Avrupalı şirketler Çin'de baskı altında

Çin’deki AB Ticaret Odası’nın yaptığı bir ankete göre, Çin’de faaliyet gösteren Avrupalı şirketler, büyümenin yavaşlaması ve fazla kapasite nedeniyle para kazanmakta zorlanıyor.

Hatta Şangay’da çalışanlar, ödeme almada gecikmeler bile yaşıyor.

Ankete katılanların sadece yüzde 30’u Çin’deki kâr marjlarının, dünya ortalamasından daha yüksek olduğunu söylüyor. 2016 yılında bu oran yüzde 26 seviyesindeydi.

AB Odası Başkanı Jens Eskelund yaptığı açıklamada, 2015 yılına atıfta bulundu. Bunun 2015 yazında Çin borsasındaki çöküşü ve emlak piyasasındaki yavaşlamayı da yansıttığını belirtti.

Anket soruları arasında, yelerin temettülerini genel merkezlerine geri aktarmada zorluklarla karşılaşıp karşılaşmadıkları da vardı. Katılımcıların yüzde 70’i herhangi bir sorun bildirmedi. Dörtte biri, bazı zorluklar ve gecikmeler yaşadığını söyledi.

AB Ticaret Odası Başkanı Carlo D’Andrea, devlete ait işletmelerin ödemeleri ertelediğini söylüyor. Kamu iktisadi teşebbüsleri, ödemeleri erteledi. Bunu şirketlerden, özellikle de küçük ve orta ölçekli işletmelerden, defakto kredi almak için kullanıyorlar.

Çin’de büyüme yavaşladı

Son yıllarda Çin, bir jeopolitik gerilimin içinde. Bu da ülkenin büyümesinde yavaşlamaya neden oldu. Aynı zamanda gayrimenkul sektöründeki durgunluk da ekonomiyi etkiledi. Sektörün, yerel yönetim finansmanıyla yakın bağları olduğu biliniyor.

Çin ekonomisi, 2015 ve 2016 yılındaki halinden çok daha iyi konumda. Pekin, teknolojide kendi kendine yeterliliği artırmak için üretimi iki kata çıkardı. Bu da ABD ile ticarei gerilimleri artırdı.

Eskelund, ”Üyelerimiz bir dereceye kadar Çin pazarında büyüme ve kar elde etme yeteneklerinin GSYİH rakamıyla korelasyonunun zayıfladığını gördüler” dedi.

Üretim fazlası için endişe var

Çin, üretime önem veren, ılımlı iç talebe sahip bir ülke. Bu da üretim fazlasını beraberinde getiriyor. Üretim fazlasının kâr marjlarını azaltacağı yönünde küresel bir endişe var.

AB Odası anketine katılanların üçte birinden fazlası, geçen yıl kendi sektörlerinde aşırı kapasite gözlemlediklerini söyledi. Diğer yüzde 10′luk kısım ise yakın gelecekte bunu görmeyi beklediklerine dikkat çekti.

Kapasite fazlası bildiren katılımcıların sektörleri ise inşaat mühendisliği ve otomotiv olarak dikkat çekiyor.

Ankete katılanların yüzde 70′inden fazlası, sektörlerindeki aşırı kapasitenin fiyat düşüşlerine yol açtığını belirtiyor.

Eskelund’a göre bu sadece Avrupalı şirketlerin sorunu değil. Çinli şirketler de aynı düşüncelere sahip.

Çin yabancı yatırımcı istiyor

Çinli yetkililer, yabancı yatırımı çekmek istiyor. Bunun için Pekin’in bazı AB ülkelerine yönelik vize istemeyen politikası bulunuyor. Bu sayede yöneticiler Çin’e yapacakları seyahatleri haftalar öncesinden planlamak yerine hızlı aksiyon alabiliyor.

Pekin’in vergi muafiyeti politikaları da genişletildi. Böylece daha fazla uluslararası personelin ve ailelerinin Çin’de kalmasını teşvik ediliyor.