Paylaşım ekonomisinin yükselişi devam ediyor

Hazal Orta
PAYLAŞ
  • Dr. Öğr. Üye. Nihal Kalaycı Oflaz, CNBC-e’ye yaptığı açıklamada Türkiye’de paylaşım ekonomisinin hızla geliştiğine dikkat çekti.
  • Kaynakların hızla tükenmesine dayalı olarak atıl kaynaklardan gelir elde etme isteği ve bu isteğin bir iş modeline dönüşmesi Türkiye’de de hem tüketici hem de üreticilerin tercihlerinde dönüşüm yaşanmasına neden oldu.
  • Türkiye'de yolculuğu devam eden ya da yarım kalan birçok paylaşım ekonomisi şirketi var.
Paylaşım ekonomisinin yükselişi devam ediyor
iStock

Türkiye, bir süredir paylaşım ekonomisine adapte olmaya çalışan ülkeler arasında yer alıyor. 2019 yılında Uber’in yasaklanması, devam eden süreçte, özellikle İstanbul’da ortaya çıkan ‘taksi sorunu’. Bu sorundan hareketle yeni yeni hayatımıza giren Martı TAG derken, geniş çerçevede baktığımızda hala paylaşım ekonomisine adapte olmaya çalışıyoruz. Tabii paylaşım ekonomisini sadece ulaşım sektörü ile sınırlandırmamak gerekiyor. Mobil teknolojilerin gelişmesiyle paylaşım ekonomisi dünyada da hızla büyüyen sektörlerden biri oldu. Konaklama, yiyecek, eşya paylaşımı derken birçok farklı sektörde, paylaşım ekonomisinin büyüyen oyuncularını görmüş oldu.

Paylaşım ekonomisi nedir?

Malların ya da kaynakların, bireyler ya da gruplar tarafından paylaşıldığı, fiziksel varlıkların hizmete dönüştüğü ekonomi modeline paylaşım ekonomisi deniyor. Bu ekonominin en önemli avantajı, hem insanların hem de kuruluşların az kullanılan kaynaklardan kâr elde etmesini sağlıyor olması.

Airbnb, Uber, Martı, TikTak, Bionluk, Armut, Letgo, Yemeksepeti Kolektif House gibi şirketleri paylaşım ekonomisi içinde faaliyet gösteren şirketlere örnek olarak gösterebiliriz.

Türkiye’de paylaşım ekonomisi

Popülerliği son yıllarda hızla artan paylaşım ekonomisi, bu eğilimle yoluna devam ediyor. Statista’nın verilerine göre, küresel paylaşım ekonomisinin toplam değeri 2023 yılında 150 milyar dolar olarak kaydedildi. 2027 yılına kadar bunun 600 milyar dolara çıkması bekleniyor.

2031 yılına kadar ise değer, 794 milyar dolar seviyesini görecek. Bu da yaklaşık yüzde 32’lik bir büyüme demek.

Türkiye’de araç paylaşımı özelinde baktığımızda Statista, 2028 yılına kadar araç paylaşım pazar hacminin 110 milyon dolara ulaşacağını öngörüyor. Ayrıca kullanıcı başına ortalama gelirin de 73,68 dolar olacağı tahmin ediliyor. Yine 2028 yılına kadar toplam gelirin yüzde 93'ünün online satışlardan elde edileceği tahmin ediliyor.

Medipol Üniversitesi Işletme Ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üye. Nihal Kalaycı Oflaz, CNBC-e’ye yaptığı açıklamada Türkiye’de paylaşım ekonomisinin hızla geliştiğine dikkat çekti. Oflaz, toplumsal dayanışma, imece gibi paylaşıma işaret eden kavramların Türkiye gibi geleneksel toplumların kültürel özellikleri arasında zaten bulunan özellikler olduğunu söylüyor.

Oflaz sözlerine şöyle devam etti:

“Kaynakların hızla tükenmesine dayalı olarak atıl kaynaklardan gelir elde etme isteği ve bu isteğin bir iş modeline dönüşmesi Türkiye’de de hem tüketici hem de üreticilerin tercihlerinde dönüşüm yaşanmasına neden olmuştur. Nitekim, otomotiv ve taşımacılık (Uber), konaklama ve turizm (Airbnb), ofis, hazır giyim (Moda Cruz, Dolap) vb. alanlarda paylaşım modellerinin oluştuğu görülmektedir.”

