Gençler ve ebeveynler hemfikir: 20 yıl önce daha kolaydı
- Günümüz gençleri, sosyal medyanın olumsuz etkileri ve artan toplumsal baskılar nedeniyle geçmişe göre daha zor bir ergenlik dönemi yaşıyor. Ebeveynler ve gençler, bu zorlukların temelinde farklı nedenler görüyor.
- Ebeveynler teknolojiyi, gençler ise üzerlerindeki baskıyı suçluyor. Ekonomik koşullar ve yükselen yaşam maliyetleri, gençlerin gelecekte finansal başarı elde etmelerini daha da zorlaştırıyor.
CNBC Make It'te yer alan habere göre 20 yıl öncenin çocukları, bugüne göre daha kolay bir yaşam sürüyordu. Gençler ve ebeveynler en azından bu konuda aynı fikirde.
Pew Araştırma Merkezi'ne göre, ABD'de 13 ile 17 yaş arasında çocukları olan ebeveynlerin yüzde 69'u, büyümenin bugün 2004'e göre daha zor olduğunu düşünüyor. Aynı şekilde, 13 ile 17 yaş arasındaki gençlerin yüzde 44'ü de bu görüşe katılıyor.
Ergenliğin eskisine göre neden daha zor olduğu konusunda ise iki grup arasında fikir ayrılığı var. Ebeveynler göre bu durum sosyal medya ile ilgili. Gençler ise daha fazla baskı ve beklentinin bu duruma neden olduğunu düşünüyor.
Ebeveynlerin gözünde durum nasıl?
Sosyal psikolog Jonathan Haidt, Kaygılı Nesil adlı kitabında, akıllı telefonların ve sosyal medyanın gençlerin ruh sağlığını olumsuz etkilediğini öne sürüyor. Haidt, kitabında 1995 sonrası doğan insanlara odaklanıyor.
Haidt’in baş araştırmacısı ve NYU-Stern İşletme Okulu’nda araştırma görevlisi olan Zach Rausch, ergenlik döneminde bir telefona sahip olmanın zararlı olabileceğini belirtiyor.
Rausch, "Sosyal medyanın en büyük etkileri ergenlik döneminde, özellikle erken ergenlikte yaşandı. 9 ila 15 yaş arası, en belirgin zararın görüldüğü dönem gibi görünüyor" diyor.
Bunun bir nedeni ise sosyal medyadaki sohbetlerin genellikle yüz yüze bağlantılara yol açmaması. Bu bağlantıların özellikle mutluluk düzeyini artırmak ve sürdürmek için hayati önem taşıyor.
Rausch durumu şöyle özetliyor:
"Birbirimizle bağlantı kurmak için cep telefonlarını kullanır ve sonunda yüz yüze buluşurduk. Çevrimiçi dünya ise bunun tam tersi. Bağlantı kurarız ve orada kalırız. Bizim savımız, bunun yeterli olmadığı yönünde."
Haidt ayrıca, sosyal medyanın yoğun kullanımının gençlerin beyin kimyasını değiştirebileceğini söylüyor.
Haidt, The Atlantic için yazdığı bir makalede, "Çevrimiçi ergenlik geçiren çocuklar, önceki nesillerin gençlerine kıyasla çok daha fazla sosyal karşılaştırma, kendine bilinçlenme, kamuoyunda küçük düşürülme ve kronik anksiyete yaşayabilir, bu da gelişmekte olan beyinlerin sürekli bir savunma hali içerisine girmesine neden olabilir" ifadelerini kullandı.
ABD Sağlık Bakanı Vivek Murthy de 2023'te yayımladığı "Yalnızlık ve İzolasyon Salgınımız" raporunda sosyal medyanın tehlikelerine dikkat çekti.
Pew Araştırma Merkezi’ne göre ebeveynler bu değerlendirmeye katılıyor. Ankete katılanların yüzde 41’i, sosyal medyanın genç olmanın neden zorlaştığının bir nedeni olduğunu düşünüyor. Öte yandan yüzde 26’sı ise genel olarak teknolojiyi suçluyor.
Gençler ne düşünüyor?
Her dört gençten biri, sosyal medyanın yaşamı zorlaştırdığını belirtirken, yüzde 31'i baskıların ve beklentilerin onları daha fazla zorladığını söylüyor.
Jennifer Breheny Wallace yazdığı kitabında, çocukların ebeveynleri kadar finansal olarak başarılı olamayabileceklerinin farkında olduklarını belirtiyor.
Yine de, Wallace'ın "encore etkisi" olarak adlandırdığı durumu, yani ebeveynlerinin başarısını tekrarlama baskısını hissediyorlar.
Konut piyasası, gençlerin bugün varlık inşa etmesinin ebeveynlerine ve büyükanne-büyükbabalarına göre neden daha zor olduğunu gösteren önemli bir örnek.
Redfin'in bir raporuna göre, geçen yıl ev satın alma açısından en kötü yıl oldu. 2023'te bir evin ortalama fiyatı 408 bin 806 dolardı. ABD'de ortalama geliri olan bir kişi, bu evi karşılayabilmek için kazancının yüzde 41,4'ünü aylık konut giderlerine harcamak zorunda kalacaktı.
Sosyal medya bazı stres faktörlerini artırabilir, ancak gençlerin karşılaştığı sorunlar çok daha karmaşık.