Araştırma: DEHB’li gençler sözlü ve tempolu müzikle daha iyi odaklanıyor

PAYLAŞ
  • Montreal Üniversitesi’nde yapılan araştırma, hızlı ve ilgi çekici müziklerin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı konmuş bireylerin dikkatini toplamada önemli bir rol oynayabileceğini iddia etti.
  • Araştırmaya göre, sözlü veya hızlı tempolu müzikler dikkat dağıtmıyor; aksine DEHB’li bireylerde daha fazla odaklanma sağlıyor. Bu müzikler dopamin salgısını artırarak beynin ödül sistemini harekete geçiriyor ve görevde kalmayı kolaylaştırıyor.
  • Çalışmada, katılımcıların okuma, yazma gibi zihinsel görevlerde klasik ve pop; spor ve temizlik gibi daha az zihinsel görevler sırasında rap dinlemeyi tercih ettiği analiz edildi.
Araştırma: DEHB’li gençler sözlü ve tempolu müzikle daha iyi odaklanıyor

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı almış bireyler için doğru müzik seçimi, odaklanmayı ve verimliliği artıran etkili bir araç olabilir. Université de Montréal bünyesinde yapılan ve Frontiers in Psychology dergisinde yayımlanan bir araştırma, müzik türlerinin bireylerin zihinsel ya da fiziksel görevlerdeki performansına göre değiştiğini ortaya koydu. Özellikle pop, klasik ve rap gibi türlerin; ders çalışmaktan ev işlerine kadar farklı görevlerde tercih edildiği görüldü.

Araştırma, nörotipik genç yetişkinler ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) riski taşıyan bireylerin farklı görev türlerinde tercih ettikleri müzik türlerini karşılaştırmalı olarak inceledi. 17 ile 30 yaş aralığındaki 434 genç yetişkinle yürütülen araştırma in müzik dinleme alışkanlıklarını inceleyen çalışmada katılımcılar, DEHB öz değerlendirme testine tabi tutulduktan sonra günlük yaşamda ne zaman ve nasıl müzik dinlediklerini raporladı. Bulgular, DEHB riski taşıyan bireylerin, ders çalışma ya da egzersiz gibi yüksek odak gerektiren aktiviteler sırasında müzik dinlemeye daha fazla eğilim gösterdiğini ortaya koydu. Buna karşılık, nörotipik bireyler müziği genellikle hiçbir şey yapmadığı zamanlarda dinlemeyi tercih ediyor.

Bu fark, müziğin DEHB’li bireyler için 'dışsal bir düzenleyici' işlevi görmesinden kaynaklanıyor olabilir. Baş araştırmacı Kelly-Ann Lachance’a göre, DEHB’li kişiler özellikle sakinleştirici değil, uyarıcı ve tempolu müzikleri tercih ediyor. Bu durum, bu bireylerin zihinsel olarak görevde kalmak için daha yüksek düzeyde uyaranlara ihtiyaç duymasıyla açıklanıyor.

Görev türüne göre müzik tercihi değişiyor

Çalışmada, katılımcıların okuma, yazma gibi zihinsel görevlerde ve spor ve temizlik gibi daha az zihinsel görevler sırasında hangi müzikleri dinledikleri analiz edildi.

Zihinsel görevlerde klasik ve pop önde

Araştırma sonuçlarına göre, zihinsel yoğunluk gerektiren görevlerde:

Nörotipik bireyler, en çok şu türleri tercih etti:

  • Pop (%44,9)
  • Klasik veya opera (%34,8)
  • Caz veya blues (%27,2)

DEHB taramasından geçen bireyler ise şu türleri öne çıkardı:

  • Klasik veya opera (%36,4)
  • Pop (%32,2)
  • Alternatif veya indie (%25,4)

Fiziksel görevlerde hip-hop öne çıkıyor

Daha az zihinsel çaba gerektiren görevlerde:

Nörotipik bireylerin en çok tercih ettiği türler:

  • Pop (%57,9)
  • Dans/tekno/elektronik (%34,5)
  • Kendi kültürlerinden popüler şarkılar (%28,8)

DEHB taramasından geçen bireylerde ise tablo şöyle:

  • Pop (%53,4)
  • Rap veya hip-hop (%33,9)
  • Kendi kültürlerinden popüler şarkılar (%30,5)

DEHB’li bireylerin müzik tercihinde öne çıkan unsurlar: Uyarıcı ve hareketli yapı, sözlü olması, tanıdık şarkılar, kendi seçtikleri müzikler

Nörotipik bireyler ise daha çok: Sakinleştirici, sözsüz, tanıdık, kendi tercih ettikleri parçaları seçiyor

Müzik bilinçli bir strateji olabilir

Araştırmacılar, müzik dinleme alışkanlıklarının sadece keyfi bir tercih olmadığını, özellikle DEHB grubundaki bireyler için bir tür bilinçli başa çıkma stratejisi olduğunu belirtiyor. Örneğin:

  • Spor sırasında müzik dinleme oranı DEHB’li bireylerde anlamlı düzeyde daha yüksek.
  • Temizlik ve yemek yaparken müzik tercih etme eğilimi de aynı grupta daha yaygın.

Çalışmanın baş araştırmacısı Kelly-Ann Lachance, “Müzik ilaç değildir. Ancak doğru seçildiğinde, DEHB’li bireyler için sessizlikten çok daha işlevsel olabilir" ifadelerini kullandı.

Müzik dikkat için zihinsel bir ‘çapa’

Araştırmaya göre, arka plan müziği bir tür 'zihinsel çapa' gibi işlev görüyor. Bu çapa, DEHB’li bireylerin dağınık dikkatini görevde tutarak zihinsel uyanıklığı artırabiliyor. Zihinsel olarak sessizleşen veya tekrar eden görevlerde dikkat kolayca dağılabildiğinden, müzik bu gibi durumlarda özellikle faydalı olabilir.

Bu noktada, Alzheimer tedavisinde müziğin bazı hastalarda olumlu sonuçlar vermesiyle benzer bir etki görülmesi dikkat çekici. Araştırmacılar, müziğin ruh hali düzenleyici işleviyle dikkati de destekleyebileceğini belirtiyor.

Her müzik türü eşit etkili değil

Araştırmacılar, tüm arka plan müziklerinin aynı derecede fayda sağlamadığını vurguluyor. Ses seviyesi, müzik türü ve şarkı sözlerinin varlığı, müziğin dikkat üzerindeki etkisini şekillendiren temel faktörler arasında yer alıyor. Özellikle okuma veya yazma gibi bilişsel yoğunluk gerektiren görevlerde, sözsüz müzikler ya da özel olarak odaklanma amacıyla hazırlanmış çalma listeleri daha etkili olabilir.

İlaçların yerine geçmese de tamamlayıcı olabilir

Müzik tek başına bir tedavi aracı olmasa da, bu bulgular onun değerli bir destekleyici olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, müziğin DEHB tedavisinde ilaç ya da davranışsal terapilerin yerini alamayacağını, ancak günlük yaşamda odaklanma sorunu yaşayan bireyler için erişilebilir ve etkili bir araç haline gelebileceğini belirtiyor.