Nobel ödüllü Daron Acemoğlu'dan Türkiye'ye korkutan nüfus uyarısı

Alara Akgün
PAYLAŞ
  • Antalya'da bir etkinliğe katılarak sunum yapan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Nobel ödüllü iktisatçı Prof. Dr. Daron Acemoğlu, enflasyonun kısa sürede tek haneye düşmesinin mümkün olmadığını, Türkiye için asıl büyük tehlikenin ise yaşlanan nüfus olduğunu söyledi.
  • Acemoğlu, "Türkiye'nin problemi sadece enflasyon değil verimliliktir ve Türkiye verimliliği artırmak için 10 yıl daha harcayamaz" dedi.
  • "Türkiye nüfusunun yaşlandığının farkında değil" diyen Acemoğlu, 2060 yılında Türkiye'nin Japonya’nın yaşlılık seviyesine doğru ilerlediği uyarısında bulunrken, insan kaynaklarını daha aktif kullanmak yerine ise erken emekli ettiğini söyledi.
Nobel ödüllü Daron Acemoğlu'dan Türkiye'ye korkutan nüfus uyarısı

Nobel Ödüllü MIT Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu, Şahinler Holding’in Antalya’daki etkinliğine katılarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı ve "21. Yüzyılın Fırsatları ve Zorlukları" başlıklı bir sunum yaptı.

Türkiye ekonomisine dair değerlendirmelerden bulunan Acemoğlu, "Yolsuzluğun daha iyi denetlendiği bir ülkede yaşamamız lazım ki insan kaynağını hazırlayalım. Türkiye kurumları iyileştirmeli. Türkiye’de asgari ücret yüzde 50’yi etkiliyor. Asgari ücreti yüzde 50'ye de, 70'e de çıkarsanız gelirleri artıramazsınız. Asıl sorun ise verimlilik. Verimlilik düşükse işçi sınıfının refahını düzeltmemiz mümkün değil" dedi.

"Türkiye'nin dezenflasyona girmesi lazımdı. Bu programda hızlı gidersiniz, ücretler daha çok düşer, ücretli kesim için sıkıntı büyük, yavaş giderseniz bu sefer de enflasyonun tek haneye inmesi 8-10 yılı bulur" diyen Acemoğlu, ülkenin tüketimi azaltmadan enflasyonu düşürmeye çalıştığını savundu. Enflasyonun kısa zamanda tek haneye düşmesinin mümkün olmadığını öne süren Acemoğlu, kısa vadeli makro ekonomik durumun ise iki sene öncesine göre daha iyi olduğunu belirtti. Acemoğlu, Türkiye’nin problemi sadece enflasyon değil, verimliliktir. Gazeteciler enflasyonu yazıyor ama iklim değişimi ve yaşlanan nüfus gibi konularını konuşan yok. Türkiye verimliliği artırmak için bir 10 sene daha harcayamaz" dedi. Acemoğlu, bakanlıkların denetlenmesi, bütçe problemleri, yolsuzluk problemleri ve hukuk problemlerinin çok çok önemli olduğunu ifade ederken, bunları iyileştirerek verimliliği ve teknolojiyi artırmanın daha kolay hale geleceğini savundu.

Türkiye’nin teknolojik gelişmelere ayak uydurmasına ilişkin de konuşan Acemoğlu, "Türkiye’deki otomasyona yönelim mesajını ABD’li şirketlere de yapıyorum. Türkiye’nin teknoloji ve ihracat pazarına ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.

"Orta Doğu fırsattan çok belirsizlik yaratıyor"

Orta Doğu'nun fırsatlardan çok belirsizlik yarattığına dikkat çeken Acemoğlu, Suriye’de yeni bir pencere mi açıldığı yoksa kaos mu yaşanacağı konusunda emin olmadığını, Türkiye'nin Suriye bölgesinde etkili ve üste çıkan gruplar ile temasları olduğunu belirtti. Acemoğlu "Dünyada barış ortamı Orta Doğu'dan başlar" dedi.

Çin’in gevşeme politikasına geçişine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Acemoğlu, "Çin son 10 sene içinde 'Ekonomik büyüme devam ederken orta sınıfın politik sosyal taleplerini susturacağız' dedi ve ne yazıkki bu açmaz devam ediyor." tespitinde bulundu. Avrupa ve Almanya ekonomisinin durumunun ayırt edilmesi gerektiğini söyleye Acemoğlu, Almanya'nın elektrikli araçlarda iyi giriş yapamadığı için endüstride geri kaldığını ama geri döneceğini düşünüyor

Acemoğlu'nun yaptığı sunumdan öne çıkan başlıklar ise şöyle oldu:

Yapay zeka teknolojilerinin küresel gelişimi:

Son 4 yıl içinde teknolojide hızlı bir gelişme oldu.

İnsan kaynağı iyi olmazsa yapay zeka umutlarımızı gerçekleştiremez.

İnsanlarla yapay zeka modelleri arasında uyumsuzluk riski var.

Otomasyon ile son 40 yıl içerisinde reel ücretlerde gerileme görülmüş.

Dijital teknolojileri insanların verimi için kullanmadığımız için reel ücretlerde eşitsizlik arttı.

Yapay zekayı otomasyon için kullanmak ücret eşitliği doğurabilir.

Toplam faktör verimliliğinin yüzde 3 olması insan kaynakları ve yatırımda artış olmadan gelir artması demektir.

Dijital çağda toplam faktör verimliliği binde 5'in altında.

Dünyada hızla yaşlanan nüfus

Yaşlanarak daha uzun yaşayan toplum için eğitim sürekli yenilenmeli.

Türkiye, nüfusunun yaşlandığının farkında değil.

Teknoloji lideri olarak görülen Çin yaşlanıyor ve bu hızla tamamen sarsılacak.

2060 yılında Türkiye Japonya’nın yaşlılık seviyesine doğru ilerliyor.

Türkiye’de insan kaynakları daha aktif kullanılmak yerine erken emekli ediliyor.

Türkiye’deki aktif-pasif sigorta alanında inanılmaz düşüş var.

İşçi başına düşen robot sayısı

Almanya ve Güney Kore'de robot patlaması var ve bu yüzden otomotiv üretiminde birinci sıradalar

İklim değişikliği kapsamında inovasyonlar ve yenilenebilir enerji maliyeti

Türkiye ve İtalya'da yenilenebilir enerji yatırımları çok geride.

Türkiye’de yenilenebilir enerjiye teşvik yerine zorluk var.

Küresel Değişimler

Tedarik zinciri değişiyor, Türkiye için büyük fırsatlar barındırıyor ama kullanmıyoruz.

Dünyanın 3 jeopolitik riskinin tam ortasındayız.

Eşitsizlik, demografik değişim ve iklim değişikliğini iyi kullanmak lazım.

Türkiye’nin teknolojik gelişimi

Türkiye teknolojide değişimlere hazır değil.

Türkiye, Güney Kore ve Endonezya gibi değil ama ortalamaya bakarsak iyi büyüyor.

Belirsizlik, teknolojideki gelişmemizi geri bırakıyor.

Türkiye’deki toplam faktör verimliliği büyümesi yüzde 0 (sıfır).

Türkiye’nin drone ile yüksek teknoloji ihracatındaki payı değişebilir.

Türkiye’de eğitim düzeyi çok düşük.

Türkiye’de işgücünün yüzde 40’ı lise eğitimi almamış.

Türkiye’de yazılımcı oranı çok düşük.

Türkiye’de teknolojiyi kullanacak elit tabaka yaratılamıyor.