Türkiye’de araç paylaşım hizmetlerine, tüketici tarafından ilgi oldukça yoğun. Tüketiciler, taksi krizleri yaşamamak için bu platformları çok daha fazla kullanmak istiyor. Araç paylaşım hizmetleri de bu noktada ikiye ayrılıyor. Bir tarafta GetirAraç ve TikTak gibi, sürücülerin kiralayabildiği ve gittikleri yerlere aracı bırakabildikleri uygulamalar var. Diğer yanda ise Martı TAG ve BiTaksi gibi ‘sürücü’ çağırılan uygulamalar.

GetirAraç ve BiTaksi, aynı çatı altında, Getir’in kanatları altında faaliyetlerine devam ediyor. Martı TAG ise paylaşımlı scooter platformu Martı’nın en yeni ürünü.

“Paylaşım ekonomisi, satın almak istediğiniz ürün ya da hizmete daha uygun fiyatlar ile erişmenize olanak sağlaması, üreticiler için maliyet avantajı sağlaması, üçüncü kişilerin tedarik süreci içerisinde yer almaması, atıl kaynakların tekrar kullanılması yoluyla ekonomik ömrünün uzatılması ve bu kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması, bireylere gelir ve istihdam olanağı sağlaması, ekonomik kriz ve pandemi gibi zor dönemlerde ürünlere ya da hizmetlere kolay ve ucuz erişim olanağı sağlaması gibi avantajlara sahiptir.” diyen Oflaz, Paylaşım ekonomisinin kaynakların sürdürülebilirliğine olan katkısı bağlamında paylaşımlı araç kullanımının karbon emisyonunun azalmasına da olumlu etki edeceğine değiniyor.

Oflaz sözlerini şöyle tamamladı:

“Duruma Türkiye açısından bakarsak, sadece araç paylaşım pazarındaki gelirin 2028 yılına kadar 110 milyon dolarlık bir değere ulaşmasının beklendiği düşünüldüğünde evler, taşıtlar, ofis ve araçlar, hizmetlerin ötesine geçerek enerji kaynakları, sağlık ve daha pek çok alanda paylaşıma konu olan şeylerin artışının Türkiye’de paylaşım ekonomisinin daha da yaygınlaşmasını sağlayacağı kanaatindeyim.”

Martı TAG’in yolculuğu

Martı, Kasım 2022’de paylaşım ekonomisi kültürünü ve çevre bilincini yaygınlaştırmayı amaçladığı TAG isimli yeni platformunu duyurdu. “Tek Araçla Gidelim”in kısaltması olan TAG ile sürücüler, bir yere giderken, araçlarındaki boş koltukları aynı yöne gidecek yolcularla paylaşabiliyor. Her iki taraf da anlaşılan ücret karşılığında seyahati birlikte gerçekleştiriyor.

Tabii kağıt üzerinde kullanıcı dostu gibi görünen uygulama, zaman içinde birçok sorunla karşılaştı. Bu sorunların neredeyse hiçbiri kullanıcı kaynaklı olmadı. Martı TAG da Uber ile benzer kader çizgisine sahip.

Uber’in hikayesi

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Eylül 2017'de Uber’e dava açtı. Gerekçe ise Uber’in korsan taşımacılık yaptığı iddiasıydı. Uber, Mayıs 2019’da İstanbul’daki XL faaliyetlerini durdurdu. Ekim 2019 yılında mahkeme, Uber uygulamasına erişimi engelledi. Aralık 2020’de ise bu engel kararı kaldırıldı. Ancak bu tarihten sonra Uber sadece, taksiciler üzerinden faaliyet gösteren bir platform haline geldi. Tıpkı Getir’in sahibi olduğu BiTaksi gibi.

Martı TAG da şimdilerde taksicilerle sorun yaşıyor. Martı CEO’su Oğuz Alper Öktem, özellikle yoğun bir sosyal medya iletişimi ile bu süreci yönetiyor. Peki neden?

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu’ya göre, Martı TAG korsan taksilerin önünü açıyor.

2022 yılında İstanbul’da, Martı TAG sürücülerine ceza kesmeye başlandı. Ancak Ocak 2024’te dikkat çeken bir olay yaşandı. Antalya 2. İdare Mahkemesi, bir Martı TAG kullanıcısına verilen 20 bin 342 TL’lik idari para cezasını ve 60 günlük trafikten men cezasını, delil eksikliği gerekçesiyle iptal etti.

Tüm bu çekişmelerin içinde Martı, paylaşım ekonomisi odaklı platformu ile yoluna devam ediyor. En son Ocak 2024’te Martı, TAG’a dahil olan sürücü sayısının 100 bini geçmesini, düzenlediği bir etkinlikle kutladı. Öktem, düzenlediği etkinliklerle de dikkatleri üzerine çekiyor. Her bir etkinliğin miting havasında geçmesi, zaman zaman eleştiri oklarının hedefi de oluyor.

Son istatistiklere göre İstanbul’da 2 milyon Martı TAG kullanıcısı var.

Kimler geldi, kimler geçti?

Uber’in Türkiye’ye ilk girişi yapması, araç paylaşımı konusunda yeni bir dönemi de başlattı. Her ne kadar GetirAraç, TikTak, Martı TAG gibi platformları konuşsak da geçen yıllar içinde birçok farklı platform bu sektöre girdi, şansını denedi.

Careem Taksi, Google Play Store’da 10 milyonu aşkın indirmeye erişen Careem, Türkiye’ye Careem Taksi olarak geldi. Dubai merkezli platform, 31 Ocak 2020 tarihinde faaliyetlerini durdurdu. Şirket ayrılma açıklamasında düzenleyici faktörlerin eksikliğini neden olarak gösterdi. Bu arada daha önce, Careem’i 3.1 milyar dolar karşılığında Uber satın almıştı. Bu satın almanın ardından Türkiye’deki taksiciler, artık Careem’i kullanmayacaklarını açıklamıştı. Kapamış da bu olayların hemen ardından gerçekleşti.

@Taksi, bu platformlardan biriydi. Tıpkı diğerleri gibi en yakın sürücüyü çağırmaya imkan tanıyan @Taksi, tıpkı BiTaksi gibi sadece taksiciler tarafından kullanılabiliyordu.

Olev de hem bireysel hem de kurumsal hizmetler sunan bir araç paylaşım platformuydu.

Heyy Taksi, sadece İzmir’de kullanılan bir paylaşım uygulamasıydı. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası tarafından piyasaya sürülen En Taksi’ye karşılık, şehirde hayatta kalamadı.

Duraktan Taksi, kullanıcıların konumuna en yakın taksi durağını bulmasına yardımcı olan bir platformdu. Şimdilerde o da hiçbir uygulama marketinde görünmüyor.

Paylaşım ekonomisi neden önemli?

Paylaşım ekonomisinin kaynak kullanımını daha verimli hale getirmek, öte yandan hizmet verenler için ek gelir imkanı elde etmek, hizmet alanlar için de tasarruf sağlamak gibi önemli faydaları var.

Kullanıcıların farklı kullanıcılar bağlantı kurması, bir topluluk oluşturmanın da önünü açıyor. Bunun önemini Martı TAG olayında, düzenlediği etkinliklerde yakından görüyoruz. Ortak amaca sahip kullanıcılar, paylaşım ekonomisinin bir platformu sayesinde bir araya gelebiliyor.

Paylaşım ekonomisi dezavantajlı grupların ürünlere erişimini de kolaylaştırıyor. Mesela, araç sahibi olmayan biri, araç paylaşım platformlarıyla araç kiralayabilir ve istediği sürede aracı kullanabilir.

Çevre açısından oluşturulan pozitif etkiyi de göz ardı etmemek gerekiyor. Paylaşım ekonomisi sayesinde daha az kaynak kullanımı mümkün. Bu da daha az atık ve daha az kirlilik demek. Sürdürülebilir ekonomiye giden yol da yine paylaşım ekonomisinden geçiyor.

Paylaşım ekonomisi bazı gruplar için de dezavantaj yaratabiliyor. Bunu yine Martı TAG ve taksiciler örneğinde görüyoruz. Taksi şoförleri, araç paylaşım platformlarının yaygınlaşmasıyla olumsuz etkilenebiliyor. Aynı zamanda bu ekonomi, yeni düzenlemelere de ihtiyaç duyuyor. Hem tüketicileri korumak hem de adil bir rekabet ortamı oluşturmak oldukça önemli.

Önümüzdeki yıllarda paylaşım ekonomisinin adını daha sık duyacağız. Bu büyüme, teknolojinin gelişmesiyle ve tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını değiştirmesiyle de desteklenecek. Oflaz, söz konusu dezavantajlar için maliyet analizi çalışmalarının önemli olduğuna vurgu yaptı.