Jamie Dimon’dan Trump’ın ticaret savaşına sert uyarı: Amerika’ya güven sarsılabilir

ABD'nin en büyük bankası JPMorgan Chase’in CEO’su Jamie Dimon, Donald Trump’ın ticaret savaşına yönelik politikalarının ülkenin küresel itibarını zedeleme riski taşıdığı uyarısında bulundu. Financial Times’a verdiği geniş kapsamlı röportajda konuşan Dimon, ABD'nin refahı, hukukun üstünlüğü ve ekonomik gücü sayesinde hala “bir cennet” olarak görüldüğünü belirtti. Ancak Trump’ın küresel ticaret düzenini yeniden şekillendirme girişimlerinin, bu üstünlüğü zayıflatabileceğini söyledi.
Dimon, özellikle belirsizlik ortamının yatırımcılar üzerinde ciddi baskı yarattığını vurgularken, tarifelerin ve ticaret savaşlarının sona ermemesi durumunda, “insanların Amerika’ya güvenebilirim” diyemeyeceğini ifade etti. Washington yönetimini Çin ile doğrudan ve yapıcı bir diyalog kurmaya çağıran JPMorgan CEO’su, “Şu anda herhangi bir etkileşim olduğunu düşünmüyorum… Bir yıl beklemesi gerekmiyor. Yarın başlayabilir” diyerek sürecin daha fazla geciktirilmemesi gerektiğini savundu.
Bu açıklamalar, Trump’ın 2 Nisan’da duyurduğu ve birçok ülkeye yüksek “karşılıklı” tarifeler getiren yeni ticaret savaşının yankılarının Wall Street'te şiddetli dalgalanmalara yol açmasının hemen ardından geldi. Yatırımcılar geçen hafta ABD Hazine tahvillerinden hızla uzaklaşırken, 10 yıllık tahvil getirilerinde son on yılların en büyük sıçraması yaşandı. Trump’ın ticaret politikalarındaki yön değişiklikleri ve bağımsız düzenleyici kurumlara yönelik eleştirileri, bazı yatırımcıların ABD'nin küresel lider piyasa olma rolünü sorgulamasına neden oldu.
Jamie Dimon, bu gelişmeler karşısında temkinli olunması gerektiğini dile getirdi. “Bence hiç kimse başarıya ilahi bir hakkı olduğunu varsaymamalı ve bu nedenle endişelenmemeli,” diyerek ABD'nin mevcut konumunu koruyabilmesi için istikrarlı politikaların şart olduğunu ima etti. “Kurtuluş Günü” olarak adlandırılan günde açıklanan tarifelerin, piyasalarda beklenenin çok ötesinde bir etki yarattığını ve bunun sadece ABD’yi değil, küresel sistemi de sarstığını söyledi. Bu şokun ardından piyasaların büyük ölçüde toparlandığını ifade eden Dimon, dalgalanmanın geçici olsa da yatırımcı psikolojisi üzerinde etkili olduğunu belirtti: “Piyasalar çok oynak, insanları korkutuyor.”
Uzun süredir ABD Hazine Bakanlığı için olası bir aday olarak görülen Dimon, şu anki Hazine Bakanı Scott Bessent’in, ekonomiyi zorlu koşullar altında yönetebileceğine inandığını dile getirdi. Bessent için “Onu biraz tanıyorum. Bence o bir yetişkin,” diyen Dimon, yönetimin tüm kararlarını onaylamadığını ama ticaret anlaşmalarının müzakere edilmesi gereken kişinin Bessent olduğunu düşündüğünü söyledi.
Ticaret politikalarının daha açık hedeflere odaklanması gerektiğini ifade eden Dimon, özellikle gümrük tarifeleri konusunda netlik sağlanmadığı sürece küresel işbirliğinin zedeleneceğini savundu. Müttefiklerle birlikte hareket edilmesi gerektiğini belirten JPMorgan CEO’su, “Avrupa, İngiltere, Japonya, Kore, Avustralya, Filipinler ile müzakere etmek ve çok güçlü bir ekonomik ilişkiye sahip olmak isterim,” diyerek çok taraflı bir ticaret diplomasisinin gerekliliğini vurguladı.
Trump, Çin’den ithal edilen ürünlere uygulanan ve yüzde 145’e kadar çıkan tarifeleri halen yürürlükte tutarken, yalnızca tüketici elektroniği için bazı muafiyetler sağladı. Dimon, bu belirsiz ortamda Amerika’nın yalnızlaşmasının ciddi ekonomik sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Dimon’un değerlendirmeleri sadece ticaret politikalarıyla sınırlı kalmadı. Röportajın devamında Beyaz Saray’ın Wall Street’e yaklaşımını, kurumsal Amerikanın Trump dönemindeki hareket stratejisini ve her yıl düzenli olarak yaptığı ülke çapındaki otobüs turunu da anlattı. Dimon, JPMorgan’daki görevi sona erdiğinde medya alanında küçük çaplı bir işle ilgilenebileceğini söyledi. “Bu bir rakip veya Financial Times’a yardımcı olacak bir şey olabilir,” diyen Dimon, planlarıyla ilgili ayrıntı vermekten ise kaçındı.
69 yaşındaki bankacı, halef arayışı konusunda da açıklamalarda bulundu. Cesaret, merak, azim, yürek ve yeteneği en temel nitelikler olarak gören Dimon, potansiyel CEO adayları arasında Marianne Lake, Troy Rohrbaugh ve Doug Petno’nun ismini verdi. Bu isimlerin her birinin söz konusu niteliklere farklı derecelerde sahip olduğunu belirtti. Yıllar boyunca olası başkan adayları arasında adı geçen Dimon, siyasete atılma ihtimalini ciddi şekilde değerlendirdiği bir anı paylaşırken, “Bir kişi bir kez bunu başarırsa, bu ne anlama gelir?” diye sorduğunu ve ardından bu yolun kendisine uygun olmadığına karar verdiğini söyledi.