Krizdeki BP, enerji devlerinin hedefinde

PAYLAŞ
Krizdeki BP, enerji devlerinin hedefinde

İngiltere merkezli enerji şirketi BP, yaklaşan yıllık genel kurul toplantısı öncesi enerji piyasasında yeniden tartışmaların merkezine oturdu. CNBC'ye göre son yıllarda zayıf finansal performansı ve stratejik yön arayışıyla gündeme gelen şirket, şimdi ise olası bir devralma hedefi olarak dikkat çekiyor. Shell, ExxonMobil ve Chevron gibi sektör devlerinin ismi potansiyel alıcılar arasında geçerken, analistler böylesi bir anlaşmanın hayata geçirilip geçirilemeyeceğini sorguluyor.

BP’nin Şubat ayında duyurduğu strateji değişikliği, şirketin yönünü yeniden fosil yakıtlara çevirdi. Yenilenebilir enerji harcamalarını azaltacağını, bunun yerine petrol ve doğalgaz faaliyetlerine daha fazla kaynak ayıracağını açıklayan BP, bu stratejik eksen kaymasının ardından yatırımcı ilgisinde artış gözlemlediklerini ifade etti. CEO Murray Auchincloss’un açıklamalarına göre, bu yeni yönelim, BP’nin temel olmayan varlıklarına yönelik kayda değer bir talep yaratmış durumda.

BP’nin yeşil dönüşümden geri adım atması, şirketin uzun süredir sektör ortalamasının altında seyreden performansına tepki olarak değerlendiriliyor. Özellikle hisse senedi fiyatındaki düşüş, şirketin yerel rakibi Shell ile olası bir birleşme ihtimalini yeniden gündeme taşıdı. Her iki şirket de geçmişte bu yönde spekülasyonların merkezinde yer almıştı. Shell, söz konusu spekülasyonlara yorum yapmayı reddederken; BP, Exxon ve Chevron da CNBC’nin yorum talebine yanıt vermedi.

Quilter Cheviot analisti Maurizio Carulli, BP’nin “kesinlikle potansiyel bir satın alma hedefi” olduğunu ifade ederken, Shell’in böyle bir adım atmasının hem stratejik hem de düzenleyici riskler taşıyabileceğine dikkat çekti. Carulli, enerji ve madencilik sektörlerinde son dönemde yaşanan konsolidasyon dalgasını hatırlatarak, BP-Shell birleşmesinin antitröst endişelerini tetikleyebileceği görüşünü paylaştı.

ABD'li enerji devleri ExxonMobil ve Chevron da BP için olası alıcılar arasında anılıyor. Exxon geçtiğimiz yıl 60 milyar dolarlık Pioneer Natural Resources satın alımını tamamlarken, Chevron’un 53 milyar dolarlık Hess anlaşması henüz kesinleşmedi ve tahkim sürecine taşındı. Carulli’ye göre, Hess anlaşmasının iptali halinde Chevron’un yeni hedef olarak BP’ye yönelmesi ihtimal dahilinde.

Morningstar’dan Allen Good ise, BP’nin halihazırda bir “varoluşsal kriz” yaşadığını savundu. Petrol ve doğalgaz endüstrisinin uzun vadeli geleceğinin sorgulandığı bu dönemde, şirketlerin maliyetleri düşürmeye ve hissedarlara nakit iadesi yapmaya odaklandığını belirten Good, BP’ye yönelik olası bir satın alma girişiminin tamamen dışlanamayacağını söyledi. Ancak Chevron gibi şirketlerin büyüme stratejilerinde BP’nin ABD varlıklarının cazip olabileceğini kabul etmekle birlikte, bunun mevcut sorunlara doğrudan çözüm olmayabileceğini de ekledi.

BP’nin geleceği konusunda dikkat çeken yorumlardan biri de Goldman Sachs EMEA Doğal Kaynaklar Araştırma Başkanı Michele Della Vigna’dan geldi. Şirketin stratejik yön değişikliğini “akıllıca ve düşünceli” olarak niteleyen Della Vigna, bunun yine de aktivist yatırımcılar için yeterli olmayabileceğine işaret etti. ABD’li hedge fonu Elliott Management’ın BP’de yaklaşık %5’lik payla en büyük hissedarlardan biri haline gelmesi ve aktivist yatırımcı Follow This’in, BP’nin yönetimine karşı hissedarları oy kullanmaya teşvik etmesi, şirket üzerindeki baskıyı artırıyor.

Della Vigna, BP’nin portföyünde üç stratejik seçenek olduğunu vurguladı. Bunlardan ilki, Rus devlet enerji şirketi Rosneft’teki hisselerden çıkışın ardından bu varlıkların nasıl paraya çevrileceği. İkinci olarak, BP’nin pazarlama ve perakende yakıt işinin portföyde görece daha yüksek bir değerleme potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor. Üçüncü ve belki de en önemli seçenek ise, BP’nin yüksek düzeyde ABD varlığına sahip olması. Şirketin nakit akışının %40’ının ABD’den geldiğine dikkat çeken Della Vigna, bu durumun BP için bir transatlantik birleşmeyi gündeme getirebileceğini savundu.