Dünya ısınıyor: Aşırı sıcakların yükselişi

PAYLAŞ
  • Gezegen, şu anda 19. yüzyılda olduğundan yaklaşık 1,2 santigrat derece daha sıcak.
  • Aşırı sıcaklar dünyanın farklı yerlerde yüzlerce insanın hayatını kaybetmesinde etkili oluyor.
  • 2021 yılında Lancet'te yayınlanan bir analize göre sıcaklığın 2000-2019 yılları arasında küresel olarak yıllık ortalama 489 bin ölüme neden olduğu söyleniyor.
Dünya ısınıyor: Aşırı sıcakların yükselişi
Fotoğraf: Reuters

Dünya nüfusunun yüzde 85'inden fazlası kuzey yarımkürede yaşıyor ve kuzey yarımkürede yaz mevsimi, çok vakit kaybetmeden tehlikeli sıcaklıkları beraberinde getiriyor. 2024 yazı da bu konuda bir istisna değil ama çıtayı bir kademe yukarı çıkardığı kesin.

Suudi Arabistan'da binden fazla hacı, Mekke'ye yaptıkları ziyaret sırasında yüksek hava sıcaklığı nedeniyle hayatını kaybetti. Hindistan'ın başkenti Delhi'de mayıs ve haziran ayları arasında hava sıcaklı günlerce 40 santigrat derecenin üzerinde kaldı. Meksika'da ise çok sayıda uluyan maymun sıcak çarpması nedeniyle ağaçlardan düşerek öldü. Yani dünyanın her bir köşesinde sıcaklık alarmı çalıyor.

Dünya ısınıyor: Aşırı sıcakların yükselişi - Resim : 1
Yeni Delhi'de sıcak bir yaz gününde, Kaynak: Reuters

Küresel ortalama sıcaklıklar geçen yılın her ayında rekora imza attı. The Economist'e göre yıldan yıla yaşanan değişime bakıldığında gezegen, şu anda 19. yüzyılda olduğundan yaklaşık 1,2 santigrat derece daha sıcak. Ortalama sıcaklık üzerindeki küçük değişkenlikler bile orantısız bir etkiye sahip olabiliyor.

Birleşmiş Milletler, sıcak hava dalgalarını küresel olarak en ölümcül hava ve iklim felaketleri arasında sayıyor. Her ne kadar kesin verilere ulaşmak zor olsa da 2021 yılında Lancet'te yayınlanan bir analize göre sıcaklığın 2000-2019 yılları arasında küresel olarak yıllık ortalama 489 bin ölüme neden olduğu söyleniyor. Bu ölümlerin neredeyse dörtte birinin de Güney Asya'da gerçekleştiği biliniyor. Bu analizler genellikle bir dönem boyunca normalde beklenenden daha fazla kişinin hayatını kaybettiğinin tespit edilmesiyle yapılıyor.

Zararlı olan ancak ölümcül olmayan ısı etkilerini tespit etmek ise daha zor. Bu sorun, yüksek sıcaklıkların yol açtığı zararların bilinmediği, sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu yoksul ülkelerde daha da ciddi bir hal alıyor.

Sıcaklığın ekonomik reçetesi

Aşırı sıcakların bir de ekonomik maliyeti var ve bu konu da oldukça önemli.

Geçen yıl Lancet dergisinde yayınlanan ayrı bir analize göre, yüksek sıcaklıkların 2022 yılında dünya genelinde 490 milyar işgücü kaybına yol açtığı ve bu rakamın 1991-2000 yılları arasındaki yıllık ortalamaya göre neredeyse yüzde 42 arttığı söyleniyor. Bu dönemde sadece Güneydoğu Asya'daki kazançlar, bölgenin gayrisafi milli hasılasının neredeyse yüzde 5'ine eşdeğer bir oranda azaldı.

