Türk tahvil piyasasında faiz rekoru
Türkiye finans piyasaları, son dönemde yaşanan gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkilerini izlemeye devam ediyor. Özellikle siyasetin etkisinde risk algısı yükselen yabancı yatırımcının Türk lirası cinsinden varlıklara yönelik yatırım iştahında hızlı ve belirgin bir değişim yaşandı. Bir süredir düşüş eğiliminde olan Türkiye'nin temerrüt riskini ölçen kredi risk primi (CDS) göstergesi yeniden 300 baz puan seviyesinin üzerine tırmanırken, Borsa İstanbul tarafında sert satışlar ve ciddi değer kayıpları görüldü. Ancak kayıplar sadece hisse senetleri piyasası ile sınırlı kalmadı.
21 Mart 2025 haftasından itibaren yabancı yatırımcılar tahvil piyasasında da büyük çaplı bir satış dalgası başlattı. Yaklaşık 8 milyar dolar seviyesinde tahvil satışı gerçekleştiren yabancılar, Türkiye ekonomisine yönelik beklentilerindeki bozulmaya doğrudan ellerindeki Türk lirası cinsi tahvilleri elden çıkararak yanıt verdi. Tahvil piyasasında fiyatlar ile faizler arasında ters yönlü bir ilişki bulunuyor. Yabancı yatırımcının tahvil stokundaki ağırlığı düşünüldüğünde bu pozisyonların önemli bir kısmının kısa sürede satılması tahvil fiyatlarında hızlı bir gerilemeye yol açarken, faizlerin tarihi seviyelere yükselmesine neden oldu.
| Tarih | Yurt Dışı Yerleşik DİBS Kesin Alım/Satım (Net Değişim) | Kümülatif Toplam |
| 21-03-2025 | -439.54 | -439.54 |
| 28-03-2025 | -2,388.05 | -2,827.59 |
| 04-04-2025 | -2,019.52 | -4,847.11 |
| 11-04-2025 | -2,804.51 | -7,651.62 |
| 18-04-2025 | -969.96 | -8,621.58 |
Bu süreçte 10 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 35’in üzerine çıkarak ilk kez bu seviyelere ulaştı. 18 Mart günü yüzde 28 civarında bulunan tahvil faizi, sadece bir hafta içerisinde yüzde 33 seviyesine yükseldi. Satış baskısının devam ettiği takip eden haftalarda ise 28 Nisan günü itibarıyla yüzde 35 seviyesine ulaşarak yeni bir rekor kırdı.
Yabancı yatırımcı davranışındaki bu değişim, son bir yılda Türk tahvillerine yönelik oluşan pozitif eğilimin büyük ölçüde tersine döndüğüne işaret etti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın uygulamaya koyduğu ortodoks ekonomi politikaları sayesinde 2024 yılı boyunca yabancı yatırımcıların tahvil tarafında yaklaşık 16 milyar dolarlık net alım yaptığı bir dönem yaşanmıştı. 2025 yılına girildiğinde de bu olumlu trend bir süre devam etmiş, 21 Mart haftasına kadar yabancılar tahvil piyasasında toplamda 3,6 milyar dolarlık alım gerçekleştirmişti. Ancak 21 Mart’tan sonra yaşanan beş haftalık süreçte 8,6 milyar dolarlık tahvil satışı ile bir yıl boyunca piyasaya giren yabancı sermayenin neredeyse yarısı kısa bir zaman diliminde tahvil piyasasından çıkış yaptı
