Doların kısa tarihi: Nasıl rezerv para haline geldi?

Bora Özcan
PAYLAŞ
  • ABD dolarındaki dalgalanmalar pek çok ülke için kritik önem taşıyor. Dolardaki ani iniş ve çıkışlar ülke ekonomilerini derinden etkiliyor.
  • Merkez bankalarının rezervlerinde doların payı son yıllarda azalma eğilimine girse de gücünü koruyor. Doları bu kadar güçlü kılan süreç nasıl işledi?
Doların kısa tarihi: Nasıl rezerv para haline geldi?

Dolar ilk kez 1914'te ABD Merkez Bankası'nın (Fed) kurulmasından bir yıl sonra basıldı. Bu tarihin üzerinden 30 yıl geçtiğinde dolar dünyanın rezerv para birimi haline geldi. Peki bu nasıl gerçekleşti?

Kağıt paranın ABD'de ilk kullanımı sömürge banknotlarının basıldığı 1690 yılına uzanıyor. Bu banknotlar askeri operasyonları finanse etmek için kullanıldı. İlk 2 dolarlık banknot 1776 yılında piyasaya sürüldü. 1785'e gelindiğinde ABD, İspanyol pezosu sembolünü kılavuz alarak günümüzdeki dolar işaretini resmen kabul etti.

Hakimiyet sterlindeydi

1890'a kadar özel şirketler para basıyordu. Bu tarihten itibaren ABD Hazinesi devreye girdi. 1913'e gelindiğinde para sisteminin istikrarsızlığına karşı Fed kuruldu. Ancak o yıllarda sterlinin hakimiyeti vardı. İşlemler İngiliz sterlini üzerinden yapılıyordu.

View this post on Instagram

A post shared by CNBC-e (@cnbce)

Altın standardı devrede

Gelişmiş ülkelerin çoğu döviz kurlarını istikrara kavuşturmak için para birimlerini altına sabitledi. 1914'te Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde çoğu ülke harcamaları kağıt parayla karşılayabilmek için altın standardını askıya aldı. Bu karar para birimlerinin değer kayıplarına neden oldu. İngiltere dünyanın önde gelen para birimi konumunu korumak için altın standardından vazgeçmedi.

ABD, dolar cinsinden ABD tahvili satarak birçok ülkeye kredi sağladı. İngiltere de nihayet 1931'de altın standardını terk etse de dolar artık rezerv para birimi olarak sterlinin yerini aldı.

İkinci Dünya Savaşı öncesinde ABD, müttefiklerin silah ve diğer mallarının tedarikçisi olarak yer aldı. Çoğu ülke altınla ödeme yapınca savaş bittiğinde ABD altının çoğunluğunun sahibiydi. Ülkelerin rezervleri tükenince altın rezervine dönmek imkansız hale geldi.

Bretton Woods sistemi: Paralar dolara sabitendi

44 müttefik ülkeden yetkililer 1944'te ABD'nin Bretton Wood adlı beldesinde yeni bir döviz yönetim sistemi geliştirmek üzere toplandı. Dünya para birimlerinin altın yerine ABD dolarına sabitlenmesine karar verildi. Tarihe Bretton Woods anlaşması olarak geçen sistemle birlikte, para birimleri ile dolar arasındaki sabit döviz kurlarını sürdürecek merkez bankalarının otoritesi kuruldu. ABD dolarına sabitlenen para birimleri altın cinsinden ifade ediliyordu. Ülkeler, para birimlerinin değerinin dolara göre zayıf ya da güçlü olduğu durumlarda bir dereceye kadar kontrole sahipti. Para arzını düzenlemek için para birimlerini alıp satabilirlerdi.

Bretton Woods sistemi ABD dolarının resmi olarak dünyanın rezerv para birimi olmasını sağladı. Diğer ülkeler artık altın rezervleri yerine dolar rezervi biriktirme yoluna gittiler ve ABD Hazine tahvilleri satın almaya başladılar. Hazine tahvillerine olan talep sonrası piyasa kağıt parayla doldu.

Doların kısa tarihi: Nasıl rezerv para haline geldi? - Resim : 1

Ve Bretton Woods'un sonu

1958 yılında yabancı paralar altına çevrilebilir hale geldi. Ancak 1960'larda küresel dolar fazlası sistemi tehlikeye soktu. ABD'nin dünya çapında dolaşan dolar hacmini karşılamaya yetecek kadar altını olmayınca dolar aşırı değerlendi. Ancak istikrar konusundaki endişeler artınca ülkeler bu kez dolar rezervlerini altına çevirdi. Altına talep o kadar arttı ki, ABD 1971'de doların altınla bağlantısını kesti ve Bretton Woods sistemi sona erdi. Bu da dalgalı döviz kuru sisteminin başlamasını sağladı.

Dolarsızlaşma eğilimi

Son yıllarda doların egemenliğine alternatif arayışları hız kazanmaya başladı. 2008’de yaşanan küresel mali krizin ardından başlayan dolarsızlaşma eğilimi, 24 Şubat 2022’de patlak veren Rusya-Ukrayna savaşının ardından hız kazandı.

Doların ağırlığı son 25 yılda azaldı

Uluslararası Para Fonu'na (IMF) göre, 2023 sonu itibarıyla merkez bankaları rezervlerinin yüzde 59'unu ABD doları cinsinden tutuyor.

Avrupa ortak para birimi euronun 1999’da dolaşıma sokulmasının ardından, doların merkez bankalarının rezervlerindeki payı yüzde 70 seviyelerinden 11 puan düştü.