UBS'ten 'Kükreyen Yirmiler' öngörüsü: Ekonomide 'büyük patlama' olasılığı artıyor
UBS tarafından pazartesi günü yayımlanan bir notta, ekonominin “Kükreyen 20’ler” statüsüne doğru ilerleyebileceğine dair bir dizi olumlu faktörün gözlemlendiği ifade edildi. UBS Varlık Tahsisi Başkanı Jason Draho, geçen hafta açıklanan pozitif GSYİH verileri ve gayri safi yurt içi hasıla revizyonlarının ardından, bu on yılın sonuna doğru bir ekonomik patlama olasılığını yüzde 50’ye yükselttiğini belirtti.
Kükreyen Yirmiler, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve diğer Batı ülkelerinde 1920'ler için kullanılan gayri resmi bir terimdir. Bu on yıl, ekonomik refah, hızlı sosyal ve kültürel değişim ve coşkulu bir iyimserlik havası ile karakterize edilmiştir. Dönemin canlılığı, onu çevreleyen tarihsel krizlerle belirgin bir tezat oluşturur: Birinci Dünya Savaşı (1914–18) ve Büyük Buhran (1929–c. 1939). İsmin, denizcilikte güçlü okyanus rüzgarlarının görüldüğü enlemleri ifade eden "roaring forties" terimine bir gönderme olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Kaynak: Britannica, John M. Cunningham
Draho’nun açıklamalarında asıl vurgu, ekonominin önümüzdeki yıllarda 1990’ların ikinci yarısına benzer bir ilerlemeyi sürdürebilecek potansiyele sahip olup olmadığı üzerineydi. Ona göre, kritik soru bu büyüme faktörlerinin sürdürülebilir olup olmadığıydı. Draho, “2020’lerin ortasına sadece üç ay kalmışken ve Fed’in faiz indirimleriyle pandemi sonrası normalleşmenin son aşamasına girilirken, ABD’nin Kükreyen 20’ler ekonomisini yaşayacağını öngörmek artık ne çok erken ne de fazla iyimser,” diyerek mevcut ekonomik koşulların bu beklentiyi desteklediğini vurguladı. Ona göre, artık önemli olan bu şartların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği değil, devam edip etmeyeceği.
Draho, Kükreyen 20'ler ekonomisini, yüzde 2,5 veya daha fazla sürdürülebilir GSYİH büyümesi, yüzde 2-yüzde 3 aralığında enflasyon ve Fed fon oranı ile 10 yıllık Hazine tahvili getirisinin sırasıyla yüzde %3,5 ve yüzde 4 civarında olduğu bir ekonomi olarak tanımlıyor. Son çeyreklerde GSYİH'nin böyle bir hızda büyüdüğünü ve geleceğin parlak göründüğünü belirten Draho, Atlanta Fed’in GDPNow tahminine göre, ABD ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 3,1 oranında büyüyeceğini ifade etti.
Buna ek olarak, ABD’de TÜFE ile ölçülen yıllık enflasyon oranları, Mart 2021’de yaşanan yükselişten bu yana ilk kez Haziran ayında yüzde 3'ün altına düştü. 10 yıllık ABD Hazine tahvili faizi yüzde 3,75 seviyelerinde seyrediyor ve Draho'nun Kükreyen 20'ler hedefine oldukça yakın. Fed fon oranı ise şu an yüzde 4,83 seviyesinde bulunuyor ve bu oran düşmeye açık. En azından güncel olarak hem piyasanın beklentisi hem de bazı Fed yetkililerinin yorumları, faiz indiriminin süreceği yönünde.
İtici güç üretkenlik artışı olabilir
Draho'nun öngörüsüne göre, bu olumlu senaryo gerçekleşirse, 2030 yılına kadar yaşanacak ekonomik patlamanın arkasındaki en önemli itici güç üretkenlik artışı olacak. Şirketlerin sermaye harcamalarında bir canlanma yaşayacağını öngören Draho, bu harcamaların iş yatırımlarına yönelik yoğun bir eğilimle devam edeceğini belirtiyor. Özellikle yapay zekanın benimsenmesi, gelecekte iş yatırımlarını destekleyecek önemli bir alan olarak öne çıkıyor.
Faiz oranlarının düşmeye başlaması ve Fed'in daha fazla faiz indirimi yaparak “bol miktarda sermaye” sağlaması durumunda sermaye harcamalarındaki patlama olasılığı da artıyor. Draho, Fed Başkanı Jerome Powell’ın tam istihdam hedeflerine dikkat çekerek, Fed’in Kükreyen 20’ler senaryosunu destekleyecek bir politika tepkisi geliştirdiğini belirtti.
Draho’ya göre, Fed ekonominin yumuşak bir iniş gerçekleştirmesi için faiz indirimleri yapma pozisyonunda ve mevcut ekonomik genişleme belirsiz bir süre boyunca devam edebilir. Ancak, bu senaryonun tam anlamıyla gerçekleşmesi için ekonominin arz tarafının, talepteki büyümeye ayak uydurması gerektiğini vurguladı.