Otomotiv ikinci yarıdan ne bekliyor? ODMD Başkanı Ali Haydar Bozkurt değerlendirdi

PAYLAŞ
  • CNBC-e canlı yayınına katılan Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği Başkanı Ali Haydar Bozkurt, otomotiv sektörünün beklentilerinden ve son zamanlardaki kampanyalardan bahsetti.
  • Bozkurt, "Fiyatların artması ya da azalması birkaç şeye bağlı, bunlardan biri döviz kuru. Döviz kuru atarsa fiyatlar oynar. Tabii tek konu döviz kuru da değil" dedi.
Otomotiv ikinci yarıdan ne bekliyor? ODMD Başkanı Ali Haydar Bozkurt değerlendirdi

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği Başkanı Ali Haydar Bozkurt, CNBC-e canlı yayınında otomotiv sektörüne ilişkin soruları yanıtladı.

Bozkurt, 2023 yılını değerlendirirken, yılın ortasından sonra pandeminin etkilerinden yavaş yavaş uzaklaşıldığını söyledi. Özellikle geçen sene eylülden sonra araçların gelmeye başladığına dikkat çeken Bozkurt, "Piyasadaki dengeler de farklılaştı. Uzun araç bekleme süreleri varken ikinci el kıymete bindi çünkü insanların mobil olmaya ihtiyacı var. Dolayısıyla ikinci el fiyatları aşırı şişti ama eylülden sonra markaların modellerinde rahatlamalar başladı. 3 yıllık talep bir anda rahatlayınca geçen yıl tarihi bir satış oldu."

Türkiye'de 2023 yılında otomotiv sektöründe satışlar 1 milyon 232 bin 635 adet olarak kaydedildi.

Pazarın önceki 10 yıllık ortalamasının 800 bin adetlerde olduğuna dikkat çeken Bozkurt, 2023'te tarihi rekorun altını çizdi ve "2024’e girerken tüm verileri değerlendirerek bazı tahminler de yapmıştık. 2024 ile ilgili toplam pazar beklentimiz 875 binler 900 binlerdi ancak 2024 senesine de farklı başlangıç yaptık" dedi.

"Ocak ayını beklemeye başladılar"

ÖTV Muaf olarak tanımlanan müşteri grubunun ilk 3 ayda her yıl yapılan yeniden değerleme oranlarını beklemeye başladığını söyleyen Bozkurt, bu yüzden eylülden itibaren ocak ayını beklemeye başladıklarını, ocak, şubat ve mart ayında bu araçların satışlarında artış olduğunu da belirtti.

"Görünen o ki 1 milyon adetleri göreceğiz"

Bozkurt, seçimden sonraki süreçte ekonominin soğutulacağını, bundan da otomobil pozitif etkileneceğini düşündüklerine dikkat çekti. Bozkurt, yeni güvenlik paketi zorunluluğuyla ilgili şunları söyledi:

"Nisan sonunda uygulamada güvenlik paketi konusunda değişikliğe gidildi. Bu uygulama ile önümüzdeki 14 ayda satılacak araçlar için süre 2 aya inmiş oldu. Stoğunda bu araçlardan olan üreticiler panik yaşadı. Ciddi kampanyalar yaptı, kara zarara bakmadı. Böyle olunca da korkunç bir kampanya furyası başladı. Pazar bir anda mayıs haziran aylarında 106 bin adetlere çıktı.

Bu yılın ilk 6 ayında toplam pazar, 580 bin adetlere ulaştı. Basit bir matematikle görünen o ki 1 milyon adetleri göreceğiz ama şimdi yaşadığımız kampanyalar azalacağı için bu kadar hızlı gitmeyebilir ve yeniden 70-80 bin arasına gelebilir. İkinci yarı biraz düşük seyreder ama toplamda 1 milyon yakalanır."

ÖTV muafiyeti 10 yıla çıkarsa...

ÖTV muafiyetinden yararlanması süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkarılacağı konuşuluyor. Bu konuya ilişkin Bozkurt şunları söyledi:

"5 yılın 10 yıla çıkması gibi bir uygulama olursa, geçmişten araç almış olan kişilere uygulanıp uygulanmayacağı önemli. Onlar etkilenecek mi, araçlarını satabilecek mi? Detayları bilmeden paketi yorumlamak doğru olmaz ama hiç küçümsenmeyecek oranda ÖTV muaf araç satış hacminin oluştuğunu tahmin etmek zor değil. Tabii orada devletin de bir vergi kaybı var heralde biraz daha gerçekten o işten mağdur olanların faydalanması konusunda hassasiyet göstermeye çalışıyorlar."

Otomotiv sektörü ne bekliyor?

Bozkurt Türkiye'de otomotiv sektörünün beklentilerini şöyle sıraladı:

"Yüksek vergiler bizim için bir sıkıntı. Vergilerdeki yüksek oranların etkisiyle satış adetlerinin azalması bizi de vatandaşı da mutsuz ediyor. Bu vergilerin bir gün daha makul bir seviyeye indirildiği bir dünya hayal ediyoruz. Avrupa’nın 5’te 1’i oranında otomobil sahipliğimiz var.

