Donald Trump küresel iklim liderliğini Çin’e devredebilir

Ece Yıldırım
PAYLAŞ
  • Donald Trump'ın zaferiyle ABD, 2025'in başlarında Paris Anlaşması'ndan çekildiğini duyurabilir ve 2026'nın başlarında çekilme sürecini tamamlayabilir.
  • Ancak uzmanlar, Donald Trump'ın uluslararası iklim liderliğinden geri adım atması durumunda bile, eyaletler ve şehirlerdeki alt ulusal aktörlerin bu boşluğu “memnuniyetle dolduracaklarını” belirterek bunun tamamen karamsar bir tablo olmadığını ifade ediyor.
  • Yine de bunun Çin'e büyük bir rekabet avantajı sağlayacak bir “hata” olacağı düşünülüyor. Trump her türlü iklim yasasına karşı çıksa da Başkan Joe Biden’ın tarihi niteliğindeki Enflasyon Azaltma Yasası'nı ortadan kaldırmak zor olabilir.
Donald Trump küresel iklim liderliğini Çin’e devredebilir

Donald Trump, ABD seçim kampanyası boyunca Paris İklim Anlaşması'ndan ABD'yi çekmek de dahil iklimle ilgili önemli yasaları azaltma vaatleri vermişti. Şimdi ise Trump'ın zaferi küresel iklim politikası dünyasına şüphe gölgesi düşürüyor.

Trump’ın yeniden başkan olduğu takdirde bir kez daha çekilme sözü verdiği Paris Anlaşması, 195 ülkenin ve Avrupa Birliği'nin sera gazı emisyonlarını azaltma taahhüdüt.

Cumhuriyetçilerin Kongre'nin tam kontrolünü sağlamış olmasıyla, yeni Trump yönetimi 2025 başında ABD’nin Paris Anlaşması'ndan çekileceğini ilan edebilir ve süreci 2026 başında tamamlayabilir.

BMO Capital Markets analistlerinin geçen hafta yazdığı nota göre Trump, Paris Anlaşması’nın bir parçası olduğu Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nden bile çekilebilir.

İzolasyonist bir bakış açısıyla hareket eden Trump liderliğindeki Amerikan dış politikası, bu konuda küresel liderliği Çin’e bırakabilir.

Küresel iklim liderliğini Çin’e devretmek “hata olur”

Georgetown Üniversitesi’nde uluslararası iklim politikaları uzmanı olan doçent Joanna Lewis, küresel iklim liderliğini Çin’e bırakmanın "bir hata olacağını" söyledi ve Çin’in "iklim değişikliği konusunda uluslararası alanda daha proaktif bir rol oynamak istediğini" söyledi.

Ancak Lewis, "ABD'nin sadece iklim değişikliği konusundaki liderlik rolünü değil, düşük karbon teknolojilerinin gelişimini de tamamen bırakması hata olur. Bu, özellikle Çin ve ABD arasında rekabetin olduğu bir alan" dedi ve ekledi:

"Dünyanın geri kalanı bu teknolojilere ihtiyaç duyuyor, bu nedenle Çin’e daha fazla bağımlı hale gelecek. Ancak ABD gibi oyuncuların bu sektörlerde kendi katılımlarını artırdığını görmezseniz."

Başkan Joe Biden, Çin ile olan rekabete yönelik olarak İklim ve İstihdam Yasası olarak bilinen en önemli iklim yasası olan Enflasyon Azaltma Yasası’yla (IRA) bu soruna çözüm getirmeyi amaçladı. Trump ise bu yasayı kaldırma sözü verdi.

Lewis,IRA’nın amacını "sadece ABD'de kullanılmak üzere değil, dünyaya da ihracat yapacak şekilde kilit temiz enerji endüstrilerinde doğrudan Çin ile rekabet etmek" olarak açıkladı.

Ayrıca yasanın amacı, "Dünya genelinde temiz enerji tedarik zincirleri kurarak, kilit sektörlerde temiz enerji üretiminin büyük çoğunluğundan Çin’in sorumlu olmasını engellemek" diye açıkladı ve ekledi, "Eğer ABD temiz enerji teknolojisi üretiminde liderlik rolünü Çin’e bırakırsa, bu, Çin’in yükselen ve gelişmekte olan dünyadaki pazarları da daha fazla kontrol etme olanağını artırır."

Ancak bu konuda tamamen karamsar olmamak gerektiğini belirten Lewis, "ABD’nin, Trump'ın bu konuda liderlik etmemesi durumunda bile katkı sunmaya devam edebileceği yollar var" dedi.

Lewis, 2017'de Trump ABD’yi Paris Anlaşması'ndan çektiğinde, uluslararası iklim müzakerelerinde eyalet ve yerel yönetimlerin daha fazla katılım gösterdiğini ifade etti. Bu, ABD’nin iklim politikalarında inisiyatif almasını ve diplomatik ilişkileri sürdürmesini sağlamak amacıyla harekete geçen valiler ve senatörleri kapsıyordu.

Lewis, "Trump uluslararası alanda liderliği bırakırsa, eyaletler ve diğer yerel aktörler bu boşluğu memnuniyetle dolduracaktır" dedi.

Eski California Valisi Jerry Brown, ilk Trump yönetimi sırasında iklim diplomasisinde özellikle aktifti. ABD ile Çin arasında üst düzey iklim diplomasi toplantılarını düzenleyen California-Çin İklim Enstitüsü’nü yönetti ve halefi olan mevcut California Valisi Gavin Newsom için de bu çalışmalara öncülük etti.

Enflasyon Azaltma Yasası’nın “kalıcı gücü” var

Trump, Biden’ın Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) hakkında olumsuz yorumlarda bulunuyor. 5 Kasım seçimlerinin ertesi günü güneş enerjisi hisselerinde düşüş yaşandı. Bu, Trump’ın bu büyük iklim yasasını iptal edeceği korkusuna bağlandı. Yasa, güneş enerjisini genişletmek için vergi indirimleri içeriyor.

Ancak IRA, Trump yönetimi için ortadan kaldırılması zor bir yasa olabilir.

ABD’nin iklim özel temsilcisi John Podesta, bu hafta Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen COP29 iklim konferansında yaptığı konuşmada, "ABD’de temiz enerji desteği iki partiden de destek buluyor. Enflasyon Azaltma Yasası'nın kabul edilmesinden bu yana yaratılan yeni temiz enerji işlerinin yüzde 57'si, Cumhuriyetçilerin temsil ettiği Kongre bölgelerinde bulunuyor" dedi.

Kasım seçimlerinde zorlayıcı yeniden seçilme yarışlarıyla karşılaşan on sekiz Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyesi, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’a IRA’daki bazı vergi indirimleri ve muafiyetlerin korunmasını talep eden bir mektup yazdı. Mektupta, "Tamamen yürürlükten kaldırmak, milyarlarca dolarlık vergi mükellefi parasını harcadığımız ve karşılığında neredeyse hiçbir şey elde etmediğimiz bir durum yaratır" ifadesi yer aldı.

Podesta, Bakü'de yaptığı konuşmada, "IRA’nın kalıcı bir güce sahip olması, ABD’nin emisyonları azaltmaya devam edeceğine dair bana güven veriyor – bu, hem ülkemiz hem de dünya için faydalı" dedi.