SEC ve Coinbase yine karşı karşıya geldi
- Coinbase, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nu (SEC) dijital varlıklar için net düzenlemeler yapmaya zorlamak amacıyla federal temyiz mahkemesine başvurdu.
- Coinbase'e göre SEC'in, dijital varlıkların menkul kıymet olup olmadığını netleştirme taleplerini reddetmesi, şirketin faaliyetlerini ve yasal uyumunu zorlaştırıyor.
- Coinbase'in avukatı, SEC'in net düzenlemeler getirmek yerine sektöre dava açarak baskı uyguladığını belirtti.
Kripto para borsası Coinbase, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nu (SEC) dijital varlıklarla ilgili yeni düzenlemeler yapmaya zorlamak için federal bir temyiz mahkemesine başvurdu. Coinbase, sektör ve düzenleyici kurumlar arasında uzun süredir devam eden hukuki anlaşmazlıkların sonlanmasını hedeflediğini söylüyor.
Philadelphia'da federal temyiz mahkemesinde karşı karşıya gelen Coinbase ve SEC arasındaki gerilim, Coinbase'in geçen yıl SEC'e açtığı davayla başladı. 2022 yılında Coinbase, SEC'ten sektör için kuralları koymasını istemişti ve bunun için bir dilekçe sunmuştu.
Dilekçede, SEC'ten, dijital varlıkların menkul kıymet olarak sınıflandırılmasının hangi koşullara bağlı olduğunu netleştirmesi ve kripto para birimleri için yeni bir piyasa yapısı çerçevesi oluşturulması talep edilmişti. Ancak SEC, Aralık 2023'te dilekçeyi reddederek mevcut düzenlemeleri yeterli görmüş, kripto sektörüne uygun olmadığı görüşüne katılmadığını belirtmişti.
Coinbase, bu karara itiraz ederek, SEC'in kripto şirketlerinin faaliyetlerini sürdürebilmelerini ve ABD düzenlemelerine uyum sağlamalarını imkansız hale getirdiğini savundu.
Coinbase avukatı SEC'in kaprisli olduğunu söyledi
Coinbase'in avukatı Eugene Scalia, mahkemeye yaptığı açıklamada, SEC'in Coinbase'e nasıl kayıt olacağı ve yasalara uyacağı konusunda yeterli bilgi vermediğini ve bu tutumunun keyfi olduğunu belirterek, SEC'i kaprisli olmakla suçladı.
Scalia, SEC'in düzenleme yapmak yerine kripto sektörüne karşı onlarca dava açtığını ve SEC Başkanı Gary Gensler'in, kayıt için bir yol göstermeden şirketleri yaptırım tehditleriyle karşı karşıya bırakmasının "aşırı baskıcı" bir tutum olduğunu söyledi.