Mücevherde kırmızı alarm: Türk üretici Mısır'a kaçıyor

Barış Erkaya
PAYLAŞ
Mücevherde kırmızı alarm: Türk üretici Mısır'a kaçıyor

Mücevher sektöründe aylardır devam eden negatif seyir bu ay itibariyle yüzde 6 artıya geçse de sektörden alarm zilleri duyuluyor. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Yakın, konum olarak dünyada ilk üç içinde olan sektörde hâlâ gerçek ihracatın görünmediğin, sektörde bulunan kotaya rağmen iyi durumda olunduğunu vurguluyor.Buna karşılık kotanın acilen kaldırılması gerektiğini belirten yakın, "İthalatın azalacağına inanılıyor. Bunun sebebi el altından komşularımıza giden altın. En yüksek katma değere sahip sektör biziz. Kilogramda 2 bin ila 4 bin dolar arasında katma değere sahibiz. En düşük maaş alanımız en az 30 bin TL. Dünyada da iyi bir noktadayız. Kota devam ederse Dubai'ye kayan yatırımlar devam edecek" dedi.

"Türk üretici Mısır'a kaçıyor, 7-8 büyük firma fabrika açtı"

Asıl sorunun Mısır'a giden yatırımlar tarafında olduğunun altını çizen Yakın, 280 dolar asgari ücrete sahip olan Mısır'ın artık cazip konuma geldiğini hatırlatarak, "Firmalar orada fabrika açıyor. 7-8 firma fabrika açtı. 250 milyon dolarlık yatırım gitmiştir. Sermaye dahil giden para ise 1 milyar doları bulmuştur. Mısır'da altın şu an 1000 dolar olan Türkiye'ye göre 300 dolar daha az bir maliyette çalışıyor. O açıdan da avantajlı. Biz döviz basan bir ülke değiliz. Alttan giden altın durumu var. Yani kayıt dışı altın gidiyor, kayıt dışı geliyor" diyerek durumun ciddiyetine vurgu yapıyor.

"Gümüş ve altını kayıt altına alırsak mücevherin katkısı 20 milyar dolar olur"

Mücevher sektörünün enflasyon muhasebesi istediğini söyleyen Yakın, "Biz 20 kilo altınımız varsa 2 kilo kazandıysak onun vergisini ödemek istiyoruz. Diğer sektörler ürünlerini alıp satıp para kazanıyor. Bizim sektörde sermayeden vergilendirme yapılıyor.
Bizim vitrinimizde ürün durmak zorunda, aksi halde güven olmaz, müşteri gelmez. Bu nedenle vitrinlerimizi dolduruyoruz. Biz de sektör olarak kayıt altına girmek, altın esaslı muhasebe olsun istiyoruz. 2 sene elimizdeki ürünleri tartsınlar, ne kadar vergi ödediğimizi görürler. Üretimde altının üzerine bizim kadar üretebilecek hiçbir sektör yok. 20 bin, 30 bin dolarla gelen turistler alıp valiziyle gidiyor, ama bu mücevherler kayıt altına alınmıyor. Gümüşü, altını kayıt altına alabilsek ülkeye katkımız 20 milyar dolara çıkacak. Bunu sadece 8 milyar doları gösterilebiliyor. 3 milyar dolar kredi kartına satış. Ama bu bile hizmet ihracatında görünüyor. Neden bizim sektörde görünmüyor?" diyerek bu konuda bir düzenleme istediklerini söyledi.

Yüzde 27 vergi isyanı

Gümüşe yüzde 27 vergi konulduğunu hatırlatan Yakın, sektörün yurt dışından getirdiği gümüşleri burada konsolide ettiklerini belirtti. Dünyada böyle bir vergi uygulamasının olmadığını söyleyen Yakın, daha önce sadece işçilik üzerinden yüzde 7.5 vergi alınırken şimdi toplamın üzerinden yüzde 27'ye çıktığını belirtiyor (Burada 100 doları işçilik olan 1100 dolarlık bir üründe daha önce 100 doların yüzde 7.5 doları olan verginin yeni vergi uygulamasıyla 1100 doların yüzde 25'i olan 275 dolara, yani 37 katına çıkmış).

"2 bin 500 üretici yurtdışına gitmeye hazırlanıyor"

Yakın, "Mısır bizim rakibimiz ve yeni bir Çin. Ucuzluk bizi teşvik ediyor. Biz bu kotayı kaldırmadığımız sürece Mısır bizim önümüze geçer. Güvenlik korkularını da aşmaya başladılar, nüfusu fazla, asgari ücreti uygun; dolayısıyla yatırımcılarımız da oraya hızla gidiyor. Yüzde 35 Mısır'a kayar. 2 bin 500 üretici yurt dışına yatırım planı için hazırlık yapıyor. Orada vergiler rahat, serbest ticaret anlaşması var. Biz de bir çalışanın maliyeti bin 200 dolar, bu şartlarda Mısır ile mücadele edemeyiz" dedi.

İtalya örneği

Sektörün finansmanında da yetersizlikler olduğunu söyleyen Yakın, İtalya örneğini gösterdi. Yakın sözlerine şöyle devam etti: "İtalya'da sipariş gelir 10 kilo. Fatura bankaya gönderilir. Bankadaki altın kullanılıyor. İşleniyor, satılıyor. Bunun parası geliyor, aynı bankaya gidiyor. Altın bazlı kredi kullanılıyor. Altın kayıt altında oluyor, atolyeciliğin önü açılıyor. Merkez Bankası'nda altınlar kasada duruyor. Eximbank üzerinden komisyonla krediler verilse bizde de faydalı olur. Bu öneriyi defalarca yaptık, aynı zamanda ithalatı da engeller" .
Türkiye'deki Ermeni ustaların Mısır'da devasa maaşlar aldığını söyleyen Yakın, bu ustaların gidip Mısırlı işçiye iş öğrettiğini, bunun Türk mücevherat sektörü için çok kritik bir durum olduğunu anlatıyor.

Altında kotanın kalkması halinde sektörün tavan olarak gideceğini belirten Yakın, "Dünyanın altın üretimini alırız. İtalya'ya sipariş veriyoruz alma süremiz 2 ay. Bizim sektöre siparişi ver, 2 gün sonra alırsı. Üretim çabukluğumuz var" diyerek Türkiye'nin işçilik bazında rekabet gücüne örnek veriyor.