Aşırı sıcaklıklar mahsul verimine de zarar veriyor. Örneğin 2022 ilkbaharında yaşanan şiddetli sıcakların etkisiyle, Hindistan'da o yılki ulusal buğday üretiminin yüzde 4,5 oranında azaldığı düşünülüyor.

Nasıl uyum sağlamak gerekir?

Sıcaklıkla beraber gelen risklere uyum sağlamak son derece önemli. Bunun için her biri mükemmel olmayan birçok yol var.

1950'ler ve 1980'ler arasında, yüzyılda bir beklenen bir yaz mevsiminin şimdi her beş yılda bir gerçekleşmesi muhtemel. Ancak pek çok ülkenin bu sorunla başa çıkmak için sistematik bir planı ya yok ya da oldukça yetersiz.

Yüksek sıcaklıklar kalp ve böbrek hastalıkları ya da diyabet gibi mevcut sağlık sorunlarını daha da kötüleştiriyor. Ölümlerin yaşlılar, yoksullar ve sosyal olarak izole edilmiş kişiler arasında kümelenmesinin nedenlerinden birinin de bu olduğu söyleniyor.

Sıcaklıklar, şehirlerin en yoksul mahalleleri olma eğiliminde olan kalabalık bölgelerde çok daha yüksek. Metal çatılar gibi ucuz yapı malzemeleri riskleri daha da artırıyor. Aynı zamanda bu bölgelerdeki ağaç eksikliği de dikkat çekiyor. Evsizlik ise bambaşka bir tehlike.

Delhi'deki bir iklim düşünce kuruluşu olan Sustainable Futures Collaborative'den Aditya Valiathan Pillai, "Gelir, elektrik ve su tedariki olmak üzere üç veri setiyle oturup bunların en düşük olduğu yerleri görmeniz gerekli. Gitmeniz gereken yer orası" dedi. Pillai, 25 milyonluk bir şehirde ölümleri azaltmak için çabaların çoğunun sadece 500 bin kişi üzerinde yoğunlaşması gerektiğini de belirtti.

Kaynakların doğru zamanda konuşlandırılması da sorunu çözmeye yardımcı olabilir. Sıcaklıkları tahmin etmek nispeten kolay. Dünyanın büyük bir bölümünde sorun, erken uyarı sistemlerinin yetersiz olmasından kaynaklanıyor.

Meteoroloji hizmetlerinin iyileştirilmesi, Afrika'nın büyük bir bölümü de dahil olmak üzere, birçok ülkeyi olumlu etkileyecek. Zengin ülkelerde ise daha hassas tahminler, elektrik kesintilerinin önüne geçecek. Özellikle sıcak havalarda klima ihtiyacının arttığı düşünülürse, elektrik kesintisi de hayatı kabusa çevirebilir.

Diğer müdahaleler arasında kentsel planlama veya işgücü piyasası düzenlemesi sayılabilir. Bunaltıcı koşullarda çalışmak zorunda kalan işçiler özellikle hastalık ve ölüm riski altında. Bu durum, tarım ve inşaat gibi dışarıda çalışanlar için geçerli olduğu gibi, havalandırması yetersiz ortamlarda içeride sıkışıp kalanlar için de geçerli.

Büyük bir tarım ve imalat işgücüne sahip bir eyalet olan California, sıcaklık ile ilgili düzenlemelerini artırmak için birkaç yıldır çalışmalar yapıyor.

Kapalı alanlarda çalışan işçiler için ısı standartlarını yürürlüğe koymayı amaçlayan bir öneri, bu ay onaydan geçti. Aslında teklifin 2019 yılında kabul edilmesi gerekiyordu. Burada, maliyet kaygıları nedeniyle cezaevlerinde çalışan on binlerce çalışan ise kapsam dışında kalıyor.

Amerika'da işçiler için federal ısı koruması yok. İddiaya göre birçok Cumhuriyetçi eyalet de bu korumayı sağlamaya direniyor. Florida'daki yeni bir yasanın belediye yetkililerinin bunları uygulamaya koymasını yasakladığı söyleniyor.

