Fed yetkilileri faiz indirimi konusunda hemfikir

ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri, Cuma günü yaptıkları açıklamalarla, yakında yapılacak olan toplantıda faiz indirimlerine gitmeye hazır olduklarını belirtti. İki hafta içinde gerçekleşecek Fed toplantısında faiz oranlarında bir değişiklik yapılmaması durumunda, işgücü piyasasındaki soğumanın daha da kötüleşebileceği uyarısında bulundular.

Son 18 ay boyunca agresif bir faiz artırımı süreci izleyen Fed, Temmuz 2023'ten bu yana politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu. Ancak bu süreçte enflasyon önemli ölçüde düşmüş olsa da işsizlik oranı yüzde 3,5'ten yüzde 4,2'ye yükseldi ve aylık iş büyümesi yavaşlama gösterdi. Fed yetkilileri, bu veriler ışığında, enflasyonu düşürmeye odaklanan politikalardan istihdamı desteklemeye yönelik bir geçiş sinyali verdiler.

New York Fed Başkanı John Williams, Dış İlişkiler Konseyi'nde yaptığı konuşmada, politika duruşundaki kısıtlayıcı etkilerin azaltılmasının uygun olacağını ifade etti. Williams'ın bu açıklaması, faiz indirimlerinin artık masada olduğunun açık bir göstergesi olarak yorumlandı. Benzer şekilde, Notre Dame Üniversitesi'nde konuşan Fed Guvernörü Christopher Waller da, verilerin gerekli olması durumunda art arda ya da daha büyük çaplı faiz indirimlerine destek verebileceğini belirtti. Waller, enflasyonun 2022'de hız kazandığı dönemdeki gibi faiz oranlarını önceden artırmanın savunucusu olduğunu ve aynı stratejinin gerekirse indirimler için de geçerli olacağını söyledi.

Fed’in diğer üyeleri de faiz indirimlerine yönelik benzer görüşler dile getirdi. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, aylardır faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini düşündüğünü belirterek, politika kararlarını gelen veriler doğrultusunda güncellemek istediğini vurguladı. Goolsbee, CNBC'ye verdiği röportajda, sadece bir sonraki toplantının değil, birkaç toplantı boyunca verilerin nasıl bir eğilim göstereceğinin kritik olduğunu dile getirdi.

Analistler, Fed yetkililerinin verdiği mesajın net olduğunu belirtiyor. Goldman Sachs ekonomistleri, Fed liderliğinin 17-18 Eylül toplantıları öncesinde yaptığı son kamuoyu açıklamalarını değerlendirirken, Eylül toplantısında 25 baz puanlık bir indirimin temel senaryo olarak görüldüğünü ancak işgücü piyasasındaki kötüleşmenin devam etmesi halinde daha büyük indirimlerin de mümkün olabileceğini ifade etti.

İki hafta önce Fed Başkanı Jerome Powell, politikayı gevşetmenin zamanının geldiğini belirttiğinde, Eylül ayında faiz indiriminin büyüklüğü konusunda büyük bir spekülasyon dalgası tetiklenmişti. Powell’ın bu açıklamaları, piyasalarda geniş yankı bulmuş ve faiz indirimlerinin kapsamı ve zamanlaması hakkında farklı senaryoların konuşulmasına neden olmuştu. Waller, Powell'ın ifadelerini tekrar ederek, bir dizi indirimin uygun olma ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirdi.

Cuma günü yayınlanan istihdam verileri, Haziran-Ağustos döneminde aylık ortalama iş artışının 116.000 olduğunu gösterdi. Bu rakam, birçok ekonomistin genişleyen bir nüfusun iş büyüme ihtiyaçlarını karşılamak için ihtiyaç duyduğu tahminin oldukça altında kaldı. Waller, bu verilerin işgücü piyasasında devam eden ılımlılığın bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Ancak Waller, verilerin ekonomide bir yumuşamaya işaret ettiğini ama bir kötüleşme olmadığını, dolayısıyla ekonominin resesyona girmediğini belirtti. Yine de mevcut veri grubunun artık sabır değil, eylem gerektirdiğini vurguladı.

Fed yetkilileri, enflasyonun düşürülmesi konusunda ilerleme kaydedildiğini kabul ederken, Waller, Fed'in yüzde 2 hedefine ulaşma yolunda doğru bir rota izlediğini belirtti. Temel kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksine göre hesaplanan enflasyon, yıllık bazda yüzde 2,6, üç aylık bazda ise yüzde 1,7 seviyesinde gerçekleşti.

Fed'in politika faizine dayalı vadeli işlemler piyasası, ABD Merkez Bankası'nın 25 baz puanlık bir indirim yapma olasılığını neredeyse yüzde 75 olarak fiyatlıyor.

Raymond James Başekonomisti Eugenio Aleman, işgücü piyasasının yavaşladığını ve Fed'in harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Ancak Aleman, piyasaya yanlış bir sinyal vermemek adına 50 baz puanlık bir indirimin gereksiz olduğu görüşünde. Aleman, "Gökyüzü düşmüyor, zemin sallanmıyor... ve 50 baz puanlık bir indirim yapmak ekonominin dağılmakta olduğu yönünde yanlış bir sinyal gönderecektir," dedi.