Beyaz Saray’dan Amazon’a sert eleştiri: Düşmanca ve siyasi bir eylem
Beyaz Saray, e-ticaret devi Amazon’un bazı ürünlerdeki fiyat artışlarını, Trump döneminde getirilen gümrük vergileriyle ilişkilendirmeyi planladığına dair çıkan haberler üzerine sert bir açıklama yaptı. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, bu planı “düşmanca ve siyasi bir eylem” olarak niteledi.
Punchbowl News tarafından Salı günü yayımlanan haberde, Amazon’un çok yakında vergilerin sattığı “her ürünün fiyatı” üzerindeki etkisini göstermeye başlayacağı belirtilmişti.
Beyaz Saray cephesinden gelen tepki gecikmedi. Karoline Leavitt, Biden yönetiminin görevde olduğu dönemde enflasyonun son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaştığını hatırlatarak, "Amazon o zaman neden böyle bir adım atmadı?" diye sordu. Leavitt, Amazon'un bugünkü tavrının sürpriz olmadığını da belirterek, şirketin tutumunu daha geniş bir siyasi hesaplaşmanın parçası olarak değerlendirdi.
Amazon ise kısa süre içinde söz konusu uygulamanın kapsamını sınırlı tuttuğunu açıkladı. Seattle merkezli teknoloji devi, bu tür bir uygulamanın yalnızca şirketin düşük fiyatlı ürünlerin satıldığı Haul platformu için değerlendirildiğini, ana Amazon sitesi için hiçbir zaman gündeme alınmadığını ve herhangi bir Amazon platformunda da hayata geçirilmediğini bildirdi. Amazon’dan yapılan açıklamada, “Ultra düşük maliyetli Amazon Haul mağazamızı işleten ekip, belirli ürünlerde ithalat ücretlerini listeleme fikrini değerlendirdi,” ifadelerine yer verildi.
Söz konusu gelişme, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos ile Donald Trump arasındaki ilişkilerin seyrine dair tartışmaları da yeniden gündeme taşıdı. Trump, 2016 sonrası dönemde Bezos’u “demokrasiye tehdit” olarak nitelemişti. Ancak bu yıl ikinci kez Trump’ın yemin törenine katılması, ilişkilerin yeniden şekillendiğine işaret etmişti. Trump, bu hafta yayımlanan bir röportajda Bezos hakkında, “Yüzde 100. Harika.” ifadelerini kullanarak olumlu görüş beyan etti.
Tartışmanın merkezindeki Amazon Haul platformu, doğrudan Çin depolarından ABD’ye gönderilen ve gümrük muafiyeti sağlayan “de minimis” kurallarından yararlanılarak satılan düşük fiyatlı ürünlerle biliniyor. Ancak Biden yönetimi, bu boşluğu kapatmaya yönelik adım attı ve söz konusu muafiyetin 2 Mayıs itibarıyla yürürlükten kaldırılacağını duyurdu.
