Dünya 2. Trump dönemine hazır mı? Uzmanlar Ekonomileri ve piyasaları bekleyen riskleri ve fırsatları açıkladılar
- İkinci kez ABD Başkanı olan Trump’ın politikaları şüphesiz Fed’in kararlarını etkileyecektir. Ek gümrük vergilerinin dış ticareti azaltacak olması, Çin ile olası ticaret savaşları dolayısıyla da Avrupa ülkeleriyle ekonomik ilişkilerin sarsılma ihtimali ABD’de de Fed’in öngördüğü zaman diliminde enflasyonun istenen düzeye inmemesi ihtimali bir risk olarak masada yer alıyor. Enflasyonun istenen düzeye inmemesi ABD Merkez Bankası’nın kademeli faiz indirimlerine itebilir.
- Faiz indirimlerinin yavaşlama, yüksek faizin ise devam edecek olması ihtimali emtia fiyatlamalarını olumsuz etkileyebilir, doları ise diğer para birimleri karşısında değerlendirebilir. Kripto piyasasına ise burada ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Trump’ın ABD’yi kriptonun merkezi yapmayı amaçlaması özellikle Bitcoin de rekor yükselişleri beraberinde getirmesi bekleniyor.
- Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu’da yükselen tansiyon ve Trump’ın korumacı politikaları henüz daha pandeminin izlerini silemeyen ekonomileri ve piyasaları nasıl bir yola sokacak tüm dünya tarafından yakından takip edilecek.
ABD'de 5 Kasım'da yapılan başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump, ikinci kez başkan seçildi. Karşısındaki en güçlü aday olan Kamala Harris'e karşı ezici bir çoğunluk elde eden Trump'ın, sıra dışı ABD başkanlarından biri olduğunu tüm dünya 2017-2021 yılları arasında şahitlik etmişti. Özellikle ekonomi politikaları, Çin ile girdiği ticaret savaşı ve ekonomide içe dönme adımları birçok ülke ile ABD'nin ticari ilişkilerini etkilemişti. Trump'ın ekonomide uygulayacağı politikaların bir önceki döneminden çok da farklı olmayacağa benziyor. Ek gümrük vergilerinin yeniden uygulanacak olması birçok ülke para biriminin dolar karşısında değer kaybedecek olmasına işaret ediyor. Vergilerden konuta kadar birçok alanda yeni adımlar atacak olan geliyor. İkinci kez ABD Başkanı olan Trump’ın politikaları şüphesiz Fed’in kararlarını etkileyecektir. Ek gümrük vergilerinin dış ticareti azaltacak olması, Çin ile olası ticaret savaşları dolayısıyla da Avrupa ülkeleriyle ekonomik ilişkilerin sarsılma ihtimali ABD’de de Fed’in öngördüğü zaman diliminde enflasyonun istenen düzeye inmemesi ihtimali bir risk olarak masada yer alıyor. Enflasyonun istenen düzeye inmemesi ABD Merkez Bankası’nın kademeli faiz indirimlerine itebilir. Trump'ın politikalarının Fed'in faiz kararlarına etkisi en fazla merak edilen konuların başında Yüksek faizin devam edecek olması da emtia fiyatlamalarını olumsuz etkileyebilir, doları ise diğer para birimleri karşısında değerlendirebilir. Kripto piyasasına ise burada ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Trump’ın ABD’yi kriptonun merkezi yapmayı amaçlaması özellikle Bitcoin de rekor yükselişleri beraberinde getirmesi bekleniyor. Bir taraf da Rusya-Ukrayna savaşı, diğer taraf da Orta Doğu’da yükselen tansiyon ve Trump’ın korumacı politikaları henüz daha pandeminin izlerini silemeyen ekonomileri ve piyasaları nasıl bir yola sokacak tüm dünya tarafından yakından takip edilecek.