İspanya örneği

Nüfusları ısı stresine karşı daha duyarlı hale getirecek şekilde değişen normlar da başka bir sorun. Bu durum özellikle, birçok ülkenin altyapısının bugünkünden çok daha soğuk bir iklim için tasarlandığı Avrupa'da geçerli. Öte yandan Avrupa'da olsa bile uzun süredir sıcak yazlar geçiren ülkeler daha iyi durumda. Örneğin İspanya. Ülkenin güneyindeki evler beyaz badanalı ve genellikle gölgeli iç avlulara sahip.

Başkent Madrid'in merkezindeki en mütevazı konutlarda bile genellikle güneşi pencerelerden uzak tutmak için tenteler ya da tamamen engellemek için panjurlar kullanılıyor. Birçok İspanyol artık gün ortasında kestirmiyor olsa da siesta tarzı bir mola ülkenin çoğunda hala yaygın ve öğleden sonra en sıcak dönemde dükkanlar ve işletmeler kapanıyor.

İspanya da sıcağı yenmek için çok daha fazla çaba sarf ediyor. Ülkenin çoğu özel ısı planları kapsamında ve ulusal hükümet bir sıcak hava dalgası uyarı sistemini koordine ediyor.

Dünya ısınıyor: Aşırı sıcakların yükselişi - Resim : 4
İspanya'da sıcak bir yaz günü, Kaynak: Reuters

Madrid'in planı, okul saatlerinin azaltılması ya da değiştirilmesi, insanların peronlarda beklemesini önlemek için toplu taşıma araçlarının sıklığının artırılması ve evlerdeki klima iyileştirmelerinin sübvanse edilmesi gibi önlemleri içeriyor.

Bu yıl şehir ayrıca müzeler gibi klimalı alanlara erişimi açtı ve insanları bu alanları kullanmaya teşvik ediyor.

1980'den 2015'e kadar 36 yıl süren bir çalışma, İspanya'da ısıya bağlı ölümlerdeki düşüşü hem toplumsal adaptasyona hem de sosyoekonomik gelişmeye bağlıyor.

Fransa da aynı

İspanya'nın komşusu Fransa'da da durum farklı değil. Ülkede, tekrar tekrar uygulanan bir ısı planının, en kötü sıcak hava dalgalarındaki ölümleri yüzde 90'a varan oranlarda azalttığı düşünülüyor.
Sıcak koltuklarda

Belediyelerin ve bölgelerin bu türden daha fazla adım atmalarının yanı sıra, bu adımların işe yaradığından emin olmaları ve yaramadığında da uyarlamaları gerekiyor.

2013 yılında Hindistan'ın batısındaki Gujarat eyaletinde yer alan Ahmedabad, Güney Asya'da bir ısı eylem planı uygulayan ilk şehir olmasıyla dikkat çekmişti.

Alınan önlemler arasında sıcak hava dalgaları için erken uyarı sisteminin güçlendirilmesi ve yerel yetkililere sağlık merkezlerine ne zaman fazladan personel göndermeleri gerektiği konusunda talimat verilmesi yer alıyordu.

2018'de yayınlanan bir araştırma, planın uygulamaya konulmasından sonraki bir yıl içinde binden fazla ölümün önlenmesini sağladığını gösterdi.

On yıl sonra hala amaca uygun olup olmadığı ise bir soru işareti.

Planın değerlendirilmesi zor çünkü rutin olarak değerlendirilmiyor. Bu da iklim politikalarında yaygın bir sorun.

Pillai'nin bu konuya ilişkin yorumları ise şöyle:

"Ahmedabad'ın bu yıl harika bir iş çıkardığını söyleyebilmeyi isterdim. Muhtemelen başardılar ama nereden bilebilirim?" Mevcut politikaların ne kadar iyi performans gösterdiğini tespit etmek, gelecekteki sorunlarla başa çıkabilmek için çok önemli ve başa çıkılması gereken çok şey olacak."