Daha tehlikeli bir dünyada şirketler CEO güvenliği için milyarları gözden çıkarıyor
- Allied Universal CEO'su Steve Jones’a göre giderek daha fazla şirket, özellikle yöneticilerini ve kritik çalışanlarını koruma amacıyla özel güvenlik hizmetlerine önemli ölçüde yatırım yapıyor ve bu yatırım gün geçtikçe artmaya devam ediyor.
- Ekim ayında yayımlanan Fortune Business Insights raporu, küresel özel güvenlik sektörünün 2024'te 247,75 milyar dolardan 2032’ye kadar 385,32 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor.
- Meta, 2023 yılında CEO’su Mark Zuckerberg’in güvenlik önlemleri için 23,4 milyon dolar harcarken, Alphabet, CEO Sundar Pichai’nin güvenliği için 6,8 milyon dolarlık bir bütçe ayırdı.
Giderek daha fazla şirket, özellikle yöneticilerini ve kritik çalışanlarını koruma amacıyla özel güvenlik hizmetlerine önemli ölçüde yatırım yapıyor. Küresel güvenlik endüstrisindeki bu yükseliş, sadece bireysel güvenliği sağlamakla kalmayıp, daha geniş kapsamlı güvenlik taleplerine de cevap veriyor. Güvenlik sektöründeki artış trendi, büyük ölçekli piyasa araştırmalarında da kendini gösteriyor; Ekim ayında yayımlanan Fortune Business Insights raporu, küresel özel güvenlik sektörünün 2024'te 247,75 milyar dolardan 2032’ye kadar 385,32 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor. Bu büyümenin en büyük payının, yönetici koruma hizmetlerini de kapsayan “insanlı güvenlik” segmentine ait olması bekleniyor.
Allied Universal CEO'su Steve Jones’un Financial Times'a yaptığı açıklamada belirttiği üzere, küresel siyasi istikrarsızlık, güvenlik hizmetlerine olan talebi tetikleyen önemli faktörler arasında yer alıyor. Jones, İsrail ile bağlantılı savunma ve enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin, bu alandaki hassasiyet nedeniyle, çalışanları için ekstra güvenlik önlemlerine yönelme olasılığının daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Dünyada savaşlar, seçimler, toplumsal protestolar ve göç gibi pek çok sosyo-politik mesele, Jones’un da belirttiği gibi, bu güvenlik ihtiyacının artmasında etkili olan başlıca unsurlar.
Son dönemde aktivistlerin küresel şirketleri hedef alan eylemleri, güvenlik ihtiyacını daha da artıran bir faktör olarak öne çıkıyor. Örneğin, Ekim ayında Birleşik Krallık’ta Allianz Insurance’a ait bazı binalar, Filistin yanlısı bir protesto sırasında kırmızı boya ile boyandı. Filistin Eylem Grubu, bu saldırının Allianz’ın İsrail savunma sektörüyle olan iddia edilen bağlantılarına tepki olarak gerçekleştirildiğini ifade etti. Haziran ayında ise Washington DC'de düzenlenen Amazon Web Hizmetleri Zirvesi, İsrail hükümeti ile Google ve Amazon’un yaptığı Project Nimbus bulut hizmetleri anlaşmasına karşı yapılan protestolar nedeniyle kesintiye uğradı. Ağustos ayında Almanya’da iklim aktivistleri, hava trafik kontrol merkezlerine yönelik protestolarıyla Avrupa genelindeki uçuşları aksattılar. Bu ve benzeri örnekler, şirketlerin sadece kendi çalışanlarını değil, iş süreçlerini de etkileyen bir güvenlik ihtiyacı içinde olduklarını gösteriyor.
Jones, yöneticiler ve ailelerini korumak amacıyla eski polis ve askeri personeli içeren yaklaşık 17.000 kişilik bir ekibi istihdam ettiklerini ifade etti. Allied Universal, güvenlik alanında bu kapsamlı istihdam politikasıyla öne çıkarken, şirketin 2022 Dünya Güvenlik Raporu, fiziksel güvenlik olaylarının, şirketlerin yıllık gelirlerinde 1 trilyon dolardan fazla bir kayba yol açtığını ortaya koyuyor. Raporda ayrıca, halka açık şirketlerin dörtte birinin, fiziksel güvenlik sorunları nedeniyle değer kaybına uğradığı belirtiliyor.
Şirketlerin, CEO'ları ve üst düzey yöneticilerini korumak amacıyla milyonlarca doları bulan bütçeler ayırdıkları da bilinen bir gerçek. Meta, 2023 yılında CEO’su Mark Zuckerberg’in güvenlik önlemleri için 23,4 milyon dolar harcarken, Alphabet, CEO Sundar Pichai’nin güvenliği için 6,8 milyon dolarlık bir bütçe ayırdı. Intelligent Protection International CEO'su Alex Bomberg, 2022 yılında yönetici güvenliğine olan talebin iki katına çıktığını açıklamıştı. Bomberg, bir koruma görevlisinin rolünün yalnızca fiziki güvenliği sağlamaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda acil durumlar ve dinamik risk yönetimi konusunda deneyime sahip kişilerin önemli olduğunu vurguladı. Bomberg’e göre, bu uzmanlar, gerektiğinde ilk yardım eğitimi almış ve öngörülemeyen durumlarla başa çıkabilecek donanıma sahip olan kişilerden oluşuyor.