A1 Capital Portföy Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mete Yüksel, Coface Türkiye ve Orta Doğu Ekonomisti Seltem Iyigün ve Kripto Teknik Kurucusu Oytun Es cnbce.com'a Donald Trump’ın ekonomi politikalarını ve piyasalara olası etkilerini değerlendirdi.
Fed, Trump’a rağmen enflasyon hedefine ulaşabilecek mi?
Trump'ın geçmişte kendini gümrük vergisi adamı olarak tanımladığını hatırlatan Yüksel, Donald Trump'ın uyguladığı ek vergilerle asıl amacının ithalatı önlemek değil, ABD'ye ihracat yapmak isteyen ülkelerden olabildiğince yüksek vergiler almak olduğuna işaret etti. Yüksel, Trump'ın üretimi ABD'ye getirecek şirketlere vergi indirimlerine gideceğini vadettiğini de hatırlattı ve şöyle devam etti. "Bu noktada şüphesiz ana rekabet Çin'e karşı yapılsa da içine Avrupa'yı da alacak genel gümrük vergisi ABD'ye ihracat konusunda herhangi bir ülkeyi avantajlı duruma getirmez." Yüksel, Türkiye'nin de aralarında olduğu pek çok ülkenin petrokimya, çelik, elektronik, beyaz eşya ve otomotiv sektörlerini zorlayabileceği bir döneme girilebileceğini, bu sorunları kısmen aşma adına bazı şirketlerin üretimlerini ABD'ye kaydırabileceğini belirtti. Trump'ın bu tür politikaları iç piyasayı büyütmek amacıyla hayata geçireceğini ancak bu durumun küresel ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini paylaşan Yüksel, birkaç önemli detayın altını çizdi. "ABD'de üretimin talebi karşılamaktan uzak olduğu ve gümrük tarifesi ne kadar yüksek olursa olsun ithal edilmek zorunda olunan düşük talep elastikiyetli ürünler ABD enflasyonunu artırır. Bu durum da Fed'in faiz politikasını doğrudan etkiler" dedi. Yüksel, ABD'de enflasyonun artışa geçmesi durumunda Fed'in faizleri indirmeyi tercih etmeyebileceğini hatta artırmayı dahi düşünebileceğini belirtti. ABD'de enflasyonun artabileceğine dair risklerin fiyatlanmaya başlandığını, bu sebeple de ABD 10 yıllıklarda faizin yüzde 4,4'ü aştığına işaret eden Yüksel, ABD tahvil faizlerinin yükselmesinin topyekün küresel borçlanma faizlerinin yükselmesinin küresel borçlanma faizlerini yükselten bir maliyet yarattığına dikkat çekti.
“Emtialar düşüşe geçebilir, dolar yükselebilir”
Fed’in faizlerin yeniden yükseltmesinin kıymetli madenler gibi faiz geliri yaratmayan emtiaların fiyatlarını olumsuz etkileyeceğini belirten Yüksel, faizin yanı sıra Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirme vaadinin de kıymetli maden fiyatlarını düşürücü etkiye sahip olduğunu, altının modern rakibi diye tabir edilen Bitcoin’inin de kıymetli maden fiyatlamaları için risk teşkil ettiğini ifade etti. Faizi yükselen para birimlerinin değerinin artacağına dikkat çeken Yüksel, Doların DXY endeksi aracılığıyla takip edilen değerinin bir ayda yüzde 4’ü aşkın arttığını, Aralık’ta Fed’in faiz indirimi ihtimalinin de kademeli olarak aşağıya geldiğinin altını çizdi. “EURUSD paritesi de 1,08 seviyesinin altına sarktı. Sene sonuna kadar 1,05’leri görebileceğimizi düşünüyorum. Zayıf EUR güçlü USD Avrupa’ya ihracat yapan şirketlerimize pek de müspet yansımayabilir. Portföylerde hisse tercihlerinde bu durum göze alınmalı” dedi.
Fed’in üzerinde Trump baskısı olur mu?
