Beyaz Saray, Elon Musk’ın artan etkisinden rahatsız

Elon Musk'ın ABD siyasetindeki etkisi giderek sorgulanıyor. Financial Times yazarı Edward Luce'un analizine göre, Musk'ın Donald Trump ile olan ilişkisi, her iki taraf için de giderek daha büyük bir maliyete dönüşüyor. Musk, Trump'a olan desteğini açıkça ifade etmesine rağmen, eski başkanın çevresindeki bazı isimler, onun etkisini sınırlandırma çabası içinde. Trump’ın yakın çevresi ve kabine üyeleri, Musk’ın yönetim süreçlerine müdahalesinin artmasından rahatsızlık duyuyor.
Luce’un aktardığına göre, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen bir kabine toplantısında Trump, Musk’ın federal yönetimde rol alacağı yönündeki söylentilere son verdi. Başkanlık döneminin ikinci yarısında hükümetin işleyişinde etkin bir rol üstlenmek isteyen Musk’a, kabine üyelerinin kendi işe alım ve işten çıkarmalarıyla ilgileneceği bildirildi. Bu durum, Trump’ın Musk’a verdiği destek konusunda geri adım attığına işaret ediyor.
Musk’ın siyasi etkisinin azaldığının bir diğer göstergesi ise Mar-a-Lago’daki son görüşme oldu. İçeriden gelen bilgilere göre, bu görüşme başlangıçta planlanmamıştı ve Musk, Trump’ın siyasi kampanyasına milyonlarca dolarlık bir bağışta bulunmak istedi. Ancak bu teklifin reddedildiği belirtiliyor. Trump’ın finansal destek taleplerine genellikle açık olduğu bilinirken, Musk’tan gelen fonun kabul edilmemesi dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Musk’ın düşen itibarı Tesla’nın borsa performansına da yansıyor. Şirketin hisse senedi fiyatı ciddi dalgalanmalar yaşarken, Musk’ın siyasi angajmanlarının ve tartışmalı açıklamalarının yatırımcı güvenini olumsuz etkilediği yorumları yapılıyor. Buna karşılık Trump’ın siyasi desteğinde belirgin bir değişiklik gözlenmiyor.
Musk’ın etkisi yalnızca ekonomik alanla sınırlı değil. X (eski adıyla Twitter), Cumhuriyetçi Parti’nin resmi olmayan medya organlarından biri haline gelmiş durumda. Hükümet yetkilileri, açıklamalarını öncelikli olarak bu platform üzerinden duyuruyor. Örneğin, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) bütçe kesintileriyle ilgili kararını ilk olarak X’te açıkladı. Musk, sahip olduğu medya gücünü kullanarak siyasi figürlere baskı yapmaktan çekinmiyor.
Ancak, bu etki her zaman olumlu bir sonuç yaratmıyor. Musk, geçtiğimiz günlerde Starlink uydu hizmetini geri çekerek Ukrayna’nın savunma hattında bir çöküşe neden olabileceğini öne sürdü. Polonya Dışişleri Bakanı Radosław Sikorski'nin bu duruma itiraz etmesi üzerine Musk, sosyal medya üzerinden sert bir yanıt verdi. Bu tür açıklamalar, ABD'nin Avrupa’daki müttefikleriyle ilişkilerini daha da karmaşık hale getiriyor.
Trump ve çevresindeki isimler için Musk’ın etkisini dengelemek giderek daha önemli hale geliyor. Federal yönetimde yetkin kadroların oluşturulmasını amaçlayan Heritage Foundation’ın hazırladığı “Proje 2025” planı, Musk gibi dış müdahalelere daha az bağımlı bir yönetim hedefliyor. Musk’ın, federal hükümetle yaptığı savunma sanayi sözleşmelerinin büyük bir kısmını elinde tutan Pentagon’a karşı dikkatli bir tutum sergilediği belirtiliyor.
Musk’ın siyasi arenadaki geleceği belirsizliğini korurken, Trump ile ilişkisi daha da karmaşık hale geliyor. Musk’ın Çin ile artan ticari bağları, Tesla ve SpaceX’in geleceği açısından kritik bir noktada. ABD ve Avrupa’daki müşteriler Tesla’dan uzaklaşırken, SpaceX için yeni rakipler ortaya çıkıyor. Çin pazarına daha fazla bağımlı hale gelen Musk, Trump’ın Çin politikasına da etkide bulunuyor. Trump’ın başkanlık dönemindeki Çin’e karşı sert tutumu, Musk’ın çıkarlarıyla çelişebilecek bir noktaya ulaşabilir.
Luce’un analizine göre, Trump’ın Musk ile ilişkisi artık bir avantaj olmaktan çok bir yük haline gelmiş durumda. Musk, siyasi ve ekonomik gücünü korumak adına, Trump’ın güvenini kaybetmemek için çaba harcıyor. Ancak, Musk’ın mevcut konumunu sürdürebilmesi için daha dikkatli adımlar atması gerekecek.