Fed'in olası faiz indirimi piyasaları nasıl etkileyecek?

PAYLAŞ
  • Invesco'nun Küresel Piyasa Stratejisti Kristina Hooper, Fed'in faiz oranlarını düşürmesine piyasanın olumlu ancak ölçülü bir tepki vereceğini öngörüyor.
  • Hooper, önümüzdeki aylarda Fed'in faiz indirim hamlesiyle birlikte, risk varlıklarını destekleyecek bir ortamın oluşmasını bekliyor.
  • Uzun vadeli bir yatırım perspektifine vurgu yapan Hooper, yatırımcıların bu dönemde büyük değişiklikler yapmaktan kaçınması gerektiğini, iyi çeşitlendirilmiş portföylerin önemi üzerinde durdu.
Fed'in olası faiz indirimi piyasaları nasıl etkileyecek?

Invesco'nun Küresel Piyasa Stratejisti Kristina Hooper, Quartz'tan Andy Mills ile yaptığı röportajda, Fed'in faiz oranları üzerindeki olası adımları ve bu durumun piyasa üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Hooper, piyasaların Fed'in faiz oranlarını düşürmesine olumlu bir tepki vereceğini, ancak bu tepkinin dramatik olmaktan ziyade daha ölçülü olacağını belirtti. Bu beklentiyi, faiz indirimlerinin giderek daha fazla fiyatlandığı bir ortamda açıklayan Hooper, bu durumun önümüzdeki aylarda risk varlıklarını destekleyecek bir zemin hazırladığını öngörüyor.

Hooper, özellikle hisse senetlerinin ve yüksek getiri arayışındaki sabit gelirli yatırım araçlarının, bu süreçte iyi performans göstereceğini vurguladı. Bu öngörüsünü 1995 ve 1996 yıllarındaki piyasa hareketlerine benzeten Hooper, Fed'in sıkılaştırma adımlarına rağmen bir durgunluk yaşanmadığı bu dönemin, mevcut duruma dair ipuçları sunduğunu ifade etti. Fed'in gevşemeye başlamasının ardından özellikle hisse senetlerinin altı ay boyunca iyi bir performans gösterdiğini, değer hisselerinin büyüme hisselerinden, büyük şirketlerin ise küçük şirketlerden daha iyi performans sergilediğini hatırlattı. Ancak, bu performans farklılıklarının büyük bir fark yaratmadığını da belirtti.

Uzun vadeli bir yatırım perspektifine vurgu yapan Hooper, yatırımcıların bu dönemde büyük değişiklikler yapmaktan kaçınması gerektiğini, iyi çeşitlendirilmiş portföylerin önemi üzerinde durdu. Hooper, yatırımcıların yerel ve uluslararası piyasalarda, özellikle değer döngüsel hisse senetlerinde ve küçük sermayeli şirketlerde yeterli maruziyete sahip olmalarını önerdi. Son yıllarda düşük performans gösteren bu alanlarda yeniden dengeleme yapmanın gerekliliğine dikkat çeken Hooper, ayrıca uluslararası hisse senetlerine de benzer bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini söyledi. Birçok yatırımcının şu anda nakitte çok fazla ağırlık verdiğini belirten Hooper, bu fırsatın, nakit rezervlerinden küçük sermayeli, döngüsel ve uluslararası hisse senetlerine ve yüksek getirili sabit gelir seçeneklerine, örneğin belediye tahvillerine yönlendirilmesi için uygun bir zaman olduğunu ifade etti.

Eylül ayının yatırımcılar için tarihsel olarak zorlu bir dönem olduğuna değinen Mills, önümüzdeki dönemde bir durgunluk olasılığını sorduğunda, Hooper ABD'nin durgunluktan kaçınabileceğini belirtti. Bu görüşünü birkaç faktörle destekleyen Hooper, ABD tüketicisinin Fed'in agresif faiz artışlarından nispeten yalıtılmış bir durumda olduğunu ve bu durumun mortgage oranlarının nispeten hızlı ayarlandığı diğer ülkelerden farklılık gösterdiğini söyledi. ABD'de ipoteklerin %92'sinin uzun vadeli sabit faizli olduğunu ve bu ipoteklerdeki ortalama oranın %3,6 seviyelerinde olduğunu belirten Hooper, bu nedenle ABD'li tüketicilerin, harcamalarının en büyük kalemlerinden biri olan konut kredisi faiz oranlarındaki artış baskısını hissetmediğini ifade etti.

Hooper ayrıca, COVİD-19 pandemisinin bir sonucu olarak ABD'nin mali teşviklerden önemli ölçüde yararlandığını ve tüketicilerin bilançolarını güçlendirdiğini belirtti. Bu durumun, düşük gelirli tüketiciler üzerinde baskı olsa bile, bir durgunluktan kaçınma olasılığını artırdığını söyledi. Hooper, kazanç sezonunda düşük gelirli tüketiciler üzerinde baskı olduğunu gözlemlediğini, ancak enflasyona göre ayarlanmış ücret artışlarının ve gerçek ücretlerdeki iyileşmenin olumlu bir katalizör olduğunu belirtti. Faiz oranlarının yüksek olduğu her gün durgunluk riskinin arttığını kabul eden Hooper, ancak gevşeme başladığında bu baskının azalacağını ve bunun tüketiciler ile genel ekonomi üzerinde olumlu etkiler yaratacağını öngördü.

Hooper, para politikasının gecikmeli etkilerinin farkında olduğunu belirterek, bu faktörlerin bir durgunluktan kaçınılmasına yardımcı olacağını sözlerine ekledi.