Her şeyini kaybetmeyi 'başarmış' CEO'lar
- Bir dönem milyarlarca dolarlık piyasa değerine ulaşan şirketler zaman içinde dramatik şekilde yok oldu. Bu şirketlerin başındaki CEO'lar da her şeyini kaybetti.
- FTX'in kurucusu Sam Bankman-Fried'in, Theranos'un kurucusu Elizabeth Holmes'un ve Peloton'un CEO'su John Foley'in serveti kısa sürede eridi.
Ne kadar zengin olunursa düşüş, o kadar sert oluyor. Bunu en son Peloton'un CEO'su John Foley'in açıklamaları da net bir şekilde gösteriyor. Pandemi döneminde ürettiği evde egzersiz ekipmanlarıyla yüksek satış adetlerine ulaşan Peloton, devam eden yıllarda ilgiyi devam ettiremedi. Foley, yakın zamanda tüm servetini kaybettiğini açıkladı.
Milyonlarca dolar kazanıp sonra kaybeden tek CEO Foley değil.
Her şeyini kaybeden 5 eski CEO
Theranos'un kurucusu Elizabeth Holmes ve FTX'in sahibi Sam Bankman-Fried gibi diğer CEO'lar da büyük kazançlarının ardından büyük kayıplar yaşadı. Zenginlik her zaman garanti bir gelecek vadetmiyor. Bu isimler, finansal başarının hızlı bir şekilde yerini büyük krizlere bırakabileceğini gösteriyor.
Eski Peloton CEO'su John Foley
John Foley, 2012 yılında Peloton'u kurdu. Üst düzey yönetici olarak, 2019'da 21 milyon dolardan fazla maaş aldı.
Görev süresinde Peloton, COVID-19 pandemisi sırasında pahalı ekipman satışları patladığı için bilinen bir isim haline geldi. Şirket, 2021'in ilk mali çeyreğinde 757,9 milyon dolar gelir elde ettiğini açıkladı.
Geliri o yıl sonunda 1 milyar dolara yükseldi, ancak birkaç engel Peloton'un 2021'in sonundan 2022'ye kadar momentumunu yavaşlattı.
Peloton, tedarik zincirindeki sorunlar nedeniyle talebi karşılamakta zorlandı. Bu da gecikmelere, iptallere ve tüketici şikayetlerine yol açtı. Ayrıca, COVID-19 kısıtlamaları hafifledikçe ve spor salonları yeniden açıldıkça tüketiciler Peloton'u terk etmeye başladı.
Foley, Peloton'u yönetirken milyarder olmayı başardı. Ancak hisse senedi fiyatları düştüğünde bu statüsünü kaybetti. 2022'de CEO'luk görevinden ayrıldı.
Foley, küçülmek zorunda kaldığını, bu durumun içinde 55 milyon dolarlık doğa manzaralı evini satmayı da içerdiğini belirtti. Şu anda doğrudan tüketiciye yönelik halı şirketi Ernesta'nın CEO'su olarak görev yapıyor.
Theranos'un kurucusu Elizabeth Holmes
Elizabeth Holmes'un yükselişi ve düşüşü, Amanda Seyfried'in başrol oynadığı dram dizisi The Dropout'ta seyirciye de aktarıldı. Holmes, Stanford Üniversitesi'ni okurken 2003 yılında Theranos'u kurdu ve CEO olarak görev yaptı.
Şirket, 2015'te 9 milyar dolar değerindeydi. Ancak The Wall Street Journal tarafından yayımlanan bir soruşturma, Theranos'un temelinde büyük çatlaklar olduğunu ortaya çıkardı. Şirket teknolojisiyle mücadele ediyordu ve Edison isimli kan test cihazı doğru sonuçlar veremiyordu.
Federal düzenleyiciler, makale ve ardından gelen soruşturmaların ardından Holmes'a iki yıl boyunca tıbbi laboratuvar sahibi olma veya işletme yasağı koydu. Ekim 2016'ya gelindiğinde, Theranos sağlık merkezlerini ve laboratuvar operasyonlarını kapattı.
Theranos, 2017'de tamamen çöktü. Yönetim kurulu üyeleri ayrıldı. Holmes, dolandırıcılık suçlamasıyla suçlandıktan sonra görevden ayrıldı. Jüri, Holmes'u yatırımcıları dolandırmak için bir komplo kurma suçundan ve üç telgraf dolandırıcılığı suçundan suçlu buldu. Holmes, 135 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Holmes'un net değeri bir zamanlar 4.5 milyar dolardı. Şu anda ise sıfır.
