İngiltere rotayı AB’ye çevirdi: Washington’a sırt, Brüksel’e yüz dönüldü
- İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves, ülkesinin Avrupa Birliği ile olan ticaret ilişkilerinin ABD ile olan ilişkilerinden “tartışmasız bir şekilde daha önemli” olduğunu ifade ederek, gündemi yaklaşan AB-İngiltere zirvesine yönlendirmeyi hedefliyor.
- Reeves’in bu açıklaması, İngiltere'nin Donald Trump’ın yönetimiyle muhtemel bir ticaret anlaşmasına dair tartışmaları arka plana itme çabası olarak yorumlanıyor.

BBC’ye verdiği demeçte Reeves, “ABD ile olan ticaret ilişkimize neden bu kadar odaklanıldığını anlıyorum ancak aslında Avrupa ile olan ticaret ilişkimizin daha da önemli olduğu söylenebilir,” ifadelerini kullandı. Reeves, İngiltere'nin yakın Avrupa komşularıyla ticaret ilişkilerini yeniden kurmasının ve bunu İngiliz iş dünyası ile tüketicileri lehine yapmasının gerekli olduğunu vurguladı.
İngiltere, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini kapsamlı bir şekilde yeniden şekillendirmeyi planlıyor. Bu çerçevede gençlik vizesi uygulamasının devreye alınması, mesleki yeterliliklerin karşılıklı olarak tanınması ve ticarette karşılaşılan engellerin kaldırılması gibi başlıklar öne çıkıyor. Özellikle tarım gibi alanlarda Brüksel kurallarıyla uyum sağlanarak, AB ile daha yakın bir ticari ilişki kurulması hedefleniyor.
Reeves, Washington ziyareti kapsamında ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile ticaret konularını görüşecek. İngiltere’nin, ABD ile olası bir ticaret anlaşmasına yönelik olarak otomobil ve tarım ürünleri gibi bazı Amerikan mallarına uygulanan tarifeleri düşürmeye açık olduğu belirtiliyor. Ancak bu durum, AB ile yürütülen müzakerelerle çelişmeyecek şekilde ilerletilmeye çalışılıyor.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise Avrupa ve Amerika arasında bir “tercih” yapmayacağını belirterek, ülkesinin iki küresel ilişkiyi bir arada yürüteceğini söyledi. Downing Street tarafından yapılan açıklamada, Reeves’in yorumlarının arkasında durulurken, AB’nin hâlihazırda İngiltere’nin en büyük ticaret ortağı olduğu hatırlatıldı.
İngiltere hükümeti verilerine göre, 2023 yılında İngiltere ihracatının yüzde 41,2’si Avrupa Birliği’ne, yüzde 21,2’si ise ABD’ye gerçekleştirildi. Bu oranlar, Reeves’in açıklamalarının ekonomik zeminini de ortaya koyuyor.
Gündemde öne çıkan diğer bir başlık ise 19 Mayıs'ta Londra'da yapılacak olan AB-İngiltere zirvesi. Zirvede taraflar, savunma ve güvenlik alanlarında yeni bir işbirliği anlaşması üzerinde mutabakata varmayı planlıyor. Aynı zamanda, gençlik hareketliliği programı, enerji ortaklığı, mesleki yeterliliklerin tanınması ve turne müzisyenlerinin AB’ye erişimi gibi alanlarda yeni düzenlemeler içeren bir müzakere paketi de gündemde olacak.
Downing Street, kamuoyunun gençlik vizesi planını “serbest dolaşıma dönüş” olarak yorumlamasını önlemeye çalışıyor. Starmer’ın sözcüsü bu konuda açık kapı bırakmakla birlikte, serbest dolaşıma geri dönülmeyeceğini vurguladı. Yapılacak düzenlemelerin detaylarının, uzun sürecek müzakerelerle netleşeceği ifade edildi.
AB tarafı da Starmer ile yapılan temaslardan memnun. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Starmer’ın gerçekleştirdiği 45 dakikalık görüşme sonrasında konuşan bir AB diplomatı, görüşmenin “olağanüstü sıcak” geçtiğini ve taraflar arasında tam bir niyet uyumu bulunduğunu söyledi.
Öte yandan, İngiltere Ulusal Çiftçiler Birliği Başkanı Tom Bradshaw, İngiltere’nin ABD ile yapılacak bir ticaret anlaşması uğruna AB pazarına erişiminden ödün veremeyeceğini dile getirdi. Financial Times’a konuşan bir yetkili, AB’ye yapılan gıda ihracatının mali değerinin ABD’ye yapılanın altı ila yedi katı olduğunu söyledi. Bradshaw ayrıca, ABD ile yapılacak olası bir anlaşmanın hayvan sağlığı ve refahı standartlarını zayıflatmaması gerektiği konusunda güvence aldığını belirtti. Reeves de bu hafta başında benzer bir açıklamada bulunmuştu.
Bradshaw, AB ile süren müzakerelerin bu anlamda koruyucu bir işlev gördüğünü savunarak, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşmanın AB’ye erişimi zorlaştırabileceği ve veterinerlik alanında imzalanması planlanan muhtemel bir anlaşmayı tehlikeye atabileceği konusunda hükümetin dikkatli olması gerektiğini söyledi.