu alandaki gelirler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 artarak yaklaşık 16 milyar dolara ulaştı. Beş büyük banka da hisse senedi işlemlerinden rekor seviyelerde gelir elde etti. Sabit getirili menkul kıymet işlemleri de güçlü bir çeyrek geçirdi. Bu alandaki toplam gelir yüzde 6’lık artışla 21 milyar dolar seviyesine yükseldi. Covid-19 pandemisinin zirve yaptığı 2020’nin ikinci çeyreğinden bu yana en yüksek seviyeye ulaşıldı.
Bankalar bazında bakıldığında, JPMorgan toplam ticaret gelirinde öne çıktı. Geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 20’lik artışla 9,7 milyar dolarlık işlem geliri bildiren banka, rakiplerini geride bıraktı. Goldman Sachs, 4,2 milyar dolarlık hisse senedi ticareti geliriyle bu alandaki liderliğini korudu. Ancak Morgan Stanley’nin aynı alandaki yüzde 45’lik büyümesi dikkat çekti ve Goldman Sachs’ın yalnızca 70 milyon dolar gerisinde kaldı.
Bank of America ve Citigroup ise daha mütevazı artışlar kaydetti. Her iki bankanın hisse senedi ticaretinden sağladığı gelir artışı yüzde 20’nin altında kaldı. Ancak yine de bu performanslar, her iki bankanın da genel olarak güçlü bir çeyrek geçirdiğine işaret etti. Citigroup, ticaret gelirlerinin katkısıyla birinci çeyrek kârını yüzde 20 artırarak 4,1 milyar dolara çıkardı. Bank of America ise yüzde 11’lik kâr artışıyla 7,4 milyar dolarlık net kazanç bildirdi.
2008 mali krizinden bu yana ticaret faaliyetlerinde köklü bir dönüşüm geçiren büyük ABD bankaları, artık daha az riskli işlemlere yöneliyor. Kendi portföyleri için riskli pozisyonlar almaktansa, müşteriler adına işlemleri kolaylaştırma ve finanse etme işlevine ağırlık veriyorlar. Bu yapı, bankaların yüksek oynaklık dönemlerinde müşterilere sunduğu hizmetler üzerinden ciddi gelir elde etmelerine olanak sağlıyor.
Son yıllarda art arda gelen şoklar, bankaların ticaret gelirlerini destekledi. Covid-19 sonrası dönemde yükselen belirsizlik, 2022’deki hızlı faiz artışları ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi jeopolitik gelişmelerin etkisiyle, piyasalarda sıklıkla yön arayışları yaşandı. Bu süreç, bankaların ticaret departmanları için kârlı fırsatlara dönüştü.
Ancak piyasa oynaklığının yatırım bankacılığı tarafında aynı ölçüde olumlu etkisi görülmedi. Mevcut belirsizlikler, birleşme ve satın alma faaliyetlerinin yavaşlamasına neden oldu. JPMorgan, Goldman Sachs, Morgan Stanley, BofA ve Citi'nin toplam yatırım bankacılığı ücret gelirleri, birinci çeyrekte yüzde 2 artışla yaklaşık 8 milyar dolara yükseldi. Ancak bu ücretlerin önemli bölümü daha önce duyurulmuş anlaşmalardan kaynaklandı ve yeni anlaşma temposunun düşük kaldığı gözlendi.
Bankaların yöneticileri, yılın ilk çeyreğine ilişkin kazanç görüşmelerinde, Trump’ın ticaret tarifeleri etrafında artan söyleminin, şirket alım ve satımlarında tarafların beklemeye geçmesine yol açabileceği uyarısında bulundu. Bu durum, birleşme ve satın alma piyasasında kısa vadede toparlanma umutlarını zayıflatıyor.