Araştırma: Cep telefonu kullanımı beyin kanseri riskini artırmıyor

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) dünya çapında yayınlanmış kanıtlara dayanarak yaptırdığı yeni bir incelemeye göre, cep telefonu kullanımı ile beyin kanseri riskinin artması arasında bir bağlantı yok.

Tıbbi röntgenlere ve Güneş'te bulunan iyonlaştırıcı radyasyon ile karşılaştırıldığında cep telefonlarında DNA'ya zarar vermeyecek kadar düşük frekans ve enerji seviyelerinde iyonlaştırıcı radyasyon bulunuyor. Benzer radyo frekanslarının kullanımı radyo, televizyon ve bebek monitörleri gibi teknolojilerde de var.

Çalışmanın ortak yazarlarından biri olan Auckland Üniversitesi’nde kanser epidemiyolojisi onursal profesörü Mark Elwood, bir açıklamasında, “Ana konu olan cep telefonları ve beyin kanserleri için, 10 yılı aşkın süredir maruz kalma ve maksimum çağrı süresi veya çağrı sayısı kategorilerinde bile artmış bir risk bulamadık” dedi.

Daha önce cep telefonlarını sık kullanan kişiler ile onları nadiren kullanan kişiler arasında yapılan araştırmalarda da beyin kanseri riskinin sık kullanan grupta yüksek olmadığı bulunmuştu.

Cep telefonu kullanımı ve kanser ilişkisi için 250 bin kişi takip edildi

Son çalışmada, İsveç, Birleşik Krallık, Danimarka, Hollanda ve Finlandiya'da yaklaşık 250 bin kişi ortalama yedi yıl boyunca takip etti.

İncelemede yetişkinlerde ve çocuklarda beyin kanserleri, hipofiz bezi, tükürük bezi ve lösemi kanserleri ve cep telefonu kullanımı, baz istasyonları veya vericilerle bağlantılı riskler ve mesleki maruziyet ele alındı. Diğer kanser türlerinin ise ayrı olarak raporlanacağı söylendi.

Sonuçlar bir araya getirildiğinde, çoğu insan için cep telefonlarının beyin kanseri risklerine katkıda bulunmadığı düşüncesi bilimsel ağırlık kazanıyor.

Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), cep telefonlarından yayılan radyasyon türünü "muhtemelen kanserojen" olarak sınıflandırıyor. Bu da ajansın cep telefonu radyasyonunun kanserle bir bağlantısı olabileceğini tamamen dışlayamadığı durumlarda kullandığı bir kategori.

Ajansın danışma kurulu, 2011'deki son değerlendirmeden bu yana gelen yeni veriler göz önünde bulundurularak sınıflandırmanın en kısa sürede yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu.

DSÖ'nün değerlendirmesi gelecek yılın ilk çeyreğinde yayınlanacak.