Tutumluluk ve cimrilik arasındaki ince çizgi

Hazal Orta
PAYLAŞ
  • Son yıllarda maliyetler arttı, bütçeler daha kısıtlı hale geldi. Artık, tutumlu olmak her zamankinden daha önemli.
  • Tutumlu ve cimri görünmek arasındaki o ince çizgiye dikkat!
Tutumluluk ve cimrilik arasındaki ince çizgi
iStock

Özellikle koronavirüs pandemisinden beri dünyada yükselen fiyatlar ve sıkılaşan bütçelerle birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla konuyla ilgili bir çok uzman sık sık nasıl tutumlu olunabileceğiyle ilgili tavsiyeler veriyor. Pahalı ürünleri satın almaktan nasıl kaçınabiliriz, alışverişten nasıl tasarruf edebiliriz, maliyetleri nasıl azaltabiliriz? Tüm bunlara ilişkin birçok tavsiye var. Hepsinin paydası aynı: Tutumlu olmak. Burada tutumluluk ve cimrilik arasında ince bir çizgi söz konusu. Çünkü hiç kimse tutumlu olurken, cimri gibi görünmek istemez.

CNBC’de yer alan makaleye göre görgü konularında uzman olan Thomas Farley, bunun ince bir çizgi olduğunun altını çiziyor:

“Açıkça görünüyor ki cimrilik halkın yüzde 100’ü için aşağılayıcı bir şey. Ancak tutumluluk her zaman bir erdem.”

Farley aradaki farkın, atılan adımların başkalarını etkileyip etkilemediğiyle alakalı olduğunu söylüyor. Örneğin, uçakta Business Class uçabilecek bütçeye sahip birinin, tasarruf için, ekonomini sınıfını tercih etmesi, tamamen kendisiyle ilgili bir konu olduğu için tutumluluk olarak değerlendirilebilir.

Ödemesi gereken bir parayı ödemeyen kişiye ise cimri deniyor ve Farley’ye göre milyarderler, birer cimri olabilir. Cimri birinin çoğunlukla parası olsa da o, para harcamamayı seçer.

Cimri görünmekten nasıl kaçınılır?

İnsanları parasını nereye harcayacağı ya da bütçe kısma kararını hangi konuda vereceği konusunda özgür. Ancak uzmanları, son zamanların popüler kavramı “loud budgeting” stratejine dikkat çekiyor. Sosyal medya platformu TikTok’ta başlayan “loud budgeting” kavramı, kişilerin bütçe konusunda şeffaf olmasına dayanıyor. Net olmak, cimri görünmenin de önüne geçiyor.

Eğer biri sizi yemeğe davet ettiyse ve siz, yeterli bütçeye sahip olmadığınız için katılamıyorsanız, bunu açıkça söylemek, “loud budgeting” yani yüksek sesle bütçeni söylemek, demek.

İşte Farley’nin, cimri görünmemek için verdiği öneriler:

Ortamı koklamak

Farley’ye göre, arkadaşlarınız arasında cimri görünmemek için ortamın durumunu koklamak önemli. Onların para konusundaki yaklaşımları size yardımcı olabilir. Farley, burada “Alman usulü”ne dikkat çekiyor:

Arkadaşlarınızla gittiğiniz bir yemekte, sadece kendi yediğinizi mi ödüyorsunuz? Bunda yanlış bir şey yok. Eğer, arkadaş grubunuz tüm harcamaları eşit olarak bölüşüyorsa, bu yeri geldiğinde fazla para ödemek de demek ve kişileri zorlayabilir. Ancak öte yandan, hespa ödeme noktasında kuruşu kuruşuna hesap yapıp sonrasında yüksek bütçeli tatillere çıkarsanız, bu da arkadaşlarınız gözünde hoş karşılanmaz.

Bütçe konusunda netlik

Tekrar, “loud budgeting”e dönüyoruz. Eğer bütçeniz yoksa ve bunu net bir şekilde söylerseniz, cimri olarak görülmezsiniz. Farley, yüksek bütçeli etkinliklerde alternatif önermenin iyi bir seçenek olacağını düşünüyor. Arkadaşlarınızla gideceğiniz restoran pahalıysa, farklı bir alternatif önermek düşünülebilir.

Böylece çevrenizdeki insanlar da neye bütçenizin yeteceği ya da yetmeyeceği konusunda fikir sahibi olacaktı.

Maliyetin bedelini ödetmemek lazım

Maliyetler artık birçok yerde yüksek. Ancak Farley, bunun normal görgü kurallarını göz ardı etmek için bir bahane olamayacağını söylüyor. Örneğin, bir arkadaşınızın katılacağı etkinliğe gitmek, sizin bütçenize darbe vurabilir. Yine de bu yüksek maliyetin bedelini orada çalışanlardan çıkarmak Farley’e göre doğru değil.

“Restorandaki garson, yediğiniz yemeğin fiyatını belirlemiyor. Çöreği kutudan çıkaran kişi bu fiyatları belirlemiyor.” Diyen Farley, bahşişten kaçmanın “çok cesurca bir şey olmadığına” dikkat çekiyor. Farley’e göre bu durum aslında fiyatları belirlemeyen insanları cezalandırmak anlamına geliyor.