ABD'de liman grevi: Günlük 5 milyar dolarlık maliyet getirebilir
- ABD'de liman işçilerinin ücret artışı ve otomasyon sınırlaması talepleri karşılanmazsa, doğu ve körfez kıyısındaki 36 limanda grev yapılması planlanıyor. Analistlere göre bu grev, ABD ekonomisine günlük 5 milyar dolarlık bir maliyet getirebilir.
- Büyük işletmeler olası kesintilere karşı önlem alsa da artan nakliye ve depolama maliyetleri tüketicilere yansıyacak gibi duruyor.
- Beyaz Saray, tarafları uzlaşmaya teşvik ederken, grevin seçim öncesi siyasi ve ekonomik etkileri tartışılıyor.
ABD'deki perakendeciler, otomobil üreticileri ve diğer işletmeler, gelecek hafta başlaması planlanan büyük bir liman grevi nedeniyle nakliye maliyetlerinin hızla artması riskiyle karşı karşıya. İşletmeler, önlem olarak alternatif tedarik zinciri planları hazırlarken, liman kapatmalarının ciddi ekonomik sonuçları olacağı öngörülüyor.
Uluslararası Liman İşçileri Birliği (ILA), Maine'den Teksas'a kadar olan limanlarda çalışan 25 bin işçi adına, salı günü iş bırakma kararı aldıklarını açıkladı. Liman operatörlerinin, işçilerin ücret taleplerine ve otomasyon sınırlamalarına yanıt vermemesi halinde greve gidileceği belirtildi.
Eğer karar uygulamaya geçerse grev, ABD'nin 5 Kasım'daki seçim gününden bir ay önce başlayacak.
ABD'deki liman grevi ülke ekonomisine günlük 5 milyar dolara mal olarak
Grev gerçekleşirse, doğu kıyısı ve körfez kıyısındaki limanlar kapanacak ve ABD’ye konteynerle ithal edilen ürünlerin yarısı durma noktasına gelecek. JPMorgan analistlerine göre, bu durum ABD ekonomisine her gün 5 milyar dolarlık bir maliyet yaratabilir.
İşletmeler ve yetkililer, tatil alışveriş sezonu öncesinde fiyat artışlarından endişe ediyor. Limanlardaki tıkanıklık, gemi arzını sınırlayarak nakliye fiyatlarının artmasına neden olabilir ve nihayetinde ABD’li tüketicilere yansıyacak maliyetler doğurabilir.
Büyük perakendeciler, tatil sezonu öncesinde stoklarını artırdı ve batı kıyısındaki deniz ve demiryolu taşıyıcılarıyla anlaşmalar yaparak olası kesintilere karşı tedbir aldı. Ancak bu süreçte işletmelerin nakliye maliyetleri, artan envanterleri depolamak için gereken ek alan nedeniyle yüzde 20'ye kadar yükseldi.
Tedarik Zinciri Yönetimi Derneği'nden Douglas Kent, ABD liman altyapısının 36 limanın yükünü batı kıyısına kaydıracak kapasiteye sahip olmadığını belirtti. Küçük işletmeler de grev öncesinde mal ithalatını hızlandırmaya çalışıyor.
Veri sağlayıcı Xeneta'ya göre, kuzey Avrupa'dan ABD doğu kıyısına yapılan 40 fitlik konteyner sevkiyatlarının maliyeti ağustos ayı sonundan bu yana yüzde 29 artarak 2.376 dolara çıktı. Asya'dan gelen sevkiyatların fiyatı şimdilik değişmedi. Ancak, grev gerçekleşirse bu durumun da değişmesi bekleniyor.
Xeneta'nın baş analisti Peter Sand, grevin ABD'deki ihracat sevkiyatlarını geciktirebileceğini ve küresel nakliye maliyetlerini artırabileceğini belirtti. Bu yıl, Kızıldeniz'deki Husi militan saldırıları nedeniyle küresel ticaret zaten önemli ölçüde aksadı.
Tüketiciler boş raflarla karşılaşabilir
JPMorgan analisti Brian Ossenbeck, grevin bir haftadan uzun sürmeyeceğini düşündüğünü ifade etti. Ancak grev uzarsa ekonomistler, tüketicilerin boş raflarla karşılaşabileceği ve fiyat artışlarının pandeminin ilk dönemlerinden bu yana görülmemiş seviyelere çıkabileceği konusunda uyarıyor.
Beyaz Saray, tarafları "iyi niyetle müzakere" etmeye teşvik etmek amacıyla temaslarını sürdürüyor. Beyaz Saray, Başkan Joe Biden’ın liman işçilerini işe geri döndürmek için Taft-Hartley Yasası'nı devreye sokmayı düşünmediğini açıkladı. Yönetim, tedarik zincirlerinin pandemi dönemine göre daha dayanıklı olduğunu vurguladı.
Taft-Hartley Yasası, ABD'de işçi sendikalarının grev ve toplu pazarlık haklarını sınırlayan, işverenlerin sendikal faaliyetlere karşı yasal önlemler almasına olanak tanıyan 1947 tarihli bir federal yasa.
Biden’ın eski işgücü politikası danışmanı Seth Harris, grevin siyasi sonuçlarının olabileceğini belirtti. Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, Biden yönetimini yüksek fiyatlar ve ekonomik yönetim konusunda eleştiriyor.
Beyaz Saray’a yakın bir kaynak, grev ve belirsizliğin yönetimde olumsuz bir etki yaratabileceğini ifade etti. Harris ve Trump kampanyaları bu konuda henüz bir açıklama yapmadı.
Biden yönetiminde uluslararası ekonomi direktörü olan Jennifer Harris, işletmelerin seçim sonrasına kadar yetecek kadar stoklarının olacağını söyledi. Ancak grev tehdidi, birçok işletmenin tedarik zincirlerini güvence altına almak için pahalı tedbirler almasına neden oldu.
Önde gelen gemi sahipleri, grev durumunda ek ücretler açıklamış olsa da bu ücretler hemen yürürlüğe girmeyecek. Danimarkalı AP Møller-Maersk, 21 Ekim'den itibaren etkilenen limanlardan gelen ve giden konteynerler için 1.500 dolar ek ücret talep edecek. Yatırımcılar, bu durumun Maersk ve Hapag-Lloyd gibi şirketlerin gelirlerini artıracağını tahmin ediyor.
CH Robinson nakliye grubundan Mia Ginter, grev süresince daha uzun deniz rotalarının ya da hava taşımacılığının mümkün olduğunu, ancak bazı müşterilerin bu maliyetli seçenekleri karşılayamayacağını belirtti.
Ginter, ABD'ye alternatif giriş noktalarının yük trafiğini karşılayamayacağını ve grevin devam ettikçe maliyetlerin tüketicilere yansıyacağını vurguladı.
Tatil dekorasyon perakendecisi National Tree Company'nin CEO'su Chris Butler, limanların kapanması halinde mallarının yüzde 15'inin limanlarda kalacağını ve her bir iş bırakma gününün sevkiyatlarını beş gün daha geciktireceğini söyledi.
Lüks otomobil ihracatçısı West Coast Shipping'in operasyon direktörü Alex Naumov, müşterilerine otomobillerini doğu kıyısı yerine Kaliforniya'daki Oakland Limanı'ndan taşımalarını tavsiye etti. Doğu kıyısındaki operasyonlar, grev hazırlıkları nedeniyle yavaşlamaya başlamış durumda.
Seth Harris, grevin işletmelere büyük mali zararlar vereceğini ve bu kayıpların telafi edilemeyeceğini belirtti.
