Restoranların en büyük sınavlarından biri: Michelin yıldızı

PAYLAŞ
  • Yapılan bir araştırmaya göre Michelin yıldızı alan restoranların kapanma olasılığı daha yüksek.
  • Londra Üniversitesi'nden Daniel Sands’ın çalışması, yıldızlı restoranların, yıldız almayanlara göre daha fazla kapanma oranına sahip olduğunu ortaya koyuyor.
  • New York'ta 2005-14 yılları arasında Michelin yıldızı alan restoranların yüzde 40'ının 2019'un sonunda kapandığı söyleniyor.
Restoranların en büyük sınavlarından biri: Michelin yıldızı

Michelin yıldızına sahip olmak, restoranlar için en prestijli ödüllerden biri olarak kabul ediliyor. Ancak, yapılan araştırmalara göre, bu ödülü almak her zaman olumlu sonuçlar doğurmuyor.

The Economist'in haberine göre Londra Üniversitesi İşletme Okulu’ndan Daniel Sands, 2000-2014 yılları arasında New York'ta açılan ve New York Times’dan yıldızlı değerlendirme alan restoranların performansını inceledi. 2005-14 yılları arasında Michelin yıldızı alan restoranların yüzde 40'ının 2019'un sonunda kapandığı ortaya çıktı.

Sands’ın bulguları, Michelin yıldızı kazanmış olan restoranların, kazanamayanlara göre daha fazla kapanma riski taşıdığını gösteriyor.

Michelin yıldızı, restoranların kalite ve mükemmeliyetini değerlendiren uluslararası bir ödül olup, fine dining alanında en prestijli başarı olarak kabul edilir.

Michelin yıldızı, restoranların 'laneti' mi?

Michelin yıldızı, restoranların görünürlüğünü artırıyor. Yeni yıldız alan restoranların Google aramalarının yüzde 33 oranında yükseldiği tespit edildi. Ancak, bu ün beraberinde bazı zorluklar da getiriyor. Restoran sahipleri, daha yüksek müşteri beklentileri ve daha uzak yerlerden gelen turistlerle başa çıkmak zorunda kalıyor. Bu durum, maliyetleri artırarak işletme üzerindeki baskıyı artırıyor. Ayrıca, Michelin yıldızı kazanmış restoranlar, tedarikçiler ve kiracılar gibi iş ortaklarından daha yüksek ücretler talep etmeye başlıyor.

Ödüller, yalnızca restoranlar için değil, diğer sektörler için de karmaşık sonuçlar doğurabiliyor. Araştırmalar, ödüllü yöneticilerin yönettiği şirketlerin, önceki performanslarına ve rakiplerine kıyasla daha düşük başarı gösterdiğini ortaya koydu. Ödül kazanan şefler, daha yüksek maaş talep ediyor ve daha fazla dikkat dağınıklığı yaşıyor. Yayıncılık dünyasında da ödüller, eserlerin daha sert eleştirilmesine yol açabiliyor.

Sonuç olarak, Michelin’in en prestijli ödülü, şan peşinde koşan restoran sahipleri için cazip bir hedef olmaya devam edecek. Ancak, sadece işlerini sürdürenler için, Michelin yıldızı arayışının getireceği riskler, daha temkinli bir yaklaşım gerektirebilir.