Coface Türkiye ve Orta Doğu Ekonomisti Iyigün ise senatoda çoğunluğun Cumhuriyetçilere geçmesi ile Donald Trump’ın 2026’daki ABD ara seçimlerine kadar çok güçlü bir muhalefet ile karşılaşmayabileceğini, bu nedenle de Trump’ın seçim kampanyasında vadettiği vergilerin azaltılması, üretimin ABD’ye doğru kayması için regülasyon değişikliklerini ve ek gümrük tarifeleri gibi uygulamaları hayata geçirebileceğini belirtti. “ABD’nin ek gümrük vergileri getirmesi halinde bundan daha fazla etkilenecek ülkelerin para birimleri dolar karşısında önümüzde dönem daha zayıf kalabilir. Bunun yerine daha yüksek faiz veren ve daha istikrarlı bir makro ekonomik görünüm sunan ülkelerin para birimleri ise dolara karşı değer kazanabilir. Son iki gündür TL’de gördüğümüz hareketi buna bir örnek olarak gösterebiliriz” diyen Iyigün, Fed’in siyasi bir baskı altında kalmayacağını ve veri odaklı bağımsız kararlar vereceğini öngördüklerinin altını çizdi. Fed’in faiz politikasına ilişkin önemli mesajlar verdi. Iyigün, bütçe açıklarının artmasının bir yandan ABD hazine tahvil faizlerinin yüksek seyretmesine neden olurken, diğer yandan da bütçe harcamalarının vereceği destek ile ABD ekonomisi Fed’in beklediğinden daha kademeli bir şekilde yavaşlamasına neden olabileceğini, buna paralel olarak da enflasyonun yüzde 2’ye yakınsamasının daha uzun vakit alacağını belirtti. “Fed her iki durumda da veriye bakarak karar vermeye devam edecektir ancak daha temkinli faiz indirimleri görebiliriz. Eylül ayı tahminlerine göre, 2025 yılında Fed’in faizleri düşürmeyi öngördüğü yüzde 3,5 seviyesine inilmesi gecikebilir. Daha temkinli duruş, Fed’e yeni hükümetin alacağı kararları ve ekonomiye etkilerini gözlemleme şansı da verecektir” ifadelerini kullandı. Daha kademeli faiz indirimlerinin doları destekleyeceğini yineleyen Iyigün, ancak faizin dolar üzerinde tek belirleyici olmayacağını, diğer ülkelerdeki makro ve siyasi gelişmeler ile jeopolitik risklerin de etkili olacağının altını çizdi.
“Kripto piyasası yeni bir çağa giriyor”
ABD başkanları ve Fed’in kripto piyasasına karşı olumsuz baktıklarını hatırlatan Oytun Es, Donald Trump ile birlikte kripto piyasasında yeni bir hikaye oluşacağına işaret etti. “Elon Musk’a da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Musk’ın kripto piyasasındaki rolü Trump’ın kripto varlıklar ile ilgili atacağı adımlar belirleyici olacak” dedi. Kripto piyasasının yeni bir çağa girdiğinin altını çizen Es, orta ve uzun vadede hem Bitcoin’in hem de Altcoinlerin yönünü yukarı çevireceğini ifade etti. Kripto varlıkların diğer yatırım araçlarına göre daha fazla fırsat yaratabileceğine değerlendirmesinde bulunan Es, “Şu anda kripto paralar diğer piyasalardan daha volatil hareket ediyor ve uzun bir süre de böyle devam edecek gibi görünüyor” dedi. Kripto varlıkların diğer finansal enstrümanlara göre yatırımcısına daha fazla kazandıracağını belirten Es, kripto piyasasına yeni girecek yatırımcılara uyarıda da bulundu. Altcoinlerin neredeyse yüzde 98’ini çöp olarak nitelendiren Es, portföylerde Bitcoin ve Etheraum’a yer vermenin ilk kurallardan biri olması gerektiğini belirtti.