Fransa seçimleri küresel düzeni sarsabilir
- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un erken seçim kararı, Fransa ve Avrupa Birliği için önemli bir dönemeç olabilir.
- Marine Le Pen'in Ulusal Birlik Partisi'nin yükselişi, Avrupa ve NATO'nun geleceği açısından potansiyel riskler barındırıyor.
- Fransız seçimleri, merkez-sağ ve merkez-sol güçlerin yerini radikal sol ve aşırı sağın aldığı bir siyasi dönüşümü yansıtıyor.
Avrupa Parlamentosu'nda Fransız aşırı sağcılarının yükselişinin ardından ülkenin Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron erken seçim kararı almıştı. Fransız halkı yarın parlamento için oy kullanacak. Önümüzdeki Fransız seçimi, global düzen için büyük bir risk taşıyor. Politico'da yer alan analize göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un erken seçim kararı sadece Fransa için değil, AB, NATO ve Batı için de potansiyel olarak yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
Fransa'nın Avrupa Birliği'ndeki liderlik pozisyonu, BM Güvenlik Konseyi üyeliği ve küresel bir güç olarak askeri etkisi, bu seçimi sadece Fransa için değil, dünya çapında bir olay haline getiriyor. Çünkü potansiyel bir kazanan var: aşırı sağcı bir parti olan Ulusal Birlik Partisi, 1. Dünya Savaşı'nın kahramanı aynı zamanda 2. Dünya Savaşı'nın ulusal haini olarak kabul edilen Philippe Pétain'in 1940-1944 işbirlikçi rejimine dayanan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ideolojik ve mali bağları olan bir parti.
Macronizmin de sonu gelebilir
Bu seçim sadece bir yenilgi değil, aynı zamanda Macron'un piyasa odaklı reformlarıyla tanımlanan "Macronizm" denemesinin de sonunu getirebilir. Fransa'da siyasi manzara, merkez-sağ ve merkez-sol güçlerinin yerini radikal ve bölünmüş bir sol ile aşırı milliyetçi-popülist bir sağın aldığı bir döneme evrilmiş durumda.
Marine Le Pen'in liderliğindeki Ulusal Birlik Partisi'nin, 30 Haziran ve 7 Temmuz'da yapılacak parlamento seçimlerinde zafer kazanması kesin değil. Le Pen'in başbakan adayı Jordan Bardella, Ulusal Meclis'teki çoğunluğu kazanamadığı sürece hükümet kurmayı reddedeceğini belirtti. Anketler, Bardella'nın en fazla 260 koltuk kazanabileceğini gösteriyor, ancak destek her an artabilir.
Ulusal Birlik'ten Macron kalacak mesajı
Bardella başbakan olsa bile, Macron'un cumhurbaşkanı olarak görevde kalması ve Fransız hak ve kurumlarını koruma sözü verdi. Ancak gerçek anayasal güç, parlamento, başbakanlık ve hükümette toplanmaktadır.
Ulusal Birlik hükümetinin iktidara gelmesi Batı ve Avrupa Birliği için büyük bir zorluk oluşturabilir. Le Pen, AB'yi zayıflatmayı ve NATO'dan ayrılmayı savunuyor, bu da Batı bloğunu derinden etkileyebilir. Ayrıca, Le Pen'in Rusya ve Putin'e yakınlığı ve parti içindeki Moskova bağlantıları da dikkat çekiyor.
Fransız seçmenleri, yüksek yaşam maliyeti, düşük gelirler, suç ve göç gibi sorunlarla karşı karşıya olduklarını düşündükleri için bu riskleri göze almış olabilirler. Macron'un politikaları ise geniş çapta eleştiriliyor, özellikle ekonomik reform çabaları ve kamu hizmetlerindeki performansı tartışma konusu.
Bu süreçte Fransız siyasetinde merkez ile aşırı sağ arasında yeni bir dinamik oluşuyor ve bu da seçim sonuçlarını belirleyecek önemli faktörlerden biri olabilir.
