Seda Yalçınkaya Özer: Borsa yavaş yavaş dip seviyelere geldi

PAYLAŞ
  • İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, borsa oldukça ucuz kalmasına rağmen hala yabancı yatırımcının yüklü girişi için uygun bir ortamda olunmadığına dikkat çekti

CNBC-e yayınında Meryem Kenan'ın sorularını yanıtlayan İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, borsada düşüş bitti mi sorusuna şöyle yanıt verid: "Artık düşüşler sınırlı kaldı mı, bitti mi ve buralar "ucuz yerler mi"? Şimdi bizim için en önemli şey ekonomi politikalarının işlerliği ve bu politikaların ekonomi üzerinde iyileşme yaratacağı, tabii ki şirket karlılığına etki edeceği ve burada borsanın da bundan pozitif yararlanabileceği. Biz geçtiğimiz yıllarda seçimden sonrasında 1.5 yıl içerisinde bu yeni ekonomi politikasıyla birlikte yaptığımız rallilerde hep geleceği satın aldık ve algılamaları satın aldık ama şu anda baktığımız zaman algı satın alması yavaş yavaş bitti. İşte gerçekliğe doğru geldik. Enflasyon rakamlarında artık ekonomi politikalarının yani sıkı para politikasının etki etmesini bekliyoruz.

Son zamlarla birlikte en son aldığımız iki tane veri beklentilerin üzerinde yani daha doğrusu yüzde 2'nin altında olması gereken seviyelerin çok daha üzerinde geldi ve dolayısıyla matematik olarak baktığımızda da Merkez Bankası'nın yüzde 38'lik hedefine ulaşamayacağına yönelik bir algı oluştu. Bu zaten vardı aslında. Hep yüzde 3 sınır, hedef bölgesi olarak alınıyordu. OVP'de farklı bir enflasyon hedefinin olması, diğer taraftan burada biraz inancın yavaş yavaş azalmaya başlaması, büyüme verilerinin büyümenin çok ciddi azalacağı ve hatta negatif büyümeye geleceği, teknik resesyona girebileceğine yönelik algılar, şirket karlılıklarını negatif etkileyebileceğine yönelik bakış açısı, bunlar da etkiliydi. Bu da Borsa İstanbul üzerinde etkili hareketlere sahne oldu.

Biz bunu geçen büyümenin eksi beklentisine karşılık yüzde 2.5 gelmesiyle birlikte anlamış olduk daha net bir şekilde. Büyümeye pozitif etki etti ama ikinci çeyrek bilançolara baktığımız zaman şirketler gerçekten iç talepteki daralmadan oldukça negatif etkilenmiş görünüyor. Dış taraftaki ihracattaki durgunluktan kaynaklı olarak da net satışlarda azalma var. Şu anda tamamen yine yerli yatırımcı ile hareket ediyoruz, 2022 yılında da yerli ile hareket etmiştik ama o zaman başka bir enstrüman yoktu elimizde. Bir tek borsa İstanbul vardı.

Neden? Çünkü FED'in para politikasında sıkı patikaya doğru gideceği, dünyada güçlü dolar algısıyla birlikte bütün enstrümanlarda bir baskı yaratmıştı. Dolayısıyla çok fazla bir seçeneğimiz yoktu. Bizim o zamanlar uyguladığımız para politikası da seçenekleri daraltıyordu. Şu açıdan altın var, fonlar var değil mi?

Para piyasası fonları var, mevduat var güçlü. Yine yatırımcının aslında dikkatini çekebilecek noktada yavaş yavaş hem fon çıkışları hem de yabancı yurt içi yatırımcıların panik olmasıyla birlikte geldiğimiz noktalar buralar. Şimdi buralar ucuz ve gerçekten alım yerleri mi? Bu ne aldığınıza göre değişir ve nasıl aldığınıza göre değişir. Tek bir seviyeden tek bir hisseye tüm paranızlar girmek için uygun yerlerde değiliz.

Evet, 9 bin 200 seviyesine doğru yeniden gerileyebiliriz. Buralara doğru artık dip bölgeleri dip çalışması yapabiliriz ama benim şahsi fikrim artık Borsa İstanbul'da yavaş yavaş diplere geldiğimiz ve bunun en kötüsünü bu fiyatların içerisinde barındırdığını düşünüyorum. Ekonomide hızlı bir düzlüğe çıkacak mıyız? Hayır, yine kademeli bir hareket olacak aslında. Dolayısıyla biz eylül ayında da çok güçlü bir Borsa İstanbul görmeyeceğiz.

Belki ekim ayında da görmeyeceğiz ama küresel piyasalarda FED'in yaratabileceği küresel algıyla birlikte orada bir risk iştahında değişiklik olabilir ve bu da bize bir miktar pozitif etki edebilir. Çünkü biz para politikasında ekonomi yönetiminin yarattığı değişiklikle birlikte artık dünyaya daha entegre hareket ediyoruz. Dolayısıyla oradaki rüzgardan negatif de etkileniyoruz ama pozitif de etkileniyoruz. Genel olarak toparlayacak olursak şu anda önümüzdeki günlerde önümüzdeki aylarda pozitif satın alabilecek bir hikaye bence yok ama gelecek yıllar için 2025 yılı için hikaye aynen devam ediyor. Fitch de evet not arttırdı ama görünümü durağana çekti yani ben seni bekleyeceğim, izleyeceğim mesajı verdi. Dolayısıyla şu anda aslında izlenecek bir ekonomi politik gelişmeler içerisindeyiz.

Bu açıdan bakıldığında Borsa İstanbul'da belki kasım ya da aralık ayında faiz indirimlerinin başlayabileceği hikayeyle birlikte ya da o algılanışa yönelmesiyle birlikte hareketlenme oluşacaktır. Borsayı yükseltebilecek etkenler enflasyonda kademeli olarak düşük sağlamamız. Yani bunu görüyor olmamız lazım. Artık eylül ayı enflasyonunda en az iki tane enflasyon verisinde biz yüzde 2'nin altında bir hareketle, bir eğilimle bunu sağlıyor olmamız lazım. Ya da Merkez Bankası'nın 2025 yılının ilk çeyreğinde faiz indirimlerinin olabileceğini düşünüyorduk ama yavaş yavaş Merkez Bankası'nın bu yıl genelindeki kararlı duruşu revize etmemesi beklentilerini acaba kasım aralıkta da yapabilir mi düşüncesini beraberinde getirdi. Ama 2025 yılının ilk çeyreğinde bir faiz indirimi yapabilir ve borsadaki hikaye değişimi de yine faiz indirimleriyle birlikte gelecektir. Sadece yerliyle olmaz.

Dolayısıyla yabancı yatırımcının gelmesi lazım ama şimdiye kadar gelen yabancı yatırımcı hep kısa vade oldu. Girdi çıktı, aldı sattı ama biz bunu istemiyoruz. Ama uzun vadeli yatırımcının gelmesi için de zamana ihtiyaç var.

Gerilediğimiz seviyeler aslında bazı şirketler ve bazı sektörler için çok iyi alım fırsatları veriyor ama diğer taraftan çok yüklü yabancının uzun vadeli yatırım yapabileceği bir ortamda halen daha değiliz.