Belirsiz piyasalarda başarılı yatırım: JPMorgan'dan yatırımcılara 5 kritik tavsiye
Küresel ekonomideki yavaşlama, enflasyon endişeleri ve jeopolitik gerginlikler gibi faktörler nedeniyle piyasalarda dalgalanmaların arttığı bir dönemde, yatırımcılar için uzun vadeli perspektifin önemi giderek artıyor. Amerika merkezli yatırım bankacılığı devi JPMorgan'ın Varlık ve Servet Yönetimi departmanı, bu tür dönemlerde yatırımcıları duygusal hatalardan koruyacak ve hedefleriyle uyumlu fırsatlardan yararlanmalarını sağlayacak beş temel ilkeyi yatırımcılarla paylaştı.
Bankanın Küresel Yatırım Stratejisti Madison Faller imzasıyla yayımlanan bilgilendirme notunda, yatırımcılara sunulan ilk ilke "piyasayı zamanlamaya çalışmamak". Tarihsel verilere göre, yanlış zamanlama ile satış yapmanın getirileri neredeyse yarıya indirebildiği belirtiliyor. Faller, S&P 500 üzerinden verdiği örnekte, son yirmi yıl içinde S&P 500'e yatırım yapan bir yatırımcının yıllık ortalama yüzde 10'luk bir getiri elde edebildiğini ancak yanlış bir zamanda satması durumunda bu getirinin neredeyse yarıya inerek yüzde 6'nın altına düşebileceğini vurguluyor.
İkinci ilke ise farklı varlık sınıfları kullanarak portföyü çeşitlendirmek. Nakit veya nakde hızlı dönüştürülebilen varlıklar kısa vadeli ihtiyaçları karşılamak için, hisse senedi benzeri varlıklar şirketlerin büyümesinden faydalanarak değer artışı sağlamak için, tahviller düzenli gelir akışı elde etmek için, alternatif yatırımlar ise oynaklığı azaltmak ve farklı getiri kaynaklarına erişmek için kullanılabilir. Raporda konu hakkında "her birinin oynayacak bir rolü var ve çeşitlendirme tutarlı getirilerin anahtarıdır" ifadelerine yer veriliyor.
Bankanın vurguladığı bir diğer ilke ise volatilitenin normal olduğunu kabul etmek. Bankaya göre tarihi veriler, büyük satışların dahi uzun vadeli yatırımcıları ödüllendirdiğini gösteriyor. S&P500, 1980-2023 arasındaki 40 yılı aşkın sürenin yaklaşık yüzde 75'ini pozitif getiri ile tamamladı. Dolayısıyla bankanın analistlerine göre özellikle hisse senedi piyasasına yatırım yaparken kısa vadeli kayıpları umursamamak ve panik satışı yapmamak önemli.
Dördüncü ilke, uzun vadeli bir yatırım zihniyetini korumak. Kısa vadede geniş bir getiri aralığı olsa da, uzun vadede olasılıklar daha kesin ve yatırımcılara kayıplarını telafi etme, servetlerini artırma şansı sunuyor. Bankanın aktardığı bilgilere göre, kısa vadeli yatırım yüzde 37'lik bir kayıp ve yüzde 52'lik bir kazanç gibi geniş aralığı olan bir getiri imkanı sunarken, uzun vadeli yatırımlar yüzde 2 ile yüzde 29 arasında net istikrarlı pozitif getiri sağlayabiliyor.
Son olarak, bilinçli bir yatırım planı oluşturmak kritik öneme sahip. Raporda "Parayla yapmak istediğimiz şeyler, yani hedeflerimiz, ilk etapta neden yatırım yaptığımızın temelini oluşturur" deniliyor. Bu çerçevede özellikle hangi amaç için yatırım yatığınızı bilmek ve hedeflerinize uygun bir portföy çeşitlendirmesi yapmak önemli.