Daha güncel sıkıntılardan biri de kredilere getirilen kısıtlamalar. Bugün ortalama bir otomobil 1,5 milyon TL - 2 milyon TL bandında ama krediyle almak istediğinizde 250 bin TL'yi 300 bin TL'yi geçemiyorsunuz, Zaten krediler maliyetli. Vatandaşlar hem krediye ulaşamadığı için, ulaştığında da yüksek maliyetli olduğu için zorlanıyor. Tabii enflasyon bir numaralı sıkıntımız. Enflasyonla ilgili çözümler gelişmedikçe daha iyi olanakları müşterilere sunma imkanımız azalıyor. Enflasyon bütün oyunları bozuyor.

İkinci el araçlarda 6 ay 6 bin km konusu da bir sorun. Fırsatçı kurum ya da kişilerin ikinci el fiyatlarını yükseltmesi için getirilen bu uygulamaya artık yılbaşından itibaren ihtiyaç kalmamıştı. Biz de dernek olarak bunun bir işlevi olmadığını söylüyoruz ama zararı var. Kurumlar ellerindeki araçları boşaltmaya çalışıyor filo şirketleri, araç kiralama şirketleri ya da vatandaş bunları satmak istediği zaman mutlaka o süreyi bekliyor. Bence orada biraz ticari sisteme de zarar veren bir şey var. Keşke uzatılmasaydı."

Otomobil kampanyaları devam edecek mi?

Güvenlik donanım standartlarının değişmesi nedeniyle elinde satamayacağı araç kalacak firmalar, kara ya da zarara bakmadan kampanyalar yaptılar. Bu konuyu da yorumlayan Bozkurt:

"Kredi indirimi yaptığınız zaman onun da bir maliyeti var distribütör onu bankaya ödüyor, bazıları aracın fiyatından düşüyor veya kredi kullanacaksanız kredi faizinden düşersiniz. Şu an o kampanyalar devam ediyor bu kampanyaların tamamında yaşadığımız temel sebep güvenlik donanım standartlarının değişmesinden kaynaklı. Daha sonraki aylarda yine kampanyalar olacak ama bu iki ayda yaşadığımız kadar kar-zarar bakılmadan büyük hareketler olur mu, zannetmiyorum. Pazar yavaşlayacağı için firmalar her ay kendi oranlarına göre belli kampanyalar sunmaya devam eder."

"Avrupa'ya gitmek için en güzel nokta Türkiye"

Türkiye'de otomotiv sektörünün son 17 yılda 70 milyar dolara yakın ihracat fazlası veridğine dikkat çeken Bozkurt, üreticilerin değişen dünyaya uygun ürün geliştirmesi gerektiğini belirtti.

Çin'in yüksek kapasiteli yatırımlarına da değinen Bozkurt, "Çin, tüm dünyada dengeleri değiştirecek şekilde gümbür gümbür geliyor. Bize de sağlayabileceği bir avantaj var. Çin, Avrupa'ya gitmek zorunda çünkü ürettiği teknolojiler ağırlıklı olarak o pazarın alıcılarına hitap ediyor. Avrupa'ya gelmek için en güzel nokta Türkiye. Çinlilerin Türkiye'de üretim yapıp buradan Avrupa'ya satış yapması konusunda ciddi bir maliyet avantajı var, vergi avantajı var. Birkaç markayı Türkiye'de üretim yapmaya ikna edersek mevcut sanayimizin gelişen teknolojilere daha hızlı adapte olmasına yardımcı olabilirler gibi düşünüyorum" dedi.

2024’te fiyatlar artar mı?

Otomobil fiyatlarına ilişkin de konuşan Bozkurt şunları söyledi:

"Fiyat artışı tek bir şeye bağlı değil. Fiyatlar maliyetlere göre şekilleniyor. O kadar büyük bir rekabet var ki herkes pazar payını korumak için, satışlarını düşürmemek için kar marjlarını kısarak bu kampanyaları oluşturuyorlar. Fiyatların artmasını kimse istemiyor çünkü fiyat arttıkça satış düşer.

Fiyatların artması ya da azalması birkaç şeye bağlı, bunlardan biri döviz kuru. Döviz kuru atarsa fiyatlar oynar. Tabii tek konu döviz kuru da değil. Yurt dışından kaynaklı sebeplerden de üretici zam yapıyor çünkü maliyetleri artıyor. Euro bazında zam olunca siz de fiyatlara yansıtıyorsunuz

Türkiye’deki enflasyon da önemli. Buradaki şirketlerin maliyetlerinin önemli bir kısmı iç enflasyondan etkileniyor. Üretici fiyat artışıyla karşılaşınca o giderleri yansıtıyor."