MyPillow CEO'su Mike Lindell
Mike Lindell, MyPillow'u 2004 yılında kurdu. Fox News'te sıkça yayınlanan kampanyalı reklamlarda kendisi görünüyordu. 2016'da Donald Trump ile Lindell, ilk kez Trump Tower'da özel bir toplantıda buluştu.
Trump, 2020'de Başkan Joe Biden'a karşı kaybedince seçim dolandırıcılığı komplolarını savunan isimlerden biri Lindell'di. Dominion Voting Systems daha sonra Lindell'i 2021'de 1,3 milyar dolarlık bir iftira davasıyla dava etti. Bir Dominion çalışanı da 2022'de Lindell'e karşı bir iftira davası açtı.
Kötü itibar ve düşük satışların ardından, Kohl's ve Bed Bath & Beyond gibi büyük mağazalar MyPillow ürünlerini raflarından çekti.
Lindell, 2023'te NBC News'e, bu olayların kendisini ve yastık şirketini nakit sıkıntısına soktuğunu ve artık kredi alamadığını söyledi.
FTX'in kurucusu Sam Bankman-Fried
Sam Bankman-Fried'in kripto para sektöründeki hızlı yükselişi, 2017'de Alameda Research'ü kurmasıyla başladı. Zirveye ulaştığında, kripto borsası günlük olarak piyasalar arasında neredeyse 15 milyon dolar hareket ettiriyordu.
Bankman-Fried ve ekibi 2019 yılında FTX kripto borsasını başlattı ve 2020'de, kullanıcılar platformda günlük olarak ortalama 1 milyar dolarlık işlem yaptı.
FTX, 2021 yılında NBA yıldızı Stephen Curry gibi ünlü sporcularla yüksek profilli anlaşmalar yaparak büyüdü. Hemen bir yıl sonra yani 2022'de, yatırımcılar FTX'in ABD ve global operasyonlarına toplamda 40 milyar dolar değer biçti.
Bankman-Fried için işler de iyiydi. 2021'de FTX'ten 350 milyon dolar ve Alameda Research'ten 1 milyar dolar kâr elde etti. SBF'nin serveti, 26 milyar dolara ulaştı.
Ancak Bankman-Fried'in imparatorluğu, 2022'nin sonlarında CoinDesk'in Alameda'nın varlıklarının çoğunun FTX'in tokenı FTT'ye bağlı olduğunu bildirmesiyle çökmeye başladı.
Yatırımcıların büyük bir kısmı varlıklarını çekti. Bu göç, Bankman-Fried'in net değerini yaklaşık 1 milyar dolara düşürdü. Bir kurtarma paketi almadığı için şirketleri iflas başvurusu yaptı.
Yetkililer, Bankman-Fried'i 2022'de FTX merkezinde Bahamalar'da tutukladı. New York'taki federal savcılar onu dolandırıcılıkla resmi olarak suçladı. Bankman-Fried suçlamaları reddetti, ancak jüri Kasım'da onu yedi dolandırıcılık ve komplo suçundan suçlu buldu ve bir hakim Mart'ta 25 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Eski Tyco CEO'su Dennis Kozlowski
Dennis Kozlowski, 2000'lerin başındaki en büyük kurumsal skandallardan birinin merkezinde yer aldı.
Kozlowski, 1992'den 2002'ye kadar güvenlik sistemleri şirketi Tyco International'ın CEO'su olarak görev yaptı ve lüks bir yaşam sürdü.
CEO olarak görevden ayrılmadan bir yıl önce, Kozlowski, "Tyco Roma Orgy" olarak adlandırılan, eşi için düzenlediği 2 milyon dolarlık bir hafta boyunca süren doğum günü partisi düzenledi.
Kozlowski'nin dünyası, 2002'de Manhattan merkezli bir büyük jüri tarafından 14 milyon dolarlık sanat eserleri üzerindeki yüzde 8.25'lik satış vergisini ödemediği için suçlanmasıyla çökmeye başladı. O yıl CEO'luk görevinden ayrıldı.
Bu soruşturma, Kozlowski'nin Tyco'daki iş operasyonlarıyla ilgili yeni suçlamaları tetikledi.
Bir jüri, 2005'te Kozlowski'yi dolandırıcılık, hırsızlık ve komplo suçlarından suçlu buldu. Hakim 167 milyon dolar tazminat ve para cezasına hükmetti.
Vergi kaçakçılığı suçlamalarını çözmek için 21,2 milyon dolar ödedi ve Tyco ile ilgili suçları nedeniyle sekiz yıldan fazla hapis yattı. 2015'te cezaevinden çıktı.
O yıl The New York Times'a verdiği bir röportajda geçmişinden bahsetti ve şimdi New York City'de iki odalı bir apartmanda daha sade bir yaşam sürdüğünü